Paylaş
Başbakanlığından beri içeride, dışarıda şikâyetini dile getiriyor, mücadeleyi giderek sertleştiriyor. En son “İnlerine girdik” dedi.
Devlette “paralel yapı olmaz, kandırıldık” itirafında bulunuyor...
Emniyetten yargıya kadar her yerde ‘paralel avı’ yapılıyor, askeriyede de ‘gerçek’ rütbeyi Pensilvanya’dan alan paralel generallerden söz ediyor.
Paralel yapılanmalardan bu kadar şekvacı olan Cumhurbaşkanı, Saray’da, neredeyse hükümete paralel bir yapıya hazırlanıyor. Cumhurbaşkanlığı sözcüsü önceki gün açıkladı; teşkilat şemasında 13 başkanlık düzenlemesi yapılmış, ihtiyaca göre, Cumhurbaşkanı’nın takdiri ile şema genişleyebilirmiş... Görünen o ki, güvenlikten dışişlerine, hukuktan mali işlere kadar, başkanlıklar halinde ‘çekirdek bir yürütme organı’ kuruluyor. Saray’daki her bir başkan kendi görev alanı içinde, kabine üyesi ile ‘paralel mi çalışacak, yoksa amiri durumunda mı olacak?
Cumhurbaşkanı, Anayasa’ya göre yürütmenin başı, Saray’ın başkanları yürütmenin “nesi” olacak? Anayasal sorunlar bir yana, ‘gölge kabine’ iddialarını da geçelim, paralel yapılardan bu kadar şikâyet edilirken buz gibi paraleli çağrıştıran yeni yapının esbab-ı mucibesi ne!?...
Muhalefet bunu niye gündeme getirmez!
Kuzu böyle konuşmayacaktı
BURHAN Kuzu’yu biz hukuk adamı, anayasa profesörü bilirdik. Ama önceki akşam Ahmet Hakan’ın CNNTürk’teki ‘Tarafsız Bölge’ programında söylediklerini duyunca, olamaz dedik, bunu söyleyen bir hukuk adamı olamaz. Kuzu, 17-25 Aralık rüşvet ve yolsuzluk operasyonunun aktörleri 4 bakan ile ilgili “Birileri kurulan Meclis Araştırma Komisyonu’nda Yüce Divan oylaması veriyor. Başbakan benim partimin lideri, bakanlar benim kankam, bir kısmı benim dünürüm. Bu adamlarla neden muhalefet olayım. Demek istediğim oğlan bizim kız bizim” diyor. Ahmet Hakan soruyor: “Bu yüzden mi Yüce Divan’a gönderemiyorsunuz?”
Cevap şöyle: “Yav gönderemezsin tabii, niye göndereceksin? Bunlara uyarak niye göndereyim, deli miyim ne? Zaten gönderemezsin. Siyasi hayatın da biter”
Nasıl cevap ama? Kahve konuşması mı? İtiraf mı? Sizce, söz konusu durumu “kankam” ya da “siyasi hayatım biter” diye bir gerekçeyle açıklayan biri hukukçu olabilir mi?
Yoksa, üç dönemi biterken Saray’a mı taşınmak istiyor, ballı bir yönetim kurulu üyeliği mi bekliyor!?
(Kendisini yakından tanıyan eski bir öğretim üyesi)
Batı Trakyalılar Çipras’tan ne bekliyor
BATI Trakya Türkleri Derneği Genel Başkanı Taner Mustafaoğlu, Yunanistan’da kurulan yeni hükümetten tüm ülkenin ekonomik beklentileri olduğunu ifade ederek, “Batı Trakya Türklerinin bunun yanında azınlık haklarıyla ve Türk kimliğinin tanınmasıyla ilgili beklentileri var. Burada bir umut ışığı görüyoruz” dedi.
