Paylaş
Dönmez, 2007 bütçesindeki ’seçim’ harcamalarını ortaya koyuyor:
"Bu yılın ilk ocak ayında yapılan harcama; 91.7 milyar YTL (katrilyon). Bunun üçte biri yani 30.6 milyar YTL personel harcamasına; 4.0 milyar YTL sağlık harcamalarına gitti... Sağlık harcamalarının 2.5 milyarı yeşil karta harcandı. (Seçimde 5.2 milyon yeşil kart dağıtıldı ve yeşil kartlı sayısı 19 milyona çıktı.)
Halk ve Ziraat Bankası’ndan esnafa ve köylüye ucuz kredi olarak 1.5 milyar YTL dağıtıldı. Tarımda köylüye destek 4.3 milyar YTL’yi buldu.
Fakirlere 3 ayda 250 YTL’den veriliyor; bunun toplamı 1.0 milyar YTL oldu.
Belediyelere seçim döneminde 7.8 milyar YTL aktarıldı.
Köydes, Beldes’in su, yol, elektrik gibi harcamalar için köy ve beldelere dağıtılan paranın tutarı da 2.0 milyar YTL.
Ve... Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Genel Müdürü (Fak-Fuk-Fonu) Genel Müdürü Mevlut Bilici, başarılı çalışmalarından ötürü ’terfi’ ettirilerek Gül’ün memleketi Kayseri’ye vali olarak atandı.
İktidarın görüşülmekte olan 2008 bütçesine de bakalım:
Özürlülere 696 milyon YTL... Kimsesiz çocuklara (yurt) 294 milyon YTL, okul öğrencilerine (Kızlara 39, erkeklere 29 YTL) toplam 51 milyon YTL; kömür dağıtımı için 232 milyon YTL, ücretsiz kitap dağıtımı için 290 milyon YTL; yatılı okul öğrencilerine yemek bedeli 167 milyon YTL; üniversite öğrencilere ayda 150 YTL burs. İşte sadakat kültürü... Para, milli iradenin ırzına geçmiyor diyenle tartışırım."
demokratdönmez@mynet.com
Erdem: Kadro ve lider arayışındayım
CHP Genel Sekreter Yardımcılığı’ndan istifa eden, Ankara Milletvekili Eşref Erdem, Baykal’a neden vefasız davrandı? Bu konu çok tartışılıyor.
Hatırlanırsa, Baykal, sırf Erdem’i seçtirebilmek için tüzük değişikliği yapmış, ünlü blok liste kuralını getirmiş ve bunun için parti örgütünü karşısına almıştı. Bir önceki kurultayda Erdem, 60 kişilik parti yönetimine ancak bu şekilde girebilmişti. Bu durumda Erdem’in Baykal’a karşı muhalefet etme hakkı olamayacağı belirtiliyor bugün. Bu konudaki eleştirilerden rahatsız olduğunu söyleyen Erdem diyor ki:
- Benim bir iddiam yok. İki yıldır partideki rahatsızlığı dile getiriyorum. Bunu dışarda da yapmadım, yetkili kurullarda söyledim. Yani yaptığım bir vicdan muhasebesi idi. CHP’nin artık yenileşme ve gençleşme sürecine girmesi gerekiyor.
- Sol...
- CHP’nin bugün solla ilgisi falan kalmadı. Yazdığınız gibi Çankaya Kongresi genel merkezin bir salonunda yapılıyorsa, bu parti nasıl büyüyecek? Muhalefete geçerek, sol kimlik üzerine bir şeyler söylemek istiyorum. Partinin ideolojik sol bir çizgiye, bir kadrolaşma hareketine oturmasını istiyorum.
- Muhalefet kanadından kimle çalışacaksınız?
- Haluk Koç ve Mustafa Sarıgül hareketleri ile bir ilgim yok. Ancak söylediğim gibi yeni sol bir anlayışı toparlayacak bir kadro hareketi ile buna uygun bir lider arayışına dönük çalışmalarım olacak. CHP böyle gidemez, önümüzde yerel seçimler var; İzmir’i bile kaybedebiliriz. Yerel seçimlerden başarısız çıkarsak partinin bir daha toparlanması zor olur. Bunu görüyorum. Bu yeni anlayışı koymak üzere yönetimden ayrıldım.
