PETKİM, küresel sermayeye yem oldu

"2005 yılı sonunda 437 milyon dolarlık yatırım ile 2001 ile 2005 yılları arasında 4 milyar dolar döviz tasarrufu sağlayan PETKİM, inşaat, otomobil, tekstil, tarım ve plastik sektöründe girdi olarak kullanılan termoplastiklerin tek ulusal üreticisi konumuyla Türkiye’nin ulusal sanayiinin, özellikle de 2000 kadar KOBİ’nin, temel girdi mallarını üreten bir kamusal destek kuruluşu olduğu düşünülmeden, geri teknoloji kullanma, kötü yönetim, hantallık, zarar etme gibi özelleştirme gerekçeleri yokken, küçük-orta sanayici kesimini emperyalist küresel sermaye canavarının önüne atacak şekilde özelleştirilmiştir.

Verimlilik ile kamusal faydayı başarıyla bünyesinde birleştirerek kamu giderine yol açmadan faaliyette bulunan PETKİM, üretim arzından fiyatların belirlenmesine kadar toplumsal faydayı gözeterek ulusal sanayinin destek kuruluşu olmuştur. Dünyada, özellikle de Türkiye’ye özelleştirmeyi dayatan Batı ülkelerinde, enerji ve petro-kimya alanında kamu ağırlığı titizlikle korunmaktayken, işsizlik, üretimin durması, sosyal devlet anlayışının zayıflaması, devlet tekellerinin özel tekele dönüşmesi gibi sakıncaları bulunan bu özelleştirme uygulaması mutlaka durdurulmalıdır.

Türkiye Cumhuriyeti bağımsızlık, ulusal ekonomik kalkınma ve toplumsal eşitlik araçlarından yoksun bırakılmamalıdır. Yatırım yapmadan satış yapan bir düşünce terk edilerek ekonomik-toplumsal kalkınma bakımından ’stratejik’ oluşu da düşünülerek PETKİM’in özelleştirilmesi mutlaka yeniden değerlendirilmelidir."

İhaleyi onaylayacak Rekabet Kurulu’na ve ÖYK’nın bilgisine...

’Akçaabat’ın ilginç öyküsü

SÖYLENTİLER bir süredir ortalıkta dolaşıyordu; sonunda ’Sözcü’ Gazetesi "Başbakan ve Ulaştırma Bakanı’na özenen Bakan Pepe, iki oğluna gemi aldı" diye manşetten duyurdu haberi.

Çin’den alınan kuru yük gemisinin adı, Çevre ve Orman Bakanı Pepe’nin memleketi ’Akçaaabat’...

Gemiyi alan İzmit Ticaret Odası’na kayıtlı Karayel Gemi Ltd. Şti... Bu şirketin % 50 hissesi Pepe’nin dört oğlundan Mehmet Halid İsmail Pepe (Enerji Bakanı Hilmi Güler’in damadı) ve Mustafa Talha Pepe’nin üzerine kayıtlı. Bu şirketin içinde Dörtler İnşaat ve Taahhüt Ltd. Şti var; bunun ortakları da Bakan Pepe ve Vergül Pepe... Ayrıca, Yalova Altınova Tersane Girişimcileri Yönetim Kurulu Başkanı Hakkı Kan’ın büyük oğlu Adnan Kan da, Pepe’nin oğullarının ortağı... (40 girişimci tarafından Hersek Koyu’nda 11.2.2006 tarihinde, Bakan Osman Pepe tarafından temeli atılan tersane ’Tuzla’ya rakip’ olarak Türkiye’nin en büyük tersanesi olacak. Tersanenin bu koyda yapılmasına çevreci kuruluşlar karşı çıkmış, ancak sonuç alamamışlardı.)

