Paylaş
123 yılda 43 felakette en az 762.000 kişi öldü. Bunların 153.000’i doğal afetlerden, 608.000’den fazlası savaş ve iç çatışmalardan kaybedilmiştir. 6 Şubat 2023 çifte depreminden kaç insan kaybıyla çıkacağımız herhalde enkaz altındakiler çıkarılınca belli olacak. Son dakika haberi olarak verilen 35.418 ölü sayısının 40.000’e yaklaşacağı varsayılabilir.
Bir afetteki kayıpların en önemli kalemi ölü ve yaralılar olmakla birlikte, yaralanıp sakat kalanlar, heba olan servetler, savaşlarda verilen esirler, göç ve bozulan psikoloji de önemsiz sayılamaz.
Aşağıda, 20. yüzyılın başından beri gerek doğal afetlerin, gerek siyasi mücadelelerin sonucu olarak Türkiye’nin kaybettiği insan sayısı ile ilgili bir liste sunuyorum. Depremlerle ilgili kaynak: ‘Boğaziçi Üniversitesi Deprem Araştırma Enstitüsü’nün kayıtları, öteki bilgilerin kaynağı ise ‘Vikipedi-Özgür Ansiklopedi’dir.
Can kaybı bakımından son 123 yıldır yaşanan en büyük 10 felaket sırasıyla şunlardır: 1) Ermeni tehciri, 2) 1. Dünya Savaşı, 3) Balkan Savaşı, 4) Koronavirüs salgını, 5) Doğu ve Güneydoğu’daki çatışmalar, 6) Kurtuluş Savaşı, 7) 1939 Erzincan Depremi, 8) Gölcük-Kocaeli Depremi, 9) 1909 Adana olayları, 10) 1930 Ağrı İsyanı.
Yalnız insan kayıpları dikkate alındığında birinci sırayı en az 600.000 ölümle Ermeni tehciri, ikinci sırayı 305.000’le Birinci Dünya Savaşı kayıpları, üçüncü sırayı koronavirüs salgınının kayıpları, dördüncü sırayı en az 50.000 kayıpla Balkan Savaşı, beşinci sırayı yaklaşık 39.000 kayıpla Doğu ve Güneydoğu’ya yaşanan çatışmalarda ölenler, altıncı sırayı ise 36.919 kayıp ile Kurtuluş Savaşı kayıpları almaktadır. 1939 Erzincan Depremi 33.000 kayıpla yedinci sıradadır. Kahramanmaraş merkezli son iki deprem ise can kaybı bakımından Erzincan depremi ile yarışmaktadır.
Listedeki ölüm sayılarını verilen en alt rakamları hesaba katarak topladığımızda 762.000 sayısı ortaya çıkıyor. Konunun ilginç yanı, bunların çoğunluğunun doğal afetlere değil; savaş, iç çatışma gibi nedenlere dayanıyor olmasıdır. 123 yıldan beri yaşadığımız en büyük 11 felaketin yalnız üçü doğal afettir, diğerleri siyasidir. Bunlardan doğan ölüm sayısı 153.865 iken 608.000’den fazlası savaş ve iç çatışmalardan kaynaklanmıştır. Zeki SARIHAN - Eğitimci, Yazar
SABRİ ERGÜL ANLATIYOR
ECEVİT’İN GÖZÜYLE BAYKAL
İZMİR eski Milletvekili Sabri Ergül ile Baykal yakın çalışma arkadaşıydılar ama partinin ilkeleri konusunda kurultaylarda tartıştıkları da bilinmeyen bir şey değil. Ergül, “Hataları vardı Baykal’ın” diyor. Gençlik kollarında görev yaparken Ecevit tarafından veto edildiğini, buna karşın Baykal döneminde milletvekili aday listesinin ilk sırasına konulduğunu, Evren’in siyasi yasaklar kampanyasına karşı Baykal’la 80 kilometre yol kat ettiğini anlatırken, Baykal’ın askerliği konusunda ilginç bulduğu bilgileri şöyle aktardı.
“Ecevit’in mülkiye cuntasından çalışma arkadaşlarından olan Besim Üstünel, Haluk Ülman, Turan Güneş, Doç. Dr. Deniz Baykal vardı. Bu isimlerin iktidar yolunda Ecevit’e hem teorik hem pratik anlamda katkıları büyüktür. Gençlik kollarının eski başkanları, ben ve Süleyman Genç, biz de ekipten, bu ‘Mülkiye Cuntası’ndan