Savaşın önderleri de
MHP'li bakanlar. İşte bu savaşta kendilerini vatan için, halk için (!) siper eden milliyetçilerimizin kahramanlık öyküleri:
Devlet Bakanı
Şuayip Üşenmez'in oğlu, babasına danışmanlık yapıyor.
Eski Ulaştırma Bakanı
Enis Öksüz, kardeşini
TCDD Eğitim Dairesi'ne, akrabasını
Çankırı Makas Fabrikası'na müdür olarak atadı. Damadını ise kendi bakanlığına bağlı
Sivil Havacılık'ta danışman yaptı.
Sağlık Bakanı
Osman Durmuş, bir kardeşini bakanlık Personel Dairesi Başkanı, diğer kardeşini
Ankara Diş Hastanesi Başhekimi yaptı.
Türkeş'in ve
Bahçeli'nin korumasını da bakan yetkisiyle müşavir olarak atadı, daha sonra da kendine bağladı.
Tarım Bakanı
H. Yusuf Gökalp, kardeşini
Sıvas İl Sağlık Müdürlüğü'ne atattı.
REKOR MİRZAOĞLU'NDA
Eski Bayındırlık Bakanı
Koray Aydın, yeğenlerinden birini Bayındırlık Bakanlığı Peyzaj Mimarisi bölümüne, diğerini
İller Bankası'na, bacanağını bakanlık müşavirliğine atadı.
Emlak Bankası'nı düne kadar kapattırmama mücadelesi veren
Faruk Bal'ın eşi ve baldızı,
TRT'de danışman oldu. Oğlu
DPT'de işe başladı.
Bal, Meclis Başkanı
Ömer İzgi'nin diş hekimi damadını
Emlak Bankası'na atadı.
Meclis'teki çalışanların ve danışmanların fazlalığından yakınan
Ömer İzgi de kızını Meclis Hastanesi'ne, damadını da
Türk Telekom'da işe yerleştirdi.
Ramazan Mirzaoğlu'nun akraba atamaları ise
Guinness Rekorlar Kitabı'na girecek boyutta. Kardeşini, baldızını ve amcaoğlunu
TSE'ye, bir akrabasını
Sivil Havacılık Genel Müdür Yardımcılığı'na, ablasının damadı ve amcasının oğlunu
Denizcilik Müsteşarlığı'nda müşavirliğe, yeğenini Özel Kalem Müdürlüğü'ne, diğer yeğeni ve amcasının kızını
Meteoroloji'ye atadı.
Ve bizler hálá salak gibi bu ülkenin kurtarılacağına inanıyoruz.
‘‘Onların Kurtuluş Savaşları’’ mübarek olsun!
Kudret AFACANKazak örme kalktı ‘chat’leşme başladı
YURTDIŞINDAN internete giriyorum.
Türkiye'den katılanlarla arada sırada
‘‘chat’’ yapıyorum, oyun oynuyorum. Bu oyun sitelerine girenlerin çoğu devlet memuru. Genellikle nüfus veya tapu müdürlüklerinde çalışanlar. Ve mesai saatlerinde işlerini güçlerini bırakıp oyun oynuyorlar. Oyun esnasında
‘‘Ya biraz bekleteceğim, şefim geldi’’ diye yazanlar mı,
‘‘Öf şu vatandaşlardan bıktım diyenler mi’’ ararsınız. Güzel ülkemde işlerin neden yavaş gittiğini, vatandaşların bir evrakı, günlerce gidip geldikten sonra alabilmelerinin sebebini şimdi anlıyorum. Teknoloji gelişti. Önceden devlet dairelerinde sakız çiğneyip kazak örenler şimdi chat yapıyorlar. E ne diyelim, milenyum çağındayız!
Fatih ÖZBATUR-CENEVREBu gençlikle mi?
TÜRKİYE'nin neresine giderseniz gidin, karşınıza kurt sürüleri gibi bir arada dolaşan, öfkeli delikanlı grupları çıkıyor. Kızlar daha çok evlere kapatıldığı için sokaklar erkek eğgmenliğine terk edilmiş.
Bu gençlerin hayatı, referans noktaları yok. Değer ölçülerine sahip değiller. Bildikleri tek şey, futbol takımlarına fanatik biçimde sahip çıkmak, şiddete dönük yaşamak ve bir gün
‘‘yırtmayı’’ hayal ederek beklemek. Cinsellikten başlayıp ekonomik suçlara kadar uzanan şiddet eğilimi giderek artıyor.
Deyim yerindeyse
‘‘kuru kalabalık’’ bunlar. Arabesk şarkıcıların çıplak ayaklarına dokunabilmek için birbirlerini tepeleyen, göğsünü jiletlemeyi kahramanlık zanneden lümpen-arabesk milyonlar.
Türkiye bu milyonlarca genci
Avrupa Birliği'ne taşıyamaz. Kimse izin vermez buna.
