Paylaş
Prof. Alp: Lütfen dövüşü bırakın, bilim ve teknolojiye sarılın ve de şu projeye bakın
Hazırladığı projeler Türkiye’de gözardı edilirken, Ortadoğu’da ve Uzakdoğu’da deniz geçişleri üzerine neler yapıldığını anlatan bir yazı kaleme almış, iki gün önce fotoğraflarla bizlere gönderdi. Yapay ve çarpık gündem, ekonomik sıkıntılar içinde boğulan insanımızın perişan durumda olduğunu belirterek “Herkes kavga halinde, etraf toz duman. Biz Meclis’te, adliyede, üniversitede, sokakta dövüşürken, akıllı devletler çağımızda üstünlük ve refah için tek yol çıkar yolun ‘bilim ve teknoloji’ olduğunu çoktan kavradılar” diyor.
Daha önce dört kez Büyükşehir Belediye Başkan adayı olan Prof. Alp, kendi çalışmalarından bir örnek vererek bu ‘paradoksu’ açmak istiyor:
“Çoğunuz hatırlayacak, İstanbul ulaşımını kuzeyden 3. köprü yerine Boğaziçi’nin güzelliğine, yeşiline, suyuna zarar vermeden rahatlatmak üzere güneyden, Marmara Denizi üzerinden 50 km uzunluğunda Transmar: ‘Pendik-Yeşilköy Yüzer Viyadük Deniz Geçişi’ projemi defalarca duyurmuştum. Okuyanların bir kısmı projeyi alkışlarken diğer bir kısmı ve hükümetler burun kıvırmış, ‘Olmaz böyle bir şey, Hoca uçmuş’ demişlerdi.
Ancak dünya gerçeği şu ki geçen 10 seneden bu yana, biz birbirimizi yumruklayıp söverken, itip kakarken elalem benim projemin benzerlerine başladı, bitirdi ve yenilerine başlıyor.
NELER YAPILIYOR NELER
Suudi Arabistan ile Bahreyn Adası arasında 1986’da tamamlanan 25 km’lik Kral Fahd Deniz Geçişi’nden sonra Katar-Bahreyn arasında 40 km’lik ‘Friendship’ deniz geçişine başlandı. Böylece Suudi Arabistan’ın doğu kıyısından başlayan, Bahreyn üzerinden Basra Körfezi sularında 65 km. uzunluğunda bir deniz viyadüğü tamamlanmış olacak. Katar-Bahreyn Adası arasındaki kısım 2011 yılında tamamlandığında İstanbul ile güneydeki Umman’ın başkenti Muskat kenti arasında planlanan demiryolu projesinin önemli bir ayağını oluşturacak. Birleşik Arap Emirlikleri’ne gidiş kolaylaşacak. Deniz viyadüğü gidiş-geliş 2’şer şeritli olacak, her yönde emniyet şeridi bulunacak. Halen karadan 5 saat süren Bahreyn-Katar yolculuğu köprünün açılmasıyla 30 dakikaya düşecek. Halen en uzun deniz geçişi unvanını elinde bulunduran Çin’deki 36 km’lik Hangzhou Körfez Geçişi de tacını böylece kaybetmiş olacak.
Şimdi de Çinliler Hong Kong ile eğlence cenneti Macao Adası’nı denizden bağlayacak 6 şeritli 50 km’lik deniz geçişine başlıyorlar. 2016 yılında bitmesi planlanan deniz geçişi 3 saatlik araç yolculuğunu 1 saate indiriyor. Bu projelerin bölge ekonomilerini şahlandırması bekleniyor.
Özetle, bu projeleri Çinli’si, Arap’ı anladı ve yaptı, biz ise birbirimizle dövüşmekten ıskaladık.
