‘Nefes alamıyoruz’

Doğru. Muhalefet belediyeleri sık sık “çalışmıyorlar” diye eleştiriliyor.
Erzen “presleniyoruz” dedikten sonra cesaretli bir şekilde şöyle konuştu:
“Bizim dışımızdaki imar uygulamalarına (özellikle TOKİ ve Büyükşehir) karşı ne yapmalıyım, elime silah mı alayım! Esas olarak hukuk yoluyla mücadele ediyorum. Belediye olarak açtığımız davaların bazılarını kaybediyor, bazılarını kazanıyoruz... Ama o kadar!”
‘Kavga’ esas Ataköy sahiliyle ilgili... Erzen’den başka denizle kıyıdaş olan Kadıköy, Beşiktaş, Kartal, Maltepe ve Sarıyer belediye başkanlarının denize ayaklarını sokma hakkı yok.
Bakırköy’ün 1989’dan beri imar planlarında bir değişiklik olmadığından imar yoğunlaşmasının da olmadığını belirterek “Çivi çaktırmadık, göç almadık... Dolayısıyla da nüfus hiç artmadı Bakırköy’de...” diyor.
Ataköy’le ilgili olarak Bakırköy Belediyesi’ne dönük eleştirileri de haksız buluyor.
“Çünkü” diyor: “Yapabileceğimiz hiçbir şey yok. TOKİ her şeydir. İstediğini yapar. Belediyeye imar planı gönderebilir ama hiç göndermez, her türlü planı kendisi yapar... Planlarda ifraz yetkisi bile TOKİ’ye geçirildi. Eski Emlakbank’ın arsaları (yeşil alanlar) üzerine geçirildikten sonra TOKİ bazılarını satmak istedi. Yeşil alan olan beş parseli belediye olarak ihaleden aldık, sanıyorum birini de Ataköylüler para toplayarak aldı. TOKİ’nin, Ataköy 1. Kısım’da sattığı bir parsel var; otel mı, konut mu yapılacağını henüz bilmiyoruz. Ataköy Dernek Başkanı Ayfer Hanım, siz bunu engelleyin diyor. İnanın ki, bir gücümüz yok ki... Bazı imar uygulamaları konusunda bizim haberimiz dahi olmuyor. Her şey Büyükşehir’de hallediliyor. TOKİ, 1/5 binliği de yapıyor; 1/1000’liği de... Örneğin 1/1000’li yapma yetkimiz var ama kavalın son deliğiyiz yine...
O MİMARLAR NEREDE
Bakırköy’ün 12 km. sahili var. Bir metrekareye müdahale edemezsin... Bir gücün, bir yetkin yok çünkü.... Plan yapma yetkin yok ki... Mimarlar Odası da karşı çıkamıyor bazı projelere... Büyükşehir onları saymıyor, dinlemiyor.
Vatandaşın esas, o rant amaçlı imar planlarını projelendiren mimarlara tepki göstermesi gerekiyor. Hiç böyle bir karşı çıkış yapan mimar duydunuz mu? Yoktur!
*  Bu işlevsizlik halini Bakırköylülere anlatmıyor musunuz?
- Anlatıyorum ama halk Bakırköy Belediye Başkanı olarak sizi biliyor. Ben ortaya çıkıp bunu açıkça söylesem, baskı gördüğümüzü örnekleriyle anlatsam “CHP’li Ateş Ünal Erzen, bizim başkanımızın hiç yetkisi yokmuş. Asıl idare AKP’li Büyükşehir Belediyesi imiş” diye haklı olarak düşünülür. Siyaseten bunu pek söyleyemezsiniz, Büyükşehir’e bir derdinizi anlatamazsınız. Çünkü Kadir Topbaş ortada yoktur.
*  Hiç görüşmez misiniz?
- Benim ikinci dönemim... İlk dönemin ilk yılında bir kez ziyaret etmişti. Zaten hiçbir muhalefet belediye başkanını ziyaret etmiyor, bizimle görüşmüyor, randevu da vermiyor. Büyükşehir Meclisi’nde karşı karşıya gelinirse o başka...
*  Siz Bakırköy Belediye Başkanı olarak nesiniz?
- İstanbul eskiden tek belediye başkanlığı için Kadıköy, Sarıyer, Beşiktaş, Kartal, Bakırköy, Beykoz gibi bölgelerde şube müdürlükleri vardı. Özal ilçe belediyelerini oluşturdu ama AKP, özellikle CHP’li belediyeleri eski şube müdürlüğünden de aşağıya çekti. Söyleyin nasıl adlandırayım.
*  Ne yaptınız bugüne kadar?
- Bizim hiçbir belediyede olmayan sosyal sorumluluk projelerimiz var, sağlık bedava, alışveriş kartlarımız var, kültürel hizmetlerimiz var. Bu arada Sayın Başbakan Erdoğan’a teşekkür etmek isterim. Ataköy sahilinde TOKİ’nin projelendirdiği yerleri görünce, “Bunu 2.5 emsalden 1.5 emsale indirin” diye talimatını vermiş, bizim düşündüğümüz noktaya gelmiş; TOKİ’nin rant için yarattığı ‘yağmaya’ karşı çıkmış... Gerçekten teşekkür ederim. Sayın Başbakan yanlışları öğrendiğinde, gördüğünde haklı olarak uyarıyor. Beyoğlu’nda ‘sandalye’ meselesinde olduğu gibi...
BOTANİK BAHÇESİ
*  Adınızın anılacağı bir projeniz de yok mu?
- E-5’ten Topkapı’ya giderken sağda kocaman bir adliye binası vardır. Onun önünde belediyemizin 100 dönümlük bir arazisi bulunuyor. Orasını Botanik Bahçesi yapıyoruz, örneği İstanbul’da yok... Orman yapıyoruz, son yıllarda İstanbul’da pek yapılmayan bir şey bu... İnsanlar orada nefes alacaklar. Nurettin Sözen’in yaptığı Ulus Parkı’ndan daha muhteşem bir yeşil alanı armağan edeceğiz İstanbullulara...
Ateş Ünal Erzen’e uyarı... At yarışlarının yapıldığı Veliefendi Hipodromu’nun ve onun karşısındaki eski tekstil fabrikalarının yerlerine dikkat edin; bir anda pıtırak gibi çoğalan AVM projeleri ve rezidansları karşısında şaşırmış olmalıdır.

