Peşmergelerden ‘transit’e darbe

BUNDAN bir süre önce Kapıkule sınır kapısındaki yığılmalardan söz etmiştik.

Özellikle Avrupa ülkelerine çeşitli yükler götüren TIR'ların gecikmesi, alıcı ve satıcılar arasında büyük şikáyetlere yol açıyordu. Nitekim Başbakan Tayyip Erdoğan, Bulgaristan Başbakanı ile görüşerek sorunu kendisine aktardı.

Uluslararası Nakliyeciler Derneği'nin (UND) duruma el koymasından sonra çeşitli heyetler arasında, Sofya'da üç kez bir araya gelindi.

Çünkü bir yıl içinde Kapıkule'den TIR geçişleri % 36 artmıştı.

Bulgarların olumlu yaklaşımı sonucunda, hafta sonları 650'ye çıkan TIR geçişlerinde yapılan iyileştirmeler ve personel sayısının artırılmasıyla sorunlar giderilerek geçiş yoğunluğu büyük ölçüde giderildi.

KAPIKULE'YE TEFTİŞ

Önümüzdeki aylarda yaş sebze ve fındık gibi ihracatın başlayacak olması nedeniyle yeni engellerle karşılaşılmaması için Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen ile Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım bugün beraberlerinde gümrük müsteşarlığı yetkilileri, TOBB, UND ve TİM temsilcileri ile Edirne'ye gidiyorlar... Dokuz kişilik heyet, helikopterle Kapıkule ve Dereköy'ü 'teftiş' edecekler, bu arada Bulgar Ulaştırma Bakanı ile de görüşecekler ve Kapıkule'ye alternatif olarak önümüzdeki yıl açılacak olan Hamzabeyli'de de inceleme yapacaklar.

SURİYE VE ÜRDÜN'E KAYIYOR

Türkiye ve Bulgaristan, Kapıkule'de güçbirliği yaparken diğer gümrüklerimizde durum ne?

Habur sınır kapısından olumsuz haberler geliyor.

Çünkü, peşmergeler Mersin ve İskenderun limanlarına gelen yükleri Irak'a ve Ortadoğu'ya taşıyan Türk TIR'lardan 300-500 dolar almaları, bu iki limanı kullananları olumsuz yönde etkilemeye başladı.

Mersin'den bir nakliyecinin anlattıkları, Tüzmen ve Yıldırım için alarm kabul sayılmalı. Anlatılan şu:

‘‘Transit trafik yükümüz, çarpıcı şekilde Suriye ve Ürdün üzerine kaymaya başladı. Çünkü Irak sınırından bir bedel alınmazken peşmergeler TIR'larımızı haraca bağlamış durumda. Bu yüzden Türkiye'nin transit taşımacılığı dikkat çekici ölçüde düştü. Müşterilerimiz 300-500 dolarlık ek bedel karşısında mal sevkıyatlarını, limanlarımızdan başka ülkelerin limanlarına kaydırıyorlar. Sorunun hükümet tarafından acilen ele alınmasını; limanlarımız ve nakliyecilerimizin zarar etmesine göz yumulmamasını istiyoruz.’’

Gümrük hırsızlığı

MERSİN'den, araç taşıyan firmalar adına gönderilen bir notta da; Mersin Limanı'ndaki hırsızlıklardan yakınılıyor:

‘‘Avrupa'nın çeşitli limanlarından Irak'a gönderilmek üzere Mersin Limanı'na getirilen araçlar sevk tarihine kadar limandaki gümrüklü yani kontrol altına alınmış sahada muhafaza ediliyor. Ancak bu araçlara dadanmış olan hırsızlar, araçlardan akıllarına gelen her parçayı söküp götürüyor. Liman güvenliği buna engel olamıyor. Bazı otoların bilgisayar beynini bile sökecek kadar arsız olan bu hırsız şebekesine devlet engel olamıyorsa, araçları orada muhafaza etmemizi neden emrediyorlar. Emreden, gerekli tedbirleri alıp emaneti aynen iade etmekle mükelleftir. Niye güvenlik kameraları koyup suçlular, özellikle elinde tornavida ile dolaşan adamlar yakalanmıyor. Aksi halde hırsız millet imajını silmek zor olacak bizim için.’’