İSTANBUL’U KURTARACAK PROJE
Bu örnekleri Doğu’da oldukları için veriyorum. Batı’da benim projeme benzer birçok uzun menzilli deniz geçişi çoktan tamamlanmış durumda. Bu İstanbul projemde ısrarlı oluşumun nedenlerine gelince:
- Transit ağır vasıta geçişi ve çevresel trafiği Kent dışına alıyor; kent içi ulaşıma destek oluyor, günde 100.000araç geçiyor; imar rantına imkan vermiyor, arsa spekülasyonunu tetiklemiyor; çarpık yapılaşma ve gecekonduya meydan vermiyor; kamulaştırmaya neden olmuyor, 12 senede kendini ödüyor; Boğaziçi’nin tarihi ve doğal dokusuna dokunmuyor; kuzey su havzalarını tehdit etmiyor, yeşile ormana zarar vermiyor; kentte ses ve hava kirliliğine neden olmuyor; raylı mekik Atatürk ve Sabiha Gökçen havalimanlarını 15 dakikada bağlıyor; daha ekonomik, daha hızlı yapılabiliyor; depremden etkilenmiyor; gerektiğinde Adalar’dan acil boşaltma sağlıyor; denize gömülü devasa dubalar sualtı yaşamına doping yapıyor; Olimpiyat Stadı ve Formula-1’e ulaşımı da çözülüyor..
Ben ve benim gibiler nelerle uğraşıyor, benim vekillerim neler yapıyor.
Onlar dövüşedursun, el alem bilim ve teknoloji rüzgarını arkaya almış gidiyor.”
Prof. Alp’in bu anlattıkları ile dün açıklanan Çanakkale ve İstanbul boğazları ve İzmit Körfezi’ne yapılacak köprü projeleri yan yana konulup tartışılırsa, iktidarın boyu kısalmaz değil mi?
TOKİ ve TRT Sayıştay denetiminde niye yok
AKP, TSK’nın Sayıştay tarafından denetlenmesi için yasa önerisi hazırladı.
Sayıştay Yasası’nın tamamen değiştirilmesini öngören öneri, TSK da dahil olmak üzere tüm kamu kurum ve kuruluşlarının hukuki, mali ve performans denetiminin Sayıştay tarafından yapılmasını öngörüyor.
Buna karşın; 5018 sayılı yasa daha yürürlüğe girmeden TOKİ, TRT, TMSF, Spor Toto Genel Müdürlüğü, Milli Piyango, Sayıştay denetimi dışına çıkarıldı.
CHP Zonguldak Milletvekili A. İhsan Köktürk, Başbakan’a bir soru önergesi vererek diyor ki: “Hukuk devletinde tüm kurumların gelir ve giderlerinin denetlenebilir olması doğru bir anlayış olmakla birlikte; TOKİ, TRT, Özelleştirme İdaresi v.b. pek çok kurumun Sayıştay denetimi dışında olmasına rağmen, iktidarınızca, gündemin “TSK’nın Sayıştay denetimi içerisine alınması” üzerine kurulması doğru bir anlayış mıdır? Bu anlayış son günlerde, özellikle ‘Asimetrik ve psikolojik bir saldırıyla karşı karşıya olan TSK’nın yıpratılması mahiyetini taşımamakta mıdır?”
Çok Madımak’lar yaşanır
EMASYA protokolü hep vardı. EMASYA şart. Aksi halde toplumsal olayların bastırılması ancak belli ölçülerde polis ve jandarma tarafından yerine getirilecektir. Toplumsal hareket zıvanadan çıkar. İşte Madımak faciasının nedeni de EMASYA’yı doğru bir şekilde kullanamamaktır. Protokol kaldırılırsa çok Madımak’lar yaşanır.
E. Tümgeneral
Osman PAMUKOĞLU
HEPAR Genel Başkanı
Açıklama
LÜLEBURGAZ Belediye Başkanı CHP’li Emin Halebak: “Yerel ‘Görünüm’ gazetesinin dağıttığı Atatürk takviminin arkasında reklam bulunduğu için Belediye Gelirler Kanunu’nu gereğince ilan-reklam harcını ödemediği için gazeteye tutanak tutulmuş, 143 lira ceza kesilmiştir. Ayrıca gazeteden her dağıttığı takvim başına 25 kuruş harç alınacaktır. Ortada belediyeye ‘itaatsizlik’ vardır; yasalara aykırı davranma nedeniyle işlem yapılmıştır. Gazeteyi Atatürk’ün takviminin arkasına böyle bir ilan koydukları için kendilerini kınıyorum.”
GÜNÜN SÖZÜ
“(Peygamber sözünden başka Meclis’te Başbakan’ı ve AKP’lileri kızdıran sözler) Tekel’in özelleştirmesinden Tayyip Bey’in çıkarı ne? AKP’lilerin çıkarı bozulunca Tekel’i sattılar. İşsizlik Sigortası Fonu’nun 8 milyar lirasını seçimde kullandınız.”
(MHP MV, eski Sağlık Bakanı Osman Durmuş)
Paylaş