Politikacılar kendilerini ve halkı kandırmasınlar.
Ha unutmadan,
Arjantin de tangosu ve futboluyla meşhurdu. Ama halk ufak bir iş, bir parça aş ve ekmek için ülkeyi yağmaladı.
M.OÖldürülmek mi lazım?
AĞABEYİM Serdar Irmak, 1'inci sınıf Emniyet Müdürü'ydü.
Diyarbakır'da rahmetli
Gaffar Okkan müdürümüzle canla başla çalıştı. Ölünce yerine o baktı. Yeni bir görev verilecekti ama rahatsız olduğu için istemedi. Ve abimi geçenlerde kaybettik. İşin üzücü yanı,
Tekirdağ'daki cenazede 1'inci sınıf bir emniyet müdürü yoktu.
Emniyet Genel Müdürlüğü'nü temsilen de kimse yoktu. Sadece onu seven arkadaşları vardı.
Bu kadar vefasızlık olur mu?
Ankara'daki sevgili beyler, cenazeye gelmek için illa ki öldürülmek mi lazım?
Serhat IRMAK-TEKİRDAĞAfet evi mi felaket evi mi?
ADANA'da 17 Haziran'da meydana gelen depremde zarar gördüm. İki yıldır afet evlerinde oturuyorum. Fakat bu iki yılımız hiç huzurlu geçmedi. Bizlere verdikleri afet evleri 5 katlı olduğu için yukarılara kadar su çıkmıyor. Şu anda afet evlerinin % 85'inin bodrum katlarını su bastı, % 90'ının beşinci katları akıyor. Elektrik tesisatlarından sular geliyor. Betonlarda çatlama başladı. Ufak depremlerde çatlaklar büyüyor. Şimdi korku içinde yatıyoruz. Adana Valiliği'ne müracaat ettik; kendi başınızın çaresine bakın, diyorlar. Yetkilileri, afet evleri felaket evine dönüşmeden göreve çağırıyorum.
M.Y-ADANAMESAJ
BAŞKENT'in 3 aydan beri devam eden su sıkıntısının gerçek sebebi nedir? Günaşırı su verilmesi daha kaç ay sürecek? 21. yüzyılda sadece yağışlara endeksli bir belediye icraatı için uzmanlar ne diyor?
Ayşe ÖZKAN-ANKARA12 yaşında bir oğlum var, bir takımda basket oynuyor. Değişik sahalarda maçlara gidiyoruz. Sporla ilgilenmesi beni çok memnun ettiği için devamlı yanındayım. Bütün maçlarına gidiyorum. En son
Ataköy'de
Ahmet Cömert Spor Salonu'nda maçı vardı. Bu maça gittiğimde kapıdaki görevli velilerden 1 milyon lira giriş para alındığını söyledi.
Caferağa ve
Bayrampaşa Spor Salonları'nda ise kesinlikle böyle bir ücret talep edilmemişti. Bu bana çok saçma geldi. Bence bu çocuklarımızın ve biz velilerin spor sevgisinin önüne konulmuş bir engel değil midir?
Ayşe ALKAN
COCA-Cola'nın reklamlarını günde yüz defa izliyoruz.
21.12.2001 tarihine kadar 4 kapak getirene 2 tabak hediye kampanyası başlattı. Ancak
10.12.2001 tarihine kadar onlarca farklı bakkalı dolaştım. Tabaklar daha gönderilmemişti. İnsanları aptal yerine koymak, büyük bir firmaya yakışır mı? Tüketici dernekleri nerede?
Gülsev KÜÇÜKSU
KARDA kışta üst geçitlerden geçerken ayağı kayarak düşüp de kolunu bacağını veya başka yerlerini kıran vatandaşlarımızın fazla olduğuna şahit olunca, 1984 yerel seçimlerinde
'Her geçitin yanına bir yürüyen merdiven' düşüncemizin ne kadar isabetli olduğunun kanıtıdır. Yine de geç kalınmış sayılmaz.
Dr. Latif AKÇA-İSTANBUL
PERTEVNİYAL Lisesi Okul-Aile Birliği'nden... Velilerimizi ve lisemize gönül borcu olduğunu düşünen mezunlarımızı küçük de olsa katkıya çağırıyoruz. Pertevniyal Eğitim Vakfı; Yapı Kredi Bankası Aksaray Şb. Hesap No: 4297-8.
ÜLKEDEKİ motorlu araçların % 25'inin kayıtlı olduğu
İstanbul'da iki araç muayene istasyonu yeterli midir? Bu istasyonların yanında aynı zamanda araç vergilerinin tahsili yapılmaktadır. Peki bunların saat 12.00-13.00 arası ve öğleden sonra da 15.30'dan sonra kapalı kalması doğru mudur? Devletimiz nasıl etkin vergi toplayacaktır?
Cemal PAÇİN-İSTANBUL