Oy kullanmada bir ‘oyun’ olabilir

12 EYLÜL günü yapılacak Anayasa halkoylamasında önemli bir ayrıntıya dikkat çekmek istiyorum. Bu ayrıntı eğer YSK’nın dikkatinden kaçtı ise hatırlatmayı duyarlı bir yurttaşlık görevi sayıyorum.

İlçe Seçim Kurulları tarafından sandık kurullarında siyasi partiler adına görevlendirmeler yapılmış... Görevlendirme yazısının 3. paragrafında ‘Sandık Kurulu üyesi olarak görev yaptığınız sandıkta oy kullanabilmeniz için, seçmen bilgi kartı ve fotoğraflı kimlik kartını mutlaka yanınızda bulundurmanız gerekmektedir’ deniliyor.
Şimdi düşünelim: Aynı seçim bölgesinde 2068 numaralı sandıkta parti görevlisi olan seçmen, görevli olduğu sandıkta oyunu kullandı. Seçmenin oyunu kullandığına ilişkin bir işaret bulunmadığı için bir süre sonra seçmen olduğu 2080 numaralı sandıkta da her iki belgeyi ya da yalnızca nüfus cüzdanını göstererek oyunu çok rahatlıkla kullanabilir. Geçmiş seçimlerde parti görevlisi yalnızca seçmen olduğu sandıkta oy kullanabiliyordu. 12 Eylül Anayasası oylaması için Türkiye’de (Cezaevleri hariç) 177.044 sandıkta oy kullanılacaktır. AKP’nin zorla dayattığı ve bir oyun bile yaşamsal önem taşıdığı anayasa oylamasında bunun neler getireceğini varın siz düşünün!..
Bir yurttaş olarak YSK’nın dikkatine sunuyor, en kısa zamanda bu duruma açıklık getirileceğini umuyorum.
Ahmet KAHVECİ-KAĞITHANE

Heyelanın nedeni Orman Yasası’dır

İSTANBUL’da ormanlık alan oranı %46 iken, Rize’de o topografik yapıya rağmen bu oran %30-35’lerde olmasına karşın neden aşırı heyelan oluyor?
Rize Gündoğdu bölgesinde can ve mal kaybına neden olan aşırı yağış ve toprak kaymalarının nedenine, yeni kurulan Küresel Isınmayla Mücadele Derneği (KÜREM-DER) Başkanı, Orman Y. Mühendisi Faruk Çebi başka bir gözle bakıyor. En etken faktörlerin başında Orman Yasası ile bu yasa ile yapılmaya zorlanılan ‘Orman kadastro çalışmaları’nın geldiğini söylüyor.
1956 yılında kaleme alınan yürürlükteki 6831 sayılı Orman Yasası bölgenin gerçekleri ile asla bağdaşmadığını öne sürüyor. Yasa ağaçlık alanların tamamının devlete ait olduğunu öngördüğünü, vatandaşa sahiplilik hakkını kesinlikle tanımadığını belirten Faruk Çebi, ilginç bir değerlendirme yapıyor:
“Orman Yasası, vatandaşın mülkiyet hakkını tamamen ağaç ve orman varlığına endekslemiş, ağaç ve orman varsa vatandaşın tapulu da olsa arazisine devlet adına el konulmuştur. Bu durum, ormanla vatandaş arasındaki geçmişteki hısımlığı ateşli bir hasımlığa dönüştürmüştür. Ormanla vatandaş arasına hasımlık girince de bölgedeki ormanlar hızla yok edilerek tarım arazilerine (çay ve fındık) dönüştürülmüştür. Bu değişim ve dönüşüm sonucunda doğanın dengesi büyük ölçüde bozulmuş ve heyelanlara açıkça davetiye çıkarılmıştır.”
Karadeniz’in o kadar yeşilliğine rağmen ‘kuru yeşillik’ olduğunu anlatırken, “Bu çaylıklar yüzünden Trabzon ve Rize yıllar itibariyle heyelanlı bölgeye dönüştüğünü” söyleyen Çebi “Ormanını yok edip, yerine tarım yapanlar adeta ödüllendirilerek mülkiyet hakları geçerli sayıldı, ormanını koruyanlar da cezalandırılarak ormanlarına devlet adına el konuldu. Vatandaşın ağaç ve orman sahibi olabilmesi devlet eli ile tamamen yasaklandı. İstanbul’un boğaz sırtlarındaki ormanların yarısına yakını özel mülkiyette olmasına rağmen, Rize’de ya da Karadeniz’in diğer illerinde bu oranın ‘0’ olması, geçmişten günümüze kadar yapılan hatalar nedeniyledir.”

