SAĞLIK Bakanı, sağlık hizmetlerinde 1. sınıf standardı sağladıklarını, hedeflerinin daha üst seviyede hizmet standardını yakalamak olduğunu söylemiş!
İktidarın hizmetlerinin propagandalarını yapmaları en doğal hakkı... Sağlık hizmetlerinin kalitesinin artması medeniyet göstergesidir ve dikkate alınmalıdır. Ne yazık ki, gelen haberler, bakanın bu iddialarını doğrulamıyor.
Uzağa gitmeye gerek yok, Ankara’nın en büyük doğum merkezinde bebekler kuvözlerden çıkamadan ölüyorlar. Hijyenik şartlar nedeniyle veya bir başka nedenlerle, son birkaç gündür, bebek ölümleri neredeyse bir sağlık skandalına yol açacak sayılara ulaşıyor. En son, bir genç anneye, bebeği, herhangi bir açıklama yapılmadan, bir bisküvi kutusunda teslim edildi. Bu nasıl bir sağlık standardıdır; başkentin göbeğinde neler oluyor?
Sağlık, orman yangınları, güvenlik... Hükümet son günlerde bu üç konuda da inanılmaz bir fiyasko sergiliyor.
Güngören’deki patlamanın failleri kimdir? Alman istihbaratı bile İçişleri Bakanlığı ve bağlı birimlerinden; İstanbul Valiliği, Emniyet Müdürlüğü’nden daha sağlıklı istihbarata sahip!..
Türkiye’nin en büyük orman yangınlarını neredeyse bir haftadır adeta seyrediyor, dağdaki orman köylüleri, plastik leğenlere doldurdukları sularla ormanlarını korumaya çalışıyorlar. AB adaylık müzakeresi sürecindeki bu manzara uygar Türkiye’ye yakışıyor mu?
Sağlıkta bebek ölümleri karşısında uygarlık dışı bir acizlik sergileniyor.
Konya’da bebeklik çağını henüz geçmiş yavrular neredeyse bu iktidarın fahiş ihmali ile hayatlarını kaybettiler. Kim verecek bu ihmalin hesabını? Ana-babalarına üç kuruş kan bedeli ödemek bu çağdışılığı örtecek mi? Masumların kan bedelini para ile ödemeye çalışmak nasıl bir iman ve ahlak anlayışıdır?
Hükümetin görevi bu dertlere çare üretmektir. Günlük görevlerini dahi yapmaktan aciz bir hükümet, ülkenin önüne büyük hedefler koyamaz, koysa bile bu ’Hayali küçük Ali’nin hayal perdesindeki bir oyun olur.Ö.S.
Doğaya soykırım
TÜRKİYE Gençlik Federasyonu Genel Başkanı Rıza Sümer, önemli bir tespit yaparak şu uyarıda bulunuyor: Orman yangınları doğaya karşı bir soykırımdır. Yerlere, ormana, suya, çiçeğe, ağaca ve yeşilliğe çöp, izmarit, çekirdek kabuğu atarak ve araç ve evsel gibi atıklarla ülkemiz adeta bir çöplük haline getirilmiştir. Çevreye karşı suç işleyenler hiç utanmıyorlar mı? Bunun ayıp ve suç olduğunu bilmiyorlar mı? Ne yazık ki, bu kaygısız insanların suçluları, yerel ve kamu yönetimleri ile halkın içindedir; yani bizleriz. Yerel yönetimler, ilgili kamu kuruluşları, siyasal partiler, sendikalar, meslek örgütleri ve STK’lar, bu sağlıksız ve çirkin ortama müdahale edeceklerine sadece izlemekle yetinmektedirler. Ülkenin akordunu bozan bu ’suçlu kafa’lara dur demek lazımdır!
’Kan parası’
"BEN Kayseri kökenli bir okurunuzum; şu notumu yayınlar mısınız? 85 yıllık cumhuriyet tarihimizde AKP bir ilki daha gerçekleştirdi! Konya’da 17 çocuğumuz öldü ve hiçbir aile davacı olmadı; hepsi ağız birliği etmişçesine çocuklarını ’şehit’ ilan ettiler. Hükümet facianın hemen ardından aile başına 20’şer bin YTL ödeneceğini açıkladı.
Devlette çifte standart olmaz. Bundan önce çöken binalarda, terör saldırılarında, hatta Irak’ta öldürülen şoför ve işçi aileleri kendilerine neden böyle bir ’yardım’ın yapılmadığını sorarsa ve talep ederlerse iktidarın yanıtı ne olur? Adeta, Kuran kursunda can verdiklerinden olsa gerek, çocukların ailelerine şeriatın bir parçası olan ’kan parası’ ödenmektedir. Bunun bir anlamı yok mudur? Hálá cumhuriyet tehlikede değil diye düşünenlere arz edilir."
