Yalçın Bayer: Perşembenin gelişi

Yalçın BAYER
Haberin Devamı

CHP'deki 'değişim' üzerine birçok tepki alıyoruz. Baykal'ın 'Anadolu solu' üzerine yaptığı çıkış tartışılıyor.

Ertuğrul Günay, ‘‘Bazı sözleri duvara asmakla değil onları içselleştirmekle oluyor. Evrensel anlamda ulusallığın değerlerini aramak gerekir. Ayağını kendi toprağında yere basmayanın evrenselliği çok taklit olur’’; Ercan Karakaş ‘‘Evrensel değerlerde bulunmamız gerekir. Kendi kültüründen elbette esinlenilecek. Ancak bu sadece imaja yönelik olmayacak’’ diye konuşuyorlar.

Globalleşme ile birlikte 'Ulus Devlet' tartışması CHP'yi nereye götürecek? Yoksa toplum mu CHP'yi bir yerlere çekecek?

Bir partili şunları söylüyor:

‘‘CHP geçmişte Alevilere, Kürtlere paslar attı, olmadı. Şimdi Anadolu solu deyimine sarınıldı. Bu son karar mı? Sonra kimse pişman olmasın.’’

Parti içinde CHP'nin klasik sol anlayışından uzaklaşmasının yanlış olacağını savunanlar, ‘‘CHP'nin ideolojik temelinde altı ok, evrensel değerler ve Anadolu'nun devrimci pratiği yatıyor. Bunlar göz ardı edilemez’’ diyorlar.

Bu tartışmaların, 1990'ların başlarındaki CHP-SHP çekişmesine sürüklemesinden endişe eden partililer de bulunuyor.

Muhalif kanadın bir sözcüsüne soruyoruz:

‘‘Yol ayrımına mı geliniyor?’’

‘‘Hayır’’ diyor:

‘‘Görüşeceğiz, tartışacağız.’’

'Sol kanat'tan Hasan Fehmi Güneş, Ercan Karakaş, Fikri Sağlar; Murat Karayalçın, Ertuğrul Günay, Sefa Sirmen, eski Genel Başkan Altan Öymen ve grupları muhtemelen yarın Ankara'da bir araya gelecekler.

Verilen bilgiye göre, Baykal yönetimi tarafından, önümüzdeki kurultayı güvenceye alma hesaplarıyla bugüne kadar yaklaşık 30 il ve 40 kadar ilçe görevden alınmış... Alınan yöneticilerin sayısı da 2 bini bulmuş. Bu nedenle harekete geçtiklerini söyleyen muhalif kanadın bir sözcüsü; ‘‘Parti tabanı rahatsız’’ diyerek yarınki toplantının gündemini şöyle açıklıyor:

‘‘Parti yönetiminin durumu, genel merkezin tasfiye çalışmalarına karşı takınılacak tavır ve partiçi demokrasi ve tüzük egemenliği sınırları içinde buna karşı neler yapılabileceği...’’

CHP hiç bitmeyecek iç tartışmalarını sürdürüyor.

(AÇIKLAMA. 'CHP'de sular ısınıyor' başlıklı yazı üzerine bir açıklama yapan Ali Cihat Işık, Ali Topuz'un kendisine il başkan yardımcılığı önerisi getirdiğini, ancak sağlık sorunu nedeniyle geçici bir süre affını istediğini belirtti, ‘‘Ancak Sayın Topuz'un ve partimizin başarısı için İstanbul'da tüm olanaklarımızla destek vereceğim’’ dedi.)

Bir garip ilan

HÜRRİYET'te 8 Aralık'ta bir ilanın kupüründe; Turizm Bakanlığı'nca 2001 yılında yurtdışında bakanlığın katılacağı turizm fuarlarına yapılacak stand konstrüksiyonu için teklif isteniyor. 50 ülkeyi kapsayan bu ilanda ne yazık ki tekliflerin 8 Aralık gününe kadar yapılabileceği bildiriliyor.

Yani ilanın yayınlandığı gün teklifler isteniyor.

Böyle garip bir ihale olur mu?

İstanbul'dan bir turizmci okurumuz; ‘‘Bu ne demek oluyor; lütfen Turizm Bakanı Erkan Mumcu yanıtlasın’’ diyor.

‘Portre’ye katkı

RADİKAL'de Sayın Hakkı Devrim, 'Portre'sine Hayri Kozakçıoğlu'nu almış, ‘‘... Tansu Çiller'in tören mangası içinde yer alışını ne kadar yadırgadım. Şimdi, malı mülkü ve damadıyla ilgili söylentiler hakkında oturup yeniden düşünmek lazım’’ diyor.

