Papa’nın ziyaretinin anlamı

HIRİSTİYAN âleminin ruhani lideri ve Vatikan devletinin Başkanı Papa Franciscus dün Türkiye’ye geldi.

Haberin Devamı

Daha önceki Papalar Paul IV (1967), Johannes Paul II (1979) ve Benedikt XVI (2006) ziyaretlerinden sonra Türkiye’ye gelen dördüncü papa...
Yurtdışına 6. seyahatini Türkiye’ye yapan Papa Franciscu’nun gündemi yüklü gibi görünüyor. Dinler arası diyalog, Ortadoğu’daki durum, Türkiye ve bölgedeki Hıristiyanlar... Papa Franciscus, ‘Patrikhane’nin kuruluş günü sayılan 30 Kasım’a Aziz Andreas Yortusu’nda verilen yemeğe de katılacak. Daha önceki papalar da Türkiye ziyaretlerini bu güne denk getirip yemeğe katılmışlardı. Rum Patriği Bartholomeos, Papa Franciscus’un papalık makamına geçmesi dolayısıyla yapılan ayine katılan ilk Ortodoks Patriği olarak biliniyor...
Frankfurt’tan gazeteci dostumuz Halit Çelikbudak, “Bu arada gözlerden kaçan bir şey var” dedi ve şunları ekledi:
“Bunu da Almanya’nın önde gelen haftalık dergilerinden Stern’in Vatikan uzmanı yazdı. Vatikan konuları uzmanı gazeteci Frank Ochmann ‘Papa Türkiye’den ne istiyor?’ başlıklı yazısında şöyle yazıyordu; ‘Papa Franciscus, Devlet Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın resmi davetlisi olarak Türkiye’ye gidiyor. Ziyaret 30 Aralık’ta Aziz Andreas Yortusu’na denk düşüyor.”
Vatikan uzmanı diyor ki “Papa Franciscus, Patrik’in ve Türkiye’nin anlayış göstermesiyle, 2025’te kiliseleri bir araya getireceği tarihi bir toplantıyı hazırlamak istiyor. 2025, Birinci İznik Konsülü’nün 1700. yıldönümü...”

Haberin Devamı

İZNİK KONSÜLÜ YENİDEN TOPLANACAK MI?


Hıristiyanlık tarihinin ilk ekümenik toplantısı olarak kabul edilen İznik Konsülü’nün 1.700. yıldönümü olan 2025’te İznik’te bir toplantı yapılacağı, bunun kararının ise Papa Franciscus ile Ekümenik Patrik Bartholomeos’un Kudüs’te yaptıkları zirvede alındığı belirtiliyor. Bu haber geçen yaz dünya kamuoyuna düşünce o zamandan beri bir yalanlama yapılmadı.
Tabii bu bilgi Vatikan uzmanı Alman gazetecinin yazdıkları... Bu konunun Ankara’da veya İstanbul’daki görüşmelerde gündeme gelip gelmediğini yapılan açıklamalardan öğreneceğiz. Açıklama İstanbul’da yapılmasa da Avrupa’daki Vatikan uzmanı gazeteciler bunu yazacaklardır...

Haberin Devamı


‘Karadeniz Ormanları’ndaki bu projelerin hesabı bir gün görülür

Müteahhitler mutlu mu?