CHP Büyükşehir’de Kılıçdaroğlu çatlağı

CHP İstanbul örgütünde yaşanan sıkıntılar belediyelere de sirayet etti. Kongre ve kurultay ikilemine düşen CHP’deki olanlar “Kılıçdaroğlu çatlağı” olarak değerlendiriliyor. Bunun bir örneği Büyükşehir CHP Grubu’nda yaşandı. Son günlerde Genel Merkez ve Kılıçdaroğlu’na yönelik eleştirileriyle dikkati çeken Maltepe Belediye Başkanı Prof. Dr. Mustafa Zengin’in partiden ihraç edilmesi istendi.
Zengin, karakola götürülmesi ve bazı belediye meclis üyelerinin yolsuzluk nedeniyle gözaltına alınması üzerine Aydınlık gazetesine yaptığı açıklamada, “CHP’ye AB’ciler, ABD’ciler, liboşlar ve Haburcular doldu, böyle bir partiden ülkeye hayır gelmez... Ayrıca bize kefil genel başkan yok” biçiminde konuşmuştu. Prof. Zengin, Baykal’ın oğlu ile bacanak.
Büyükşehir CHP grubunda önceki gün Üsküdar Belediye Meclis Üyesi Doğan Tekel kürsüye çıkarak, “Böyle konuşan Maltepe Belediye Başkanı ihraç talebiyle il disiplin kuruluna sevk edilmelidir” dedi. Hatta daha da ileri giderek ihraç istemi için imza toplayacaklarını bildirdi Bu konuşmaya karşı Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün de, “Genel Başkan bize sahip çıkmıyor, biz de 12 belediye başkanı bir araya gelerek sorunlarımıza çözüm arıyoruz” diye konuştu.
Meclis üyesi Doğan Tekel, İstanbul’un yasadışı imar planlarına karşı çıkışları ile biliniyor. Büyükşehir Meclisi de, Üsküdar’da bir AVM’ye özel kavşak ve köprü yapılması, Beşiktaş’ta 7 yıldızlı otelin bodrum katlarının imara aykırı kullanılması, Boğaz Köprüsü’ne yakın bir yerde yapılan villaların imara aykırı inşa edilmesi ve Üsküdar’dan Kanlıca’ya kadar olan güzergahtaki yalıların ‘kale gibi duvarları’nın yıkılması gerektiği konularını gündeme getirmişti. Bu duvarlar için “İstanbul İmar Yönetmeliği böyle bir yüksekliğe izin vermiyor. En fazla 1 metre olmalıdır bunlar. Denize inen sokaklar da açılmalıdır” demişti.
CHP Grup Başkan Vekili Fahrettin Kayhan’ın Tekel’in çıkışına katıldığını söyledi.
Kayhan, kurultay için imza toplayan hareketin başında yer alıyordu. Örgütteki hareketlenme üzerine Genel Başkan Yardımcısı Nihat Matkap İstanbul’a gelerek örgütle bir toplantı yapmış, ancak kurultay tarihi konusunda kesin bir tarih verememişti. Son günlerde muhaliflerin yeniden ‘imza toplama’ kampanyasına başlayacakları kulislerde konuşuluyor. Yani örgüt ‘ikiye’ ayrılmış durumda; bir yanda belediyeciler bir yanda kendilerini ‘gerçek taban’ sayanlar... Ne denir, “CHP kendi kendinin kurdudur.”