DİYANET İşleri Başkanlığı Dini ve Sosyal Hizmet Vakfı Genel Müdürü Mehmet Pamuk "Emek Camii minaresine 4 baz istasyonu takılırsa kanser olur muyuz" (26.5.2009) yazısı üzerine şu açıklamayı gönderdi:
"Ülkemizde cep telefonlarının kullanılmaya başlanmasından sonra, cep telefonu lisansı almış olan firmalar Diyanet İşleri Başkanlığı’ndan camilerin minarelerine baz istasyonu kurulması için izin istemeye başlamıştır. Taleplerin artması üzerine baz istasyonlarının insan sağlığına zararlı olup olmadığı uzun süre incelenmiş ve bu konuda Ulaştırma, Sağlık ve Çevre Bakanlıkları, Telekomünikasyon Kurumu, Atom Enerjisi Kurumu, TÜBİTAK, Türk Standartları Enstitüsü ve üniversitelerin görüşleri ile hukuki dayanaklar, birlikte değerlendirilerek bir toplantı düzenlenmiş, bu toplantıdan çıkan olumlu sonuçlar üzerine ilgili kurum ve kuruluşlarla işbirliği yapılarak ve mevzuat çerçevesinde minarelere baz istasyonu kurulması çalışmaları başlatılmıştır.
Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu baz istasyonlarının yaydığı manyetik değerleri ölçen ve denetleyen kurumdur. Gerek bu kurumun görüş ve yayınları, gerekse yukarıda zikredilen bilimsel toplantıda varılan olumlu sonuçlar ışığında bir çok minareye baz istasyonu kurulmuştur.
DENETLENİYOR
Bu istasyonlar, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu tarafından halen denetlenmektedir. Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) baz istasyonları ve sağlık konusundaki müsbet görüşü de bilinmektedir. Baz istasyonu kurmak isteyen ilgili GSM firmasının, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’ndan güvenlik sertifikası almadan ve mevzuatla ilgili gerekleri yerine getirmeden baz istasyonu kurması mümkün değildir.
İddia edildiği gibi Emek Camii minaresinde 4 adet baz istasyonu yoktur. Antenleri ile montajı yapılmış tek baz istasyonu vardır.
Esasen konu ile ilgili olarak Vakfımıza Devlet Bakanlığınca intikal ettirilen Özne Dershanesi, Gonca Çocuk Kreşi, Özkan Duruşkan ve mahalle muhtarı Kamer Gözüaçık’a ait şikayet dilekçelerine daha önce açıklayıcı bilgilerle cevap verilmiştir. Anılan cevabımızda istasyonun söküleceği vaadinde bulunulmamıştır. Bu itibarla, Vakfın kendilerini kandırdığı şeklindeki iddia asılsızdır.
Dolayısıyla mevzuata uygun olarak minarelere kurulmuş olan sözkonusu baz istasyonu ilgili mercilerce verilen ruhsata istinaden kurulmuş olup, aynı maksatla il ve ilçelerde değişik mekanlarda kurulan diğer baz istasyonlarından herhangi bir farkı yoktur."
Atalay da oto galerileri mağduru
OTO galerilerinin kent dışına çıkartılması konusunda Ankara’nın geri kalmasından yakınan İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ı Bahçelievler halkı olarak kutluyor ve destekliyoruz. "Çalışma yapmayan vali ve belediye başkanları hakkında ben çalışma yapacağım" diyor.
Peki sayın Atalay’ın bu kadar gerilmesinin perde arkasındaki neden ne olabilir? Sayın Atalay da bir Emek-Bahçelievler sakini. Yıllardır bu güzel semtte yaşayan Atalay da, her sabah Bakanlığa giderken oto galerilerinin sebep olduğu rezilliklere önce vatandaş olarak, sonra da bakan olarak şahit olmaktadır.
Galerilerin semtimizde yarattığı sıkıntılardan bazılarını paylaşmak istiyorum. Bahçelievler’de ciddi bir otopark sıkıntısı varken, buna bir de minumum 15-20 aracı bulunan yan yana dizili galerilerin eklenmesi tam bir kepazelik örneğidir. Öyle galeriler var ki satmak için araçlarının yeni sayılan modellerini, cadde üstündeki kaldırımlara park ediyorlar ve kimi zaman bu otomobiller aylarca kaldırım üzerlerinde bekletiliyor. Trafik polisleri ise bu galerilerin hangi biriyle başa çıksın? Yaşlı vatandaşlarımız, yol üstünde güneşlenen araçlar yüzünden, işgal altındaki kaldırımlardan yürüyemiyorlar. Bazı galeriler ise araçlarını, caddelerin arka sokaklarına kadar park ediyorlar.
Her sabah onlarca araç yıkayan galerilerin, kirli sularının yollara akıyor olması da bir başkente ne kadar yakışır, sayın Gökçek’e sormak gerek.
Son olarak Atalay’a Bahçelievler Derneği adına teşekkür ediyor, Cumhuriyet’in örnek semti Bahçelievlerimizde, oto galerileri yerine yeniden resim galerilerinin sayısının artmasını diliyoruz.
Engin BALIM-
Bahçelievler Derneği Sözcüsü Nilüfer’in kaptanları teşekkürü hakediyor
ÜLKEMİZDE her yıl artan trafik kazaları oluyor. İnsanlarımız maddi manevi kayıplara uğruyor. Maalesef millet olarak ’emniyet kemeri’nin önemini hala anlamış değiliz. Ben de bu yüzden köşeniz aracılığıyla Nilüfer Turizm kaptanlarına; emniyet kemerlerini yol boyunca takan, hız sınırlarına uyan, insan hayatının önemini bilen bir hizmet sundukları için teşekkür ediyorum.
Kurallara uyanlara teşekkür eder hale geldik, ne acı. Eren ŞANLI
KISA... KISA...
’ULUSLARARASI Lösemili Çocuklar Haftası’ şenlikleri kapsamında yapılacak etkinlikte 30 mayıs cumaretisi 13.30-17.30’da ’Kuğulu Park Şenliği’, 31 mayıs pazar Anıtkabir ziyareti 15.00’de yapılacak.