‘Petrol oyunları’

KARADENİZ’in Akçakoca açıklarında, üç petrol platformunun batmasıyla ilgili haberler, ülkede ne heyecan yarattı.

Bazı gazetelerde yer aldığı gibi petrol ve doğalgaz umutlarımız battı mı?

Haberin Devamı

1.5 yıl önce Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler’in büyük törenlerle kamuoyuna duyurduğu ‘doğalgaz keşfi’ ne kadar doğru?

Kamuoyunu yanıltanlar mı var, yoksa bindiğimiz dalı mı kesiyoruz?

Karadeniz için ‘umut’ ya da felaket tacirliği yaratanlar karşısında kime inanacağız?

Uzun yıllar yurtdışındaki yabancı firmalarda çalışan bir petrol mühendisi okurumuz arayarak ‘Türkiye’de herkes birbirinin ayağına basıyor, gerçekleri kamuoyu öğrenemiyor’ diyor.

Kendisine soruyoruz:

‘CHP Adana Milletvekili Tacidar Seyhan, ‘Türkiye’nin doğalgaz umudu olarak gösterilen üç sondaj platformunun devrilerek suya gömüldüğü gazetelerde yer aldı’ dedi. Ayrıca, SKY TV’ye çıkan Seyhan, ‘Türkiye’nin bütün umutları suya battı’ şeklinde konuştu, ‘kazayı’ mühendislik hatası olarak gösterdi.

Bunlar ne kadar doğru?’

Muhatabımız, ‘Doğrular farklı amaçlarla kamuoyuna yanlış aktarılıyor’ diyerek şöyle konuşuyor:

‘Bir kere Karadeniz’deki bu kuyularda doğalgaz keşfi gerçekleştirilmiştir. Ancak öyle söylendiği gibi Türkiye’nin bununla kurtulması söz konusu değildir. Buradaki sondajı yapan Amerikan kökenli Madison Oil şirketidir; TPAO ile %50-50 ortaktır. Sondaj, Romanya devlet petrol şirketi olan Petrom firmasından kiralanan sondaj platformu ile yapılmıştır. Bu platform, işini bitirip gitmiştir. Olay, su üstünde değil, su altında olmuştur. Devrilen platform değil gaz keşfi yapılan ve ‘jacket’ diye tabir edilen kuyunun borusunun korunması ve üretime hazırlanması amaçlı olarak yerleştirilen bir çelik konstrüksiyondur. Deniz dibinden 80 metre yüksekliğindeki bu yapı, yerleştirilmesi sırasında büyük bir olasılıkla Karadeniz dalgalarına direnemeyen yapısal eksikliği nedeniyle devrilmiş olabilir. Burada akla gelen konu, kullanılan çeliğin kalitesinin düşük olabileceği ya da yerleştirme sırasında yapılan uygulama yanlışlarıdır. Buradaki risk petrolculukta ‘kuyubaşı’ tabir edilen sistemin eğrilmesidir. Eğer bu gerçekleştiyse, bu yeniden kullanılmayabilir.

KAMUOYU BİLGİSİZ

- Bu kuyu yeniden üretime hazırlanabilir mi?

- Yeniden üretime hazırlanabilmesi için bu kuyunun yeniden kazılması gerekebilir. Ya da içteki boru ve kuyubaşı zarar görmediyse, dalgıçlar tarafından sökülüp yerine yenisi takılabilir.

- Burada sorumlu kimdir?

- Burada sorumlu, ‘operatör’ olan, yani her türlü teknik olaydan sorumlu olan şirket Madison Oil’dır.

Kamuoyunu aydınlatması gereken, Petrol İşleri Genel Müdürlüğü veya onun bağlı olduğu Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’dır. Çünkü, bu tip operasyonlarda her gün günlük rapor verilir.

- Zarar miktarı önemli midir?

-
Elbetteki bu bir maliyettir, belki zarar en çok 3-4 milyon dolardır. Ancak her petrol operasyonu sigortalıdır. Özellikle de Türkiye’ye üretimin gecikmesi dışında büyük bir zarar geldiği söylenemez. Hele ‘Türkiye’nin umutları suya battı’ gibi bir tepki sadece abartıdır.