’Hürriyet Treni’nden Balıkesir izlenimleri
MANİSA’dan trenle hareket ettikten yaklaşık üç saat sonra önceki akşam Balıkesir’e geldik. Bizleri Gar Müdürü Nevzat Ayaz karşıladı. Soma’daki linyit kömürünün Bandırma üzerinden İstanbul’a taşınması amacıyla Fransızlar tarafından yaptırılan tren hattı 1912’de yapılmış... Bu nedenle taştan yapılan garın tepesinde ’Balıkessir’ yazısı duruyor. Fransızca telaffuzdan olsa gerek böyle yazılmış; Koruma Kurulu da orijinalin muhafaza edilmesini istemiş. Garın karşısındaBalıkesir’in simgelerinden biri olan Kervansaray Oteli ile otobüs terminali yıkılmış; Cumhuriyet Meydanı daha da genişleyerek daha bir güzellik katmış Balıkesir’e...Ünlü sinema sanatçısı Salih Tozan adına yapılan Kültür ve Sanat Merkezi var. Balıkesir’de liseyi bitiren Prof. Dr. Devrim Erbil de bir vefa borcu olarak adına bir resim müzesi yaptırıyor; birçok tablosunu da şimdiden armağan etmiş. Ayşe Sözeri Cemal ile birlikte konuşurken Nedim Gürsel, çocukluğunun Akhisar-Balıkesir’de geçtiğini söyledi... Nitekim, ’Sağ Salim Kavuşsak’ isimli otobiyografisinde bu yöreyi anlatıyor. Bizim Kerem Çalışkan’la 6 Eylül İlkokulu bahçesinde kovalamaca oynarken, az kafa-göz kırmamışlar. Devlet Tiyatrosu’nda makyözlük yapan ’Binbir surat’ olarak tanınan, eski ’Ateş’ gazetesinin (1950-60’lı yıllar) kurucusu Cahit Albayrak ile yine ’Savaş’ gazetesinin (1930’lı yıllar) kurucusu, Türkiye’nin ilk Sosyalist Parti kurucusu, yargıç, avukat, bir dönem müdürlüğünü yaptığı İmralı Cezaevi’nde hapis yatan Esat Adil Müstecaplıoğlu’nu da andık, ’Yeni Haber’in sahibi Ekrem Balıbek ve öteki Balıkesirli dostlarla... Dönemin en kavgacı gazeteleri bugün artık çıkmıyor.
Balıkesir, yeni sosyal donatı alanları ile son yıllarda fiziksel anlamda daha çağdaş bir kimliğe kavuşmuş... Ege’de 175 km, Marmara’da da 115 km kıyısı olan Balıkesir’in Akçay, Altınoluk, Burhaniye Ören, Ayvalık Sarımsaklı, Gömeç,Erdek, Marmara Adası ve Avşa, ikinci konut ’cenneti’nde öncülüğünü elinden bırakmıyor. Ahh, bunlar bir plan çerçevesinde yapılsaydı da sahillerimizi betonlaştırmasaydık! Bunlar hep bencilliğimizden; ortak ve paylaşımcı bir anlayıştan uzak oluşumuzdan oldu.
Bu açıdan bakıldığında Balıkesir’in sahillerinin, Türkiye’nin turizm hareketliliğinin neredeyse üçte birini konuk ettiği belirtiliyor. Merkez ilçe nüfusu 240 bin olan Balıkesir’in il nüfusu 1.1 milyonu buluyor. Balıkesirliler de, ağustosta kendilerini sahile atmışlar. Buna rağmen ’Hürriyet Hakkımızdır, Tren Özgürlüktür’ treninin etkinliğini izleyenler, sergileri gezenlerin sayısı epeyce çoktu. En sürprizi de, ilkokulda bir dönem Balıkesir’de okuyan Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren’in, bizim Enis Berberoğlu,Barbaros Muratoğlu ile Mustafa Ünal (Zaman) ve Nuri Elibol’un (İhlas Medya) Ankara’dan gelerek ’Hürriyet Treni’nin konukları olmalarıydı. Vali Selahattin Hatipoğlu, Belediye Başkanı Sabri Uğur, AKP’li milletvekili Edip Uğur ve Ali Osman Sali’nin anlattıkları da yarına kaldı.