ECEVİT hükümetinin Adalet Bakanı Prof. Hikmet Sami Türk’le ‘zina’yı konuşuyoruz. Konuya, Türk Ceza Kanunu’nda (TCK) daha önce var olan hükümlerin Anayasa Mahkemesi’nce iptal edilmesinden, ancak bunların yerine yeni bir düzenleme yapılmamasından bahsederek giriyor ve şöyle diyor:
‘AB ülkelerinin hiçbirinde zina ile ilgili bir ceza hükmü bulunmamaktadır. Çıkarılmak istenen yeni TCK’nın amaçlarından biri de AB’ye uyum sağlamaktır. Dolayısıyla zinanın yeniden bir suç konusu olarak düzenlenmesi her şeyden önce bu açıdan sakıncalı olacaktır.’
‘Ayrıca’ diye devam ediyor Prof. Türk:
‘Zina Türk hukukunda öteden beri zaten bir boşanma nedenidir. 1.1.2002 tarihinde yürürlüğe giren yeni Türk Medeni Kanunu’nda (TMK) da durum böyledir. Ama yeni TMK’nın bir başka özelliği vardır; o da evlilik birliğinde yasal mal rejimi olarak edinilmiş mallara katılma rejiminin kabul edilmesidir. Ancak bu kanuna göre, evlilik zina veya hayata kast nedeniyle boşanma ile sona ererse, hákim kusurlu eşin bu edinilmiş mallardan kendisine düşecek pay oranının hakkaniyete uygun olarak azaltılmasına veya kaldırılmasına karar verebilir. Böylelikle yeni TMK, yasal mal rejimi açısından zina yapan eş için bir çeşit medeni ceza da getirmiş bulunmaktadır.’
Hikmet Sami Türk’ün diğer görüşleri şöyle:
YENİ CEZAYA GEREK YOK Bunun ötesinde bir de TCK’da bu konuda yeniden bir ceza hükmüne yer vermeye gerek yoktur. Eskiden de görüldüğü gibi bu eşler arasında zaman zaman birbirlerine baskınlar düzenlemek suretiyle öç alma gibi birtakım uygulamalara yol açmakta, hem polisimizi, hem savcılarımızı ve hem de mahkemelerimizi gereksiz yere meşgul etmekteydi.
MAL VARLIĞI YAPTIRIMI Bu nedenle Anayasa Mahkemesi’nce eşitlik ilkesi çerçevesinde TCK’nın ilgili maddelerinin iptal edilmesi isabetli olmuştur. Bunları tekrar diriltmekte yarar yoktur; ailenin korunması bakımından da herhangi bir yarar söz konusu değildir. TMK’da yer alan hükümler, yani boşanma nedeni olarak ve yasal mal rejiminde zina eden eşin kendisine düşecek payın yoksun bırakılması yaptırımları yeterlidir.
AKP POPÜLİZM YAPIYOR Öyle anlaşılıyor ki, iktidar partisi, başörtüsü gibi konularda kendi tabanına vaat ettiklerini yerine getiremeyince, bu kez TCK’da aileyi zinaya karşı koruyan parti olarak görünmek istemektedir. Bu popülizmden başka bir şey değildir.
CHP’NİN TAVRI CHP,basında yer alan haberlerden anlaşıldığı kadarıyla, en azından eşitlik ilkesine uygun olmak kaydıyla bu girişimi engellememek düşüncesindedir. Bir de CHP’nin, olayın şikáyete bağlı olarak değil, cumhuriyet savcılıklarınca resen takibinden yana olduğu ifade edilmektedir. Bu, savcılarımızı altından kalkamayacakları ağır bir yük altına sokar. Savcıların işi gücü bırakıp herkesin peşine birer polis takmaları gerekir. Böyle bir görev anlamsızdır, gereksizdir.
BOŞANMA ORANI ZATEN DÜŞÜK Konun bir başka yönü de şudur: Türkiye, boşanmaların oldukça az olduğu bir ülkedir. Boşanma nedenleri içinde zina da önemli bir yer tutmamaktadır. Dolayısıyla TCK’da bu konunun düzenlenmesi bu açıdan da gereksizdir.
İMAM NİKÁHI Bunun bir de AKP’nin kendi tabanı bakımından yeterince hesaplanmayan bir yönü olduğu anlaşılıyor. O da resmi nikáh dışında imam nikáhı olarak adlandırılan evliliklerin de bundan etkilenecek olmasıdır. Çünkü hukukumuza göre, yalnız yetkili evlendirme memuru tarafından kıyılan nikáh geçerlidir; dini nikáh ancak resmi nikáhtan sonra kıyılabilir. Ama ülkemizde maalesef hálá bazı yörelerde sadece imam nikáhına dayalı birleşmeler olduğu bilinmektedir. İşte o durumda olanlar da hukuki açıdan zina yapan kimseler durumundadır. Dolayısıyla onların da bundan etkilenmesi söz konusu olacaktır.