Hakkı Bey niye yadırgıyor? İstanbul Valisi iken, kızının Çırağan Oteli'ndeki düğününe kaç lira ödediğini soran gazetecilere, ‘‘Fazla değil, sağ olsun arkadaşlar indirim yaptı’’ demişti. Çırağan'da şimdi normal bir düğün yaklaşık 150-200 bin dolar olduğuna göre, bir vali maaşıyla böyle bir düğün yapılıp yapılamayacağı ve Kozakçıoğlu ile ilgili bazı ipuçları ortaya çıkmaz mı? Mustafa KOÇER-MERSİN

Namuslu politikacı

MESUT Yılmaz, Enerji Bakanlığı'ndaki yolsuzluklar iyice meydana çıkınca yaptığı basın toplantısında, mevcut siyasetçilerin alternatifi olmadığını söyledi, yolsuzlukları yazan gazetecileri askeri rejime zemin hazırlamakla suçladı. Biz Mesut Yılmaz'a katılmıyoruz. Yolsuzlukların meydana çıkması ve bunların medyada teşhir edilmesi askeri idareye zemin hazırlamaz. Yolsuzluk yapan siyasetçilerin cezalandırılıp tasviye olmasına ve yerlerine namuslu politikacıların gelmesine zemin hazırlar.

Hüseyin İNAN - İSTANBUL

Emekliler mi yararlanacak?

İSTANBUL'dan bir grup polis memuru yazıyor: EMNİYET Teşkilatı'nda çalışan 4 yıllık fakülte mezunu polis memurlarıyız. Bilindiği gibi Aralık 2000 tarihi itibarıyla Emniyet Teşkilatı'nda polis memurları için Komiser Yardımcısı sınavı açıldı. Ancak bu sınav yönetmeliklerde bulunan şartlar ötesinde çok ağır maddeler içermektedir. Özellikle yönetmeliklerde amirlik sınavı için 5 yıl çalışmış olma şartı aranmasına rağmen bu sınavda 6 yıl şartı getirilmiştir. Sadece 611 sayılı KHK'de amirlik sınavı için 6 yıl şartı getirilmiştir. Lakin bu kararneme de ilgili mahkemece iptal edilmiştir. Amirlik sınavlarında 6 yıl çalışmış olma şartı aranması, bu iptal kararını hiçe saymak demektir. Diğer şartlar da dikkate alındığı zaman ancak emekliliği gelmiş polislerin bu sınavdan yararlanabileceği aşikárdır. Bizler bu adaletsiz durumun düzeltilmesini istiyoruz.''

MESAJ

İSTANBUL'dan 4 yıllık fakülte mezunu bir grup polis memuru, komiser yardımcılığı sınavı için ağır koşullar getirilmesini eleştiriyor ve ‘‘Amirlik sınavı için 5 yıl yerine 6 yıl şartı getirilmiştir. 6 yıl şartını getiren kararname ise mahkemece iptal edilmiştir. Bu şartın aranması, iptal kararını hiçe saymak değil midir? Bu adaletsizliğin düzeltilmesini istiyoruz.’’

KADIKÖY Belediye Başkanı Selami Öztürk'e... Başkanım, Ziverbey, Abdibey Sokak'taki 'o küçük araziyi' bazılarının eline geçmesine engel oldunuz.Çok da güzel mini mini bir park yapıp cocuklarımıza armağan ettiniz; elinize sağlık. 'Kemal Sunal' adını da vermiştiniz ama nedense sonradan tabelayı yok ettiler. Bizim söylemek isteğimize gelince.. Enerji darboğazında olduğumuz bu günlerde o parkın lambaları -abartmıyorum- sabah 07.30'lara kadar yanıyor. Günah değil mi bu kilovatlara.

Gönül ALTINAY- KADIKÖY

BOSTANCI-Kadıköy minibüs ücreti 350.000 (ayakta tıklım tıklım) Bağdat Caddesi'ndeki minibüsler de 350 bin (efendi gibi gidiyorsun). İnsanlar neden minibüs sahiplerine veya odasına-derneğine soyduruluyorlar? Sorumlusu kimdir? Bir minibüs ayda milyarlarca para kazanıyor. Böyle soygun olur mu?

Ali GÜLMEZ-KADIKÖY

ULUSOY'un önerisiyle yılbaşında Belek'teki Adora'ya gittik. Ne yazık ki, söğüşlenecek bayram müşterisi olarak görüldük. Turizmi ‘‘bayram müşterisi, ne yaparsak beğenirler’’ zihniyetini kınıyoruz.

Merih TORUN-KADIKÖY

BİZLER, Eskişehir'in Çifteler ve Mahmudiye ilçelerinde görev yapan eğitimci iki genç öğretmeniz. Eskişehir'den bu şirin ilçelere sabah-akşam gidip geliyoruz. İlle de 15-20 kişi öldükten sonra mı denetimler, kontroller olacak? Bu karda kışta, bir otobüsün içine 70-80 kişi bindiriliyor, hayret! İnanın G trafik noktasından polis otosunun önünden geçiyoruz. Bu ne, diyen yok. Gerçekten düşündürücü. İnsanlar balık istifi gibi üst üste.

Ali GENÇ/Ulviye SARI-ESKİŞEHİR

GÜNÜN SÖZÜ

‘‘Prof. Zekeriya Beyaz'a yapılan saldırı bir vahşettir, ikinci bir Kubilay olayıdır. Türkiye Cumhuriyeti kurulduğu günden beri başına musallat olan iki illet bulunuyor. Bunlar etnik bölücülük ve kökten dinciliktir’’

(YÖK Başkanı Prof. Kemal Gürüz)

Yazarın Tüm Yazıları