(TPAO Genel Müdürü Osman Saim Dinç, uzmanımızın söylediklerini yaptığı bir açıklama ile doğruladı ve gecikme olmaksızın bu kuyuların 2006 yılının sonbaharında üretime alınacağını söyledi.)

Bu yazdıklarımızla hiç kimse umutlanmasın; burada ne Türkiye’nin kurtulması ne de bir felaketi söz konusu.

Günümüz enerji çağı... Petrolun varilinin 60 dolarlara ulaştığı bir dönemde ulusal petrol politikası sığ çekişmelerle zarar görmemeli, ‘abartı pazarı’ açılmamalı.

Amerika’nın petrol çıkarları uğruna ülke işgal ettiği bir dönemde, ülkenin çıkarları gölgelenmemeli! Hele Petrol Yasası’nın gündemde olduğu bir sırada..

‘Kaçak’lara tespit

DÜNKÜ Kemerburgaz’a ilişkin ‘Meraya göz dikildi’ yazısı üzerine İstanbul Devlet İstatistik Enstitüsü’nden (DİE) bir ekip, bölgede hayvan sayısının tespiti için çalışmaya yapmaya, Büyükşehir Belediyesi’nden bir ekip de, Kemerburgaz’daki kaçak yapıları araştırmaya başladı. Özellikle ünlü ‘18. madde’ uygulaması ile imara açılan 400 dönümdeki yapılar incelemeye alındı.

Bütün bunlara karşın tarım alanı olan ‘Uzun Kemer’ ile ‘Eğri Kemer’in imara açılması için bir başka çalışmanın sürdürülmüş olması da, bu çalışmaların ‘göstermelik’ olduğunu ortaya koymuyor mu? Kemerburgaz surlarının hemen dibindeki bir araziye alışveriş merkezi için izin verilmesi okurlarımızın tepkisine yol açıyor.

Eyüp Belediye Başkanı Ahmet Genç, avukatı aracılığıyla gönderdiği açıklamada, Kemerburgaz’daki meranın Büyükşehir’in Hamidiye Su’yuna geçirilmesi için yapılan girişimleri doğrulayarak ‘Bunun yanındaki arsa Güven Şenol’a tapuludur. Büyükşehir’den alınan izinle tesviye edilmiştir. Kanarya Sokak’taki Aksiyon İnşaat’a ait bina da ruhsatına uygun olarak yapılmaktadır.’ diyor.

Peki, kaçak katlar ne oluyor?

Biliyor musunuz

TEKİRDAĞ halkının ‘Anasondan rahatsızlık’ duyduğu iddiasını ortaya atan ve ‘Alkol içilmesinden yana değilim’ diye demeçler veren Belediye Başkanı Ahmet Aygün’ün, Atatürkçü Düşünce Derneği’nin, belediyenin sosyal tesislerinde 26 Kasım’da düzenleyeceği yemekli toplantının sözleşmesini içkili olduğu gerekçesiyle sözleşmeyi iptal ettirdiğini... SERTEL Gazetecilik Vakfı 2005 Sertel Ödülleri’nin Prof. Erol Manisalı ve Karikatürcüler Derneği’ne verileceğini...

GÜNÜN SÖZÜ

‘Üşenme, erteleme, vazgeçme!’

(A. Fuat Başgil)

MESAJ PANOSU

Haberin Devamı

BÜYÜKŞEHİR Belediyesi’ne 200 m. uzaklıktaki Medicalpark (Sultan) Hastanesi’nin çevresindeki trafik rezaletini kimse görmüyor mu? Trafik polislerine yapılan şikayetler üzerine belediyeciler gelip evimize telefon açıyor. Savcılığa şikayetlerimiz niye dikkate alınmıyor? Tarihi eser sayılan bu binanın nasıl büyütüldüğünü gören de mi yok? Hakan EKİCİ

Yazarın Tüm Yazıları