Bakan Pepe’nin avukatı, Sözcü’deki manşet habere bir açıklama göndermiş. Açıklamada özetle, "Gemi Nisan 2005’te tersaneden alınmış (tersanenin adı belirtilmiyor), Eylül 2005’te suya indirilmiş. Gemi için anlaşma ile birlikte 300 bin dolar, 15.5.1997’de kurulmuş olan Kar İnşaat’a ödenmiş, kalan ödemeler için özel bir bankadan 4.3 milyon dolar kredi kullanılmış. Olayda herhangi bir devlet teşviki kullanılması söz konusu değil" ifadeleri yer alıyor.

Gazete açıklamayı yetersiz buluyor.

Evet, Pepeler, hangi bankadan kredi kullandılar, bu gemiyi kime ve kaça sattılar?

Pepeler’in asıl işi ’yap-satçılık’... Ankara ve İstanbul Çekmeköy’de şirket olarak yaptıkları 850’ye yakın daire bulunduğu bildiriliyor.

Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın oğlu Erkan Yıldırım’dan sonra Başbakan’ın oğlu Ahmet Burak Erdoğan da gemicilik işine girmiş, ancak daha sonra bu piyasadan çekildiği haberleri yer almıştı.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Cevdet Selvi, "Sayın Pepe, bu olayla ilgili hesap vermelidir" diye konuşuyor.

Kayseri’de Erdoğan ve Gül’e çifte ezan okunmuş

KAYSERİ’de kaytv.com.tr’de; Erdoğan için çifte ezan okunmuş diye bir haber var. 29 Haziran Cuma akşamı yatsı namazı nedeniyle iki kez ezan okunmuş!(Bilindiği gibi ertesi gün Erdoğan ve Gül Kayseri mitinginde konuştular.) Bu durumu öğrenen MHP’liler, Devlet Bahçeli’nin geçen cumartesi günkü Kayseri mitinginden önce de ezan okunması için izin istemişler. Hatta, "Sayın Başbakanımızın gelişinde çok güzel bir uygulama yapmışsınız, son derece memnun olduk" demişler. Müftü bunu baştan bir AKP’linin teşekkür telefonu olarak algılamış, sonra durumu fark edince, "İnanın benim haberim yoktu, ben zaten şu anda Tokat’tayım. Çifte ezan okunduğunu öğrendikten sonra soruşturma açtırdım" demiş. MHP’lilerin düşüncesi, "Başbakan için çifte ezan okunmuşsa bizim üç hilalimiz var, üç kez okunsun" imiş. Recep Bulut imzalı yazıdan sonra bir din adamıyla konuştuk.

"Dinimizce böyle bir şey mümkün değildir. Ezan vakit ilanıdır, namaza çağrıdır. Din siyasallaştırılamaz. Bunun örneği de Diyanet’in, il müftülüğünün nerelere vardığını gösteriyor. Hemen soruşturma açılmalıdır."

Balıkçı ihalesi

BÜYÜKŞEHİR’de bugün Eminönü’ün ’simgesel’ balık satan teknelerin yeniden satış yapması için 4 yerin tahsisi ihalesi yapılacak. Bazı balıkçı esnafı şikayetçi; Balıkçılar Odası’ndan 5 yıllık üye olduklarına dair belge alamamışlar. Aylığı 1’er milyardan başlayacak yerlerin iki balıkçı tarafından kapatılmasından endişe duyuyorlar. "Rekabet ortamı oluşturulsa en az 50 milyarlık aylık olur" diyorlar. İlgililerin haberi olsun.

Biliyor musunuz

ESKİ İstanbul Emniyet Müdürü ve Ulaştırma Bakanı, DYP İstanbul 3. bölge adayı Necdet Menzir’in, aynı bölgeden eski İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu’yu, başta terör ve asayiş olmak üzere her konuda istediği bir TV veya mekánda tartışmaya çağırdığını...

GÜNÜN SÖZÜ

"5 senede bütün malımı aldılar. Ama mağduriyeti oynamıyorum. Mayıs 2003’te benim kardeşimi (Hakan Uzan) Tayyip Erdoğan Başbakanlık’taki makamına çağırdı. Ne konuştu, açıklasın. Kimler vardı, ne söyledi açıklasın. Ben devamını açıklarım."

(GP Genel Başkanı Cem Uzan)