Marketlerde her çeşit sebze ve meyveyi tek tek seçerek alabiliyorum. Sen tezgahın ön tarafına pırıl pırıl göz alıcı meyveleri dizip beni celp ederken tezgahın kendinden tarafına benim hiç beğenmediğim malı acele acele poşete doldurman bardağı taşıran son damla oldu. Arkadaş sen de hiç Allah korkusu yok mu? Örneğin ön tarafa 300 gramlık meyveyi dizip arkadan 100 gramlık küçük-küçük ya da çürük meyveleri vermenden bıktım artık. Sen kendi ayağına kurşun sıkıyorsun senin pazarına gelen diğer vatandaşlar da benim gibi pazarcıyı protesto eder ve pazara gelmez ise sen ve diğerleri malınızı kime satacaksınız? Pazarcılar Derneği yöneticilerini uyarıyorum: Yukarıda anlattığım şekilde davranan pazarcı esnafını kendiniz aranızdan ayıklayıp atmazsanız tüm pazarlar zamanla kendiliğinden iptal olacaktır. Tüm meslektaşlarınızın ekmeği ile oynayan sahtekarları aranızdan atınız ki pazarlar nostalji olarak kalmasın! Nihat ÜNAL
Gene başıboş köpekler
OKULA giden çocuklara köpekler saldırıyor. Bunun en son örneği, 26.12.2011 tarihinde Mehmet Özcan Torunoğlu İlköğretim Okulu’na gitmek için evden çıkan 7. sınıf öğrencisi oğlum Batuhan Taha Yeşilyurt’a başıboş sokak köpekleri saldırdı. Bu ilk olmuyor, daha önce de birkaç defa saldırmışlardı. Bu meselenin çözülmesi için belediyeyi aramama rağmen hiçbir şey yapılmamıştır. Okul yönetimiyle yaptığım görüşmede, okul yönetimi de birkaç girişimde bulunduğunu ama herhangi bir sonuç alamadıklarını bildirmişlerdir. Ne yapalım biz şimdi? Serkan YEŞİLYURT
Aile hekimliği tam bilinmiyor
ANKARA Aile Hekimliği Derneği Başkanı Dr. Akif Emre Eker “İşte sağlık reformu bu!” (30.12.2011) başlıklı yazıya şu açıklamayı yaptı: “Ülkemiz koşulları gereği şu an için Aile Hekimleri’ne verilen nüfuslar ortalama 3500-4000 civarındadır. Haber içeriğinde belirtildiği gibi bir acil hasta ve hastalık durumu söz konusu değildir. Etik dışı hareketlerin olduğu algısı yaratacak bir uygulama ve eylem olmamıştır. Şikayetçi kişinin işinin acil olması hastasının ve hastalığının da acil olduğu anlamına gelmez..! Kaldı ki müracaat ettiği diğer hekim arkadaşımız durumu haber içeriğinde de belirtildiği şekilde açıklayarak, kendisine kayıtlı olmayan bir kişiye bakma yükümlülüğü olmaması gerçeğini iletmiştir. Bu durum yönetmelikler çerçevesindedir. Ancak aynı yönetmelikte belirtilen şartlarda ve zaten hekimliğin doğası gereği acil hallerde ve benzer durumlarda bir hekimin kendisine kayıtlı olmayan bir hastaya bakmak zorunluluğu vardır. Bu olay da anlatılanların hiç biri bu kalıplar içine girmemektedir. Bu arada kişiyi sanki özel hastaneye gönderdiler imajı da son derece mesnetsiz ve dayanağı olmayan bir açıklamadır. Kişi kendi inisiyatifini kullanarak hastasını özel hastaneye götürmüştür. Ancak Ankara gibi ülkemizin en büyük metropollerinden biri olan ilimizde zaman zaman uygulamanın tam bilinmemesinden ve eski dönemlerden kalan sağlık ocağı mantığının terk edilememesinden kaynaklanan, münferit olaylar ise zaman içinde kendiliğinden elenip süzülüp yok olmaya mahkûmdur. İyi hekimlik uygulaması dışında yapılan her türlü eylem ise suçtur ve bu suçu işleyenler aramızda barınamayacaklardır.”
GÜNÜN SÖZÜ
“Vicdanlı ve dürüst olmak, ‘hesaplı’ olmaktan iyidir. Hesap insanı makam sahibi yapar da, vicdan; daha önemli bir işe yarar: İnsanı insan yapar...” (Nietzsche)