‘29 Ocak Toplumsal Dayanışma ve Milli Direniş Günü’ dolayısıyla İstiklal Caddesi’nde toplanan Batı Trakya Türkleri Dayanışma Derneği üyeleri, “Her 29 Ocak’ta Batı Trakya’daki Türk varlığını selamlıyoruz” yazılı pankart açtı. Burada basın açıklaması yapan Mustafaoğlu, Lozan Anlaşması’nın ardından Yunanistan’da kurulan Türk birliklerinin ve derneklerinin 1987’de mahkeme tarafından kapatılmasına tepki olarak 29 Ocak 1988’de Türk azınlığının Gümülcine’de düzenlediği gösterilerin Yunanistan yönetimi tarafından bastırıldığını hatırlatarak, “Bunun Batı Trakya Türklerinin kimliğine yapılmış bir baskı olduğunu düşünüyoruz. Bunu bir kimliksizleştirme ve Yunanlaştırma operasyonu olarak görüyoruz. Yıllar boyu 29 Ocak’ı milli günümüz olarak andık” diye konuştu.Mustafaoğlu, şöyle devam etti:
“Tüm Yunanistan’ın hükümetten ekonomik anlamda beklentileri var. Batı Trakya Türklerinin bunun yanında azınlık haklarıyla ve Türk kimliğinin tanınmasıyla ilgili beklentileri var. Burada bir umut ışığı görüyoruz.
Hakikaten bir-iki gündür radikal olduğu söylenen lider Çipras, radikal önlemler alabileceğini göstermiştir. Batı Trakya’da da aynı radikal önlemleri bekliyoruz. Azınlıklar da eşit Yunanistan vatandaşı olmalıdır.”
Bahçe, otopark için kamulaştırılır mı
ERZİNCAN Kemaliye Merkez Dörtyolağzı Mahallesi’nde tarihi donanımlı evimizin meyve ve çeşitli ağaçlarla donatılmış 300 m2’lik kendine ait tek bir bahçesini otopark yapılacağı gerekçesi ile Kemaliye Belediyesi tarafından kamulaştırılarak el konuldu. İlçemiz Kemaliye Yedi Bölge Yedi Kent projesi dahilinde ÇEKÜL tarafından koruma altına alınmış, doğal sit alanı olmasına rağmen ağaç katliamına maruz kalmıştır. Çevreyi çirkinleştirecek ağaç katliamlarının önüne geçilmesi için bu tip hareketlerin tüm ülkemiz tarafından duyulması şart olmuştur. Bu ve benzeri ağaç katliamlarının önlenmesi açısından, eylemin bir daha düşünülmesi gerektiği inancında olup tüm ilgililerin dikkatlerine arz ederim. Güngör ÜNSAL
Öyle uyuşturulmuşuz ki...
PETROLDEKİ düşüşün bizdeki yansıması süper benzininin 5.00 TL’den 4.00 TL’ye kadar % 20 düşmüş olması. Sorun, bu düşüşün ne yazık ki hiçbir belediye taşıma ücretlerine (metrobüs, şehir hatları vb.) yansımamış olması. Havayolu ve otobüs şirketleri de bunu ‘rabbena hep bana’ yaklaşımı ile yürütmekteler. Muhalefet, iktidar ve bizler bu durumu sessiz olarak izlemekteyiz. Herhalde uyuşturucunun dozunu öyle yüksek aldık ki, ne olsa fazla hareket etmeyelim de acıyı arttırmayalım ve zevk alalım diyoruz.
Cihan DENİZ
Biliyor musunuz?
-SURİYE ve Irak krizlerinin Güneydoğu ve Doğu Akdeniz illerinde yarattığı sorunların hangi düzeye ulaştığını ve bölgedeki son durumu tespit etmek üzere CHP Genel Başkan Yardımcısı Faik Öztrak’ın başkanlığındaki ‘CHP İş Dünyası Grubu’, Gaziantep (29 Ocak), Şanlıurfa (30 Ocak) ve Mardin’de (31 Ocak) görüşme ve incelemelerde bulunacağını...
-ATAOL Behramoğlu’nun 50’nci sanat yılının, 31 Ocak Cumartesi 19.00’da Fulya Sanat’ta düzenlenecek etkinlikle kutlanacağını...
-CHP Milletvekili Kadir Gökmen Öğüt’ün, bakan Nabi Avcı’ya “Güz yarıyılında alınmayan harçların 2. dönemle birlikte alınacağı doğru mudur? Tepkilere rağmen söz konusu sistemin getirilmesinin gerekçesi nedir?” dediğini...
Paylaş