Rantçının iftarı helal sayılır mı

ÜMRANİYE’de çıkan Kulvar Gazetesi’nin yayın müdürü Haşim Karakaş yazıyor:
OF eski vaizi Mehmet Akyüz dünkü köşenizde çok önemli şeyler söylüyor.
İmamı Azam’ın bir sözünü hatırlata: “Yediğin bir lokmanın helal veya haram olduğunu bilmezsen, o güne kadar yaptığın bütün amellerin havaya gider” diyor.
Ümraniye Belediyesi Alemdağ Caddesi’ni trafiğe kapatarak 20 bin kişiye iftar verdi. 30 bin kişi katılınca çok kişi orucunu açamadan alandan ayrıldı. Başkan Hasan Can özür diledi. Ancak bir rekor kırılmak istendiğinden iftar adeta şova dönüştü. İftar, ramazanın ruhuna uygun olarak hayır işlemek için verilir. İftarın bedelinin ‘hayırsever işadamları’nca karşılandığı duyuruldu. Ancak, bu isimlerin kim olduğu belirtilmedi. Of eski vaizi Mehmet Akyüz’ün belirttiği gibi “Acaba bu yemek helal midir?” düşüncesiyle hareketle sormak istiyorum.
Yemeği verenlerin belediye ile bir işleri var mıdır? Her fırsatta “Ümraniye’de 13 milyon metrekare inşaat ruhsatı verdik” diye övünen belediye başkanı, imar kıyağı yapılan müteahhit firmalardan bu yemeği karşılamış mıdır? İmar planında tadilat yapılarak Şile otobanı kenarında her biri 40 katlı iki rezidans inşaatı izni alan Sur Yapı’nın bu iftar yemeğine katkısı ne olmuştur?

İDO, 12 Eylülcü mü?

İDO’nun bayram seferlerinde ek sefer yapılacak yerler arasında Armutlu yok. Bu durumda 12 Eylül Pazar günü tatilin bitişinde oy kullanmak için yetişme imkanımız ek sefer olmadığı için imkânsız olacaktır. Bu nasıl bir mantıktır? Hizmet için çalışan ve dünyanın en büyük deniz taşımacılığı şirketiyiz diye övünen bir firmaya yakışan bir anlayıştır?
Yeşim İNCİ

KPSS kesinlikle iptal edilmeli. Soruların sızdığı bu sınav artık lekelendi.
Seda KUZEY

Biliyor musunuz

CHP Konya Milletvekili, hukukçu Atilla Kart’ın, çarşamba günü üç ayrı TV programında referandum ile yaptığı konuşmalardan sonra Genel Merkez tarafından “TV programlarına çıkmadan önce Grup Başkan Vekili Kemal Anadol’dan izin almanız gerekmektedir” biçimindeki bir yazı ile uyarıldığını... 

KONYA Selçuk Üniversitesi Rektörü Prof. Süleyman Okudan’ın, Bakanlar Kurulu tarafından onaylanan ‘Mevlana Araştırmalar Enstitüsü’nün 22.8.2010’da Resmi Gazete’de yayınladığını, bununla üniversiteye yüksek lisans ve doktora öğrencilerinin alınacağını, dünyada akademik çalışma yapmak isteyen bilim adamları ve üniversitelerle işbirliği sağlanacağını açıkladığını...
Yazarın Tüm Yazıları