THY’nin % 30’luk indiriminde oyun

KADIKÖY tarafından arayan Erdinç Işık, ‘‘Ben sanayiciyim’’ diyor. Altı yıldır bir bayisini her ay Trabzon'dan getirip gönderiyormuş. Son beş aydır, Şaşkınbakkal'daki Topkom Turizm'den aldığı bilete 246 milyon öderken, son iki seferdir 316 milyon lira alınmaya başlanmış. Yani business bilet kesip, ekonomik sınıfta uçuruyorlarmış yolcusunu. Bunun % 30 zam anlamına geldiğini söyleyen Işık, acenteye neden böyle olduğunu sorduğunda, ‘‘THY ancak business sınıfta yer veriyor, öbür sınıfta yer olmadığını söylüyor. Bu dolaylı zamdan şikáyetçiyiz’’ diyorlar.

Peki THY Genel Müdürü Abdurrahman Gündoğdu, ‘‘iç hat biletlerinde % 30 indirim yapacaklarını’’ ilan ettiğine göre bu ‘‘business-ekonomik’’ ücret oyunu, ilerde yapılacak indirime bir kılıf mı oluyor?

Kaymakam-gazeteci tartışması sürüyor

DATÇA
Kaymakamı Savaş Tuncer'i, mesai saatinde (09.30) denize girerken görüntüleyen gazeteci Sinan Kara'nın başına neler gelmiş! ‘‘Çarşı içerisinde apar topar gözaltına alındım. Götürüldüğüm emniyette görüntü kasetime el konuldu. Ve hakkımda Datça Cumhuriyet Savcılığı'nca TCK'nın 547. maddesi gereğince soruşturma açıldı’’ diyor Kara.

Bu maddede, ‘‘Her kim, itidal ve muvazene haricinde veya çirkin ve ayıp görünen sair herhangi bir hal ile başkasını alenen incitir ve huzur ve rahatını ihlal ederse 15 güne kadar hafif hapse veya 30 liraya kadar hafif cezayı nakdiye mahkûm olur’’ diyor.

İki gün içinde oldukça seri bir şekilde işleyen soruşturma neticesinde savcılık, Kara'ya 86 milyon 669 bin lira ön ödeme koşluyla para cezası veriyor.

Suç; kaymakamı rahatsız etmek, çirkin ve ayıp yerlerini çekmek...

Kara bu parayı 10 gün içinde yatırmadığı takdirde hakkında dava açılacak ve gene hapis cezası istemiyle yargılanacak.

Kara soruyor: ‘‘Mesai saatini aksatarak denizde geçiren bir kaymakamı görmezlikten mi gelseydim? Acaba kaymakam, bir memuru böyle bir eylem içerisinde görseydi başına ne gelirdi?’’

KAYMAKAM HAKLI AMA

ANKARA'
dan hukukçu Nurettin Kaptan'ın bu konudaki görüşü de şöyle:

‘‘Sayın Kaymakam'ın dün köşenizde yer alan gerekçeleri doyurucudur. Ancak 09.30'da denize girmenin anlamını bir türlü anlayamadım. Yoksa, uluslararası temiz deniz simgesi; Mavi Bayrak sahasını mı denetledi?

Fakat bu konu bilimsel ve teknik bir konudur. Bana kalırsa açık ve net söylemeli. 'Bir kaçamak yaptık' demeli...

Kaymakamlar ilçede Cumhurbaşkanı'nı temsil ederler, devlettirler. Başbakan ve İçişleri Bakanı ile valiyi, rutin işlerden dolayı amir olarak görürler. İlçenin 'valisi' demektir. Yani, kaymakam her alanda örnek adamdır; her zaman örnek olmalıdır.’’

Kaymakamın, Sinan Kara'ya Basın Yasası'na aykırı davranmak iddiasıyla 13 ayrı dava açtığını da bu arada hatırlatalım.
Yazarın Tüm Yazıları