Yalçın Bayer: Rantçılar yine galip!

Yalçın BAYER

Reşat Nuri Karakaya, emekli deniz subayı... Aslında, 1960'ların ünlü Beyoğlu ve Suadiye'deki 'Kulüp Reşat'ın sahibi olarak tanınıyor. Bugün 68 yaşında... Atatürk'ün kurdurduğu ve birçok kez gittiği Suadiye Gazinosu'nun yerinin kurtarılması için savaş veriyor rantçılara karşı... Atatürk'ün bu mekánda çekilmiş fotoğraflarına ve haber kupürlerine bakıp hüzünleniyor.

Karakaya, gerilere giderek öyküyü başından anlatıyor:

‘‘Kurtuluş Savaşı'nda Rusya'nın bize yardım amacı ile verdiği silahları Tiflis'ten alıp Anadolu'ya getiren birliğin komutanı Yüzbaşı Mustafa Güler, emekli olduktan sonra Suadiye Gazinosu'nu, Atatürk'ün yardımları ve İş Bankası'ndan açılan kredi ile inşa ettirmiş... Suadiye Gazinosu'na Atatürk defalarca gelmiş -belki de 30'a yakın-, bazı konuk devlet adamlarını buraya misafir etmiş.

ATATÜRK'ÜN ANISI

Atatürk de müziği çok seviyor.

- Evet... Türk Batı Müziği'nin çekirdeğini oluşturan yurtdışından getirilen orkestra elemanlarının bazılarının ülkemizde sürekli kalabilmeleri için özel emirle askerliklerini yaptırmadan Türk vatandaşlığına geçirttiğini biliyoruz Atatürk'ün... (Darvaş, Vili ve diğerleri gibi...)

Sizin burayla ilginizi anlatır mısınız?

- Deniz teğmeni olarak, ABD'ye pilot eğitimi için gönderilmiştim. Çok şeyler gördüm, öğrendim. Döndükten sonra üsteğmen olurken, ordudan ayrıldım. Türkiye'de bar ve pavyonlarda kadın pazarlanmasını anlamazdım. Bu nedenle Türkiye'de ilk kez kadın satılmayan, çiftlerin rahatça eğlenebileceği bir gece kulübü açmayı düşündüm. 1957'de Beyoğlu'nda Kulüp Reşat'ı -şimdiki Hayal Kahvesi'nin karşısı- açtım. Çok kaliteli bir müşteri kitlesi oluştu. Kimler gelmiyordu ki; sevgili dostlarım Erol Simavi, Kadir Has, Raif Dinçkök, Ömer İnönü ve Musevi sosyetesi... Hiçbir zaman tek müşteri almadım. Bu arada yine ilk diskoteği Suadiye Gazinosu'nda açtım...

GÖNÜL YAZAR BURADAN YETİŞTİ

Çok ünlü bir gazinoydu...

- Mustafa Güler ölünce bu yerler eşine ve aralarında Manş'ı ilk geçen Türk yüzücüsü Murat Güler'in de bulunduğu dört çocuğuna kaldı. Oteli Mustafa Sadıkoğlu ele geçirdi. (Sudi Özkan'a kiraladı, kumarhane yapıldı.) Gazino kısmını da kiralayarak ben işletmeye başladım. Dans müziği yaptım. Gönül Yazar ve Erol Büyükburç, Durul Gence, Erkut Taçkın, Erol Evgin, Ömür Göksel burada ünlü oldular. Sevim Tanürek, Adnan Şenses, Sevim Çağlayan burada okudular. Lin isimli Fransız kız, ilk kez bir atla striptiz yaptı.

Şimdi yer satıldı mı?

- Mirasçılar, bu yeri tarikatçı Ali Kalkancı'nın eski eşi Emire Kalkancı'nın inşaatçı ve turizmci babası Haydar Ersoy'a -Jilet Haydar- kat karşılığı verdiler. İşletiyorum diye söylemiyorum, buranın Atatürk'le ilgili birçok anısı var. Bana gelen yaşlısı, emeklisi, profesörü, doktoru ‘‘Çocukluğumuz burada geçti. Atatürk'ün buraya geldiği günler bizlerin unutamadığı hayatımızın en güzel günleri idi. Ara sıra bizlerle şakalaşırdı, onun güzel gözlerine bakmakla doyamazdık. Ne olur buranın korunması için girişim yapın’’ dediler. Ben de Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu'na dayanarak başvuru yaptım. Ancak, ‘‘Orası yıkılmıştır. Yerine otel yapılmıştır’’ diye reddedildi: Otel ile gazino arasında yol geçmektedir. Bu kadar gerçek dışı bir beyan, karar olamaz... Bu arada evime birisi telefon etti, ‘‘Otelin karşısındaki Kulüp Reşat eski adı ile Suadiye Gazinosu ayrı yer mi?’’ diye sordu. Ben de ‘‘Evet’’ dedim. ‘‘Bu yere bir ahbabımın düğününe gelmiştim. Ben koruma kurulu üyesiyim, bizleri aldatmışlar, siz Kültür Bakanlığı'na direkt olarak müracaat edin, netice alırsınız’’ dedi, ismini vermeden telefonu kapattı.

İŞMERKEZİ Mİ OLACAK?

Başvuruyu yaptınız mı?

- Yaptım. Bakanlık ve 2 No'lu Koruma Kurulu tarafından mevcut tesis koruma altına alındı. (Bu arada 38 ağacı kurtarabildik.) Bir müddet sonra bu mülk sahibi, 2 No'lu İdare Mahkemesi'ne korumanın kaldırılması için başvurdu. Yine uydurulmuş bilirkişi raporları ile mahkeme, Koruma Kurulu'nun verdiği kararı kaldırdı.

Bina önünde bir Atatürk büstü vardı, ne oldu?

- 135-140 santim boyundaki büstü söküp yok ettiler. Aramama rağmen bulamadım. Herhalde parçaladılar ve bir yerde toprağa gömdüler. Bu tutumları da tamamen maksatlıdır. Çünkü büstün altında Atatürk'ün bu mekána geliş gidişlerini belirten yazılar vardı. Benim bu yeri işletip işletmemem önemli değildir, önemli olan bir tarih parçasının korunarak yaşatılmasıdır.

Evet, bir tarihi mekán daha işhanı veya hastane uğruna yok oluyor.