’Hayvanların otladığı yerlere uçak inemiyor’
ISPARTA’da yaşanan elim ve ülkede şok etkisi yaratan kazada yeğenini kaybeden bir kişiyim.
10 Aralık tarihli gazetenizde Erdoğan’ın "Hayvanların otladığı yerlere artık uçaklar iniyor" sözlerinen çok etkilendim. Bu uçaklar inmiyor, inemiyor!..
Elbette bir ülke başbakanının bu tür beyanları ’haber’ niteliğindedir. Ancak ’hayvanların otladığı yerlere’ havaalanı yapılması marifet, hizmet değil, ülke insanını ’aptal’ yerine koymaktır. Gerekli donanımı olmadıktan sonra havaalanı açmak neye yarar ki? Hayvan otlatılmaya devam edilmesi belki de bu ülke için daha yararlı olurdu!
Diyarbakır’da düşen uçakla ilgili ILS sistemi yok dendi, bakın hálá yok. Isparta için de aynı sistem gündeme geldi, sonra olsa da fark etmezdi, dendi. Aynı eksikliklerle Hatay’da havaalanı açılıyor, orada kimlerin canı yanacak?
Dün de bazı gazeteler, uçağın ’kara kutu’larında kayıt olmadığını, bu nedenle pilot hatası olabileceğini vurgulamaya çalışıyorlar. Oysa bu kayıtların olmaması, uçağın teknik donanımlarının, yön göstergelerinin, yükseklik göstergelerinin de arızalı olabileceğini akla getirmez mi?
Bu nasıl bir zihniyet?
Ülkemizi 3. dünya ülkesi konumuna sokup, hurda uçakların alımına izin verip ve yeterli denetlemeleri yapmadan havayollarını özendiren, ’sivil havacılığın, AKP döneminde geliştiğini’ söyleyen ve ülke insanına değer vermeyen zihniyeti sorgulamak gerekmez mi?
Basınımıza çok görev düşüyor... Başbakan da olsa, açıklamalarını yayınlarken bazı hususları sorgulamak, özetle basının eleştiri, yorum hakkını daha fazla kullanması, kamuoyu oluşturması, hatta denetleme görevini her zamankinden daha fazla üstlenmesi gerektiğine inanıyorum.
Şehnaz Doğan YÜZER
Mesaj Panosu
İÇİŞLERİ Bakanlığı Basın ve Halkla İlişkiler Müşaviri İbrahim Saraçoğlu, dünkü ’Bazı isimler yan yana gelince’ başlıklı yazımızda geçen İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın Pollmark araştırma ve düşünce kuruluşunun kurucularından olmadığını açıkladı.
’ALEVİ-Sünni kamplaşmasına dönük oyunlar; Esenyurt’a dikkat’ yazımızda Merzifon’un Çorum’a bağlı olduğunu yazmışız. Merzifon, okurlarımızın da uyardıkları gibi Amasya’ya bağlıdır. Düzeltir, özür dileriz.
GENELKURMAY Başkanımız, Meclis’te PKK olduğunu açıkladı. Peki irtica yok mu; var. Yani iki iç tehdit Meclis’te denilebilir mi? Tartışma konusu olmaz mı? C. TEKELİ
’MÜZİK Yaşamımıza Atatürk’ün Kazandırdığı Dünya Çapında 4 Büyük Bestecimizin Profili’ konulu müzikli söyleşi, Yapı Kredi Sermet Çifter Salonunda; bugün 18.30’de. Klavsen sanatçısı Doç. Leyla Pınar söyleşide; doğumunun 100. yıldönümünde Ahmet Adnan Saygun’u, ölümünün 20. yıldönümünde Ekrem Zeki Ün’ü, 10. yıldönümünde Cengiz Tanç’ı ve 1. yıldönümünde olan Cenan Akın’ı anlatacak.
Paylaş