AB AÇISINDAN Bu yasa, dünyanın, özellikle de Avrupa hukukunun ulaştığı çizginin gerisine düşürecektir Türkiye’yi... Birisi yeni düzenlemeden dolayı zinadan ceza görürse Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne gidebilir.
‘Nataşa’ durumu
PROF. Türk, bir anısını şöyle anlatıyor:
‘Bir gün Iğdır’da vatandaşlarla konuşuyordum. Kadınlar bana ‘Bizi Nataşalardan kurtarın, kocalarımızı geri verin. Çünkü kocalarımız, paralarımızı ve altınlarımızı bu kadınlara yediriyorlar’ demişlerdi. Bu durumda bu erkeklere de ceza vereceksin. Bakın cezaevinde hükümlü ve tutuklu sayısı yine 70 binlere yaklaştı. Sonuç itibarıyla, zina ceza hukuku ile önlenebilecek bir durum değil. Asıl önemli olan, fuhşun artışı... Sağlıksız kentleşme, göç, işsizlik ve ekonomik faktörleri düzeltmek gerekiyor. Fuhşun artması, ancak bunların çözümüyle önlenebilir.
Amaç ortada
ZİNA üzerindeki tartışmaların altında bir başka şeyin bulunduğu, imam nikáhlı eşlere yasal güvence sağlamanın amaçlandığı ortaya çıkıyor. Bir okurumuz, Türkiye’de birinci, ikinci nikáhlı eşlerin sayısının 1-1.5 milyon olduğunun sanıldığını belirterek, ‘Eğer eşlerden biri, diğerinin imam nikáhıyla yaşandığını öğrendiği tarihten itibaren 6 ay içinde şikáyetçi olmazsa, çoğul yaşayan kişi, zina suçundan ceza almayacak’ anlayışının bu amacı taşıdığını söylüyor. Çünkü AKP’li erkeklerin, ‘kuma’ları ‘bizim halimiz ne olacak?’ diye soruyorlar.
Ruhat Mengi Hanım Vatan’da, bu gerçeği dile getirirken, ‘Şimdi daha iyi anlaşıldı; imam nikáhı kıyılıyorsa, evlilik dışı ilişki zina sayılmayacak. İran’daki gibi diyor’.
Sivas Kongresi 85 yaşında
TÜRKİYE’nin, Türk ulusunun, bir bakıma ‘yol haritası’, Amerikan ‘manda yönetimi’ni kabul etmeyen Sivas Kongresi’nde çizilmişti. Amerika’nın ve basınının, İstanbul’un ve basınının bütün çabalarına, sonsuz baskılarına karşın, başka bir ülkenin ‘güdüm’ünde olmayı 85 yıl önce kabullenmeyen Türk ulusu, ABD’nin ‘dümen suyu’ndan ayrılmayan günümüz iktidarına gereken dersi er geç vermelidir.85 yıl önce, hemen hemen tek başına, ‘mandacılar’a türlü yollarla karşı koyup sonuca ulaşan Atatürk’e ne denli borçlu olduğumuzu bir kez daha anımsayıp, anımsatarak Sivas Kongresi’nin 85. yılını bilinçle kutluyoruz.Kadın Araştırmaları Derneği
Mesaj panosu
HAYDARPAŞA GATA’nın yanındaki Burhan Felek Caddesi’nde park edilen arabam kapısı parçalanarak soyuldu. Yıllardır hemen hergün bu olaylar oluyormuş. Doğancılar Karakolu’nun kayıtlarından bu çıkarılabilir. güvenliğin yetersiz olduğunu polisler de kabul ediyor. Olayı kamuoyunun vicdanına bırakıyorum. Ayhan SARPKAYA
TÜRKİYE genelinde son genel seçimlerde seçilen 40 özürlü belediye meclis üyesi, bugün 10.00-12.00 arasında Florya Özürlüler Yaz Kampı’nda (Ziya Şark Sofrası yanı) düzenlenen ‘Siyaseti Yaşayarak Öğrenme Eğitim Semineri’nde bir araya geliyor. Seminere, AKP’nin özürlü milletvekilleri Lokman Ayva ve Gürsoy Erol da katılacak.
TAKSİM Talimhane trafiğe kapatalınca evimize 08.00-22.00 arasında giriş-çıkış yapabiliyoruz. Arabamızı nereye parkedeceğiz; Dolapdere’ye mi? Esnaftan para toplayarak Akdeniz Güvenlik diye bir şirket kuruldu; özel ama AKP’li adamlar. Güvenlik şirketi kurulduktan sonra evime hırsız girdi. Bizim buradan gitmemizi mi istiyorlar? Betül ALİŞAN