KEMERBURGAZ Ağaçlı köyüne gittik önceki akşam... CHP’liler, 3. köprü ve havaalanı inşaatları ile bir toplantı yapacaklarmış. Nasıl geldik hiç anlamadık; çünkü etraf kapkara idi... Her yer çamur deryası içinde ve yüzlerce kamyon arasından geçtik... Hafriyat kamyonları; bir müteahhit 100 kamyon satın almış... İstanbul’da hafriyat pazarı büyük; nerelere harcandığını kamuoyu ve basın bilmiyor; Yenikapı ve Maltepe dolgu alanları bu çerçevede değerlendirebilirsiniz. Getirilen iş makinelerinin 300 milyon doları geçtiğini biliyoruz. Dünyada en büyük toprak hareketinin olduğu bir bölge olduğu söyleniyor. Bir mühendis “Köprü, havaalanı ve kanal inşaatları nedeniyle yaşanacak toprak hareketinin GAP’ta baraj ve kilometrelerce uzanan su kanalları yapımından 100 misli kapasitede dersek yanlış söylemeyiz” dedi. “Şoke olduk” ifadesi yetersiz kalır!
İstanbul’un yağma edilmesine acıdık.
Ağaçlı köyünün kahvehanesinde toplantıya CHP İstanbul milletvekilleri Sezgin Tanrıkulu, Aykut Aydoğdu, Melda Onur; PM üyesi Yasemin Cankurtaran ile bölgenin bağlı olduğu CHP Eyüp İlçe Başkanı, belediye meclis üyeleri, Kemerburgaz’ın doğasının sevdalıları ve köylüler vardı. Eski Eyüp meclis üyesi Hasan Afacan’ın büyük çaba gösterdiği anlaşılıyor; çünkü Kemerburgaz artık vahşi yağmalama sonunda tarım alanı olmaktan süratle uzaklaşıyor.
Köye gelirken kesif bir koku ile karşılaştık; belki iki kilometre kadar sürdü. Daha önce kapatılan ve Çorlu’ya taşınmakta olan Enerji AŞ’nin katı atık tesisinin geceleri gizlice ‘çalıştırıldığı’ anlaşılıyor. Sahibi Ömer Salman bize “Kapattık, öyle bir şey olamaz” demişti. Oralardaki sitelerden sık sık şikâyet almamız bu nedenden miş... Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun oğlu da o civarlarda oturuyor; onlar hiç hissetmemişler mi? Gece zifiri karanlıkta dumanın ‘kokusu’ çekilmiyor ki!...
CHP Milletvekili Aykut Erdoğdu burada yaşanan ‘yağmayı’ ve nereye varacağı henüz hesaplanamayan rant üzerine konuşurken, sorunu siyaset-bütçe ve kalkınma açılarından değerlendirirken vahim durumu kavrıyorsunuz. “Üç mega proje” için “Bunlardan havalimanı ihalesi fesat ihaledir; iptal edilmesi gerekir” diye konuşurken, “Havaalanının yapımı için daha yer teslimi yapılamadı. Bu durumda 25 yıllık işletim süresi ne zaman başlayacağının açığa çıkarılması gerekiyor. Arazinin kotunun değiştirilmesiyle müteahhitlere 2 milyar dolar kaynak aktarıldı; toprağı kaldırıp dökmek için... Yani hafriyat bahşişi!”
Ne yazık ki, Balkan Savaşları sonunda Bulgaristan’dan göç edenlerle mübadelede Yunanistan’dan (Selanik) getirilen göçmenlerin oturduğu 11’e yakın köy halkı ne diyor biliyor musunuz?”
“Balkan ve Rumeli’den geldiğimiz için bizi istemiyorlar galiba, onun için de bizim topraklarımızı yağma ediyorlar!”
Çok acı bir söz!

Haberin Devamı

Hafriyat ve kamyon pazarı

AĞAÇLI köyünde konuşurken herkesi etkileyen bir kadın vardı; orada tanıdık, CHP PM üyesi Yasemin Öney Cankurtaran... Tam bir önder; SBF’yi bitirdikten sonra İlahiyat da okumuş; iş kadını; üniversitede dersler veriyor; STK’lardaki hizmetlerini görmek için google’a girebilirsiniz.
"Gece size bölgeyi anlatacağım, yarın da (dün) Güneydoğu’ya parti çalışması için gidiyorum" dedi. Neler anlattı, neler; çok şey öğrendik. CHP, Cankurtaran’ın kıymetini bilmezse yazık olur. Ne söylediklerinin ayrıntısını şöyle:
"Eyüp sınırları içindeki Göktürk ve Kemerburgaz’a bağlı Çiftalan yolu ile Ağaçlı köyü arasındaki bölgede ve ana cadde olan İstanbul caddesinde hafriyat kamyonları yaşamı felç etmiş durumdadır. Birçok eğitim kurumunun olduğu, özellikle birçok anaokulun olduğu bölgede çocuklar 5 dakikalık yolu kamyon trafiği yüzünden bir saatte gidebilmekte ve hergün kamyonlar sebebiyle oluşan trafik kazalarından ötürü büyük bir güvenlik tehdidi yaşanmaktadır. Sitelerde oturan vatandaşlar kamyonların aşırı hız yaparak ve seri halde geçişlerinden ötürü sitelerinden yola dahi çıkamamakta ve hep kaza tehlikesiyle karşı karşıya kalmaktadır. Ayrıca 24 saat siren kamyon trafiğinin çıkardığı gürültü çocukların uyuyamamasına sebep olmaktadır. Kamyonların havalı klaksiyon ve kornalarla birbirlerini selamlıyor olması! Da ayrıca şnsanları yataklarından sıçrayarak uyandırmaktadır. Defalarca kez ilgili kurumlara bu husus şikayet edildiği halde hiçbir önlem alınmamaktadır. Yürüyerek biryerden biryere gidebilmek dahi kamyonların karşılıklı geçtiği dar yollarda imkansız hale gelmiştir. Hem güvenlik hem de çamur yüzünden..Ayrıca hafriyat kamyonlarının sebep olduğu toz ve çamur yüzünden bölgede çok ciddi sağlık sorunları da yaşanmaktadır. Buna ilaveten Çıkan çöp ve katı atıkların da atık bölgesi olan bölgede bu arıkların yaydığı korkunç koku ve nitrik asit insan sağlığına son derece zararlıdır ve bu zarar hafıza kaybına kadar varabilmektedir. Burada mahkeme tarafından defalarca kez kamyon geçişi için yasaklama kararı çıkarılmış olsa da halen artarak devam eden bir hafriyat -kamyon trafiği problemi yaşanmaktadır. Kamyon taşıma maliyetinden daha fazla olan döküm bedeli olduğundan bölge büyük bir rant merkezi haline gelmiştir. Her kamyon 100 tl civarında taşıma yaparken hafriyat için döküm yaptığı bölgenin verildiği şirkete 150 tl ödenmektedir. Burada ihalelerin ne kadar önemli olduğu bu rant rakamının büyüklüğü açısından bakılırsa daha iyi anlaşılacaktır..Günde 3 bin kamyon geçmekte ve 100 milyon TL kadar bir ranttan söz edilmektedir. Buradaki hafriyat dökümlerini Kutman A.Ş ve İCA A.Ş nin birleşmesiyle kurulan Kuzey İstanbul A.Ş ve birkaç şirket süresi belirsiz bir şekilde üstlenmiş durumdadır. Burada yaşanan hukuka aykırı durumlar ve yapılan ihaleler, bu ihalelerin kimlere hangi şartlarda verildiği araştırılmalıdır. Bu ihaleler hep belirli siyasilerin yakınları tarafından alınmakta ve şartları, süresi hakkında hiçbir bilgiye ulaşılamamaktadır. İhaleye fesat karıştırma konusu da milletvekillerimiz tarafından defalarca kez gündeme getirilmiştir. Bölgede döküm işlemleri başladığından beri gsm operatörleri çalışmamakta trafo koyacak yer dahi bulamamaktadır. Bu sebeple telefon ve internet sınırlı çekmekte ve bölgede elektrikler sık sık gitmektedir. Bu durum vatandaşları psikolojik, sosyal ve ekonomik yönden zarara sokmaktadır. Diğer bir sorun ise ekolojik dengede yaşanan bozulmalardır. Kuşların göç yolu olan bu bölgede doğal döngü bozulmakta ve sahilde ölümü bekleyen 20 bin leylek bulunmaktadır. Zira 3. Köprü ve havalimanı inşaatından dolayı 5 milyona yakın ağaç kesilmiş, göller kurutulmuştur. Onlarca çeşit canlının soyu tükenmiştir. Hayvancılıkla ve tarımla geçinen köylerde yaşanan doğal tahribat ve talan tüm bölge vatandaşını bu konuda da büyük zarara uğratmaktadır."
Yasemin Öney CANKURTARAN- CHP PM Üyesi

Haberin Devamı

Biliyor musunuz?

KÖY Enstitüleri ve Çağdaş Eğitim Vakfı, Köy Enstitüleri Araştırma ve Eğitimi Geliştirme Derneği (KAVEG) ve Foça Belediyesi’nin 29-30 Kasım’da ‘Ferit Oğuz Bayır’a 115. Yıl Armağanı’, ‘Köy Enstitülerinden Doğan Edebiyat’ etkinliğinin düzenlendiğini...
BAFRALILARIN, Ankara buluşmasının bugün Çukurambar Holiday Inn Oteli’nde gerçekleştirileceğini duyuran Bafra Derneği Başkanı Hüseyin Edis’in, “Konuklarımıza bayramlarda hemen her evde yapılan nokul ve kaymaklı lokum ikram edilecek’ dediğini.

Yazarın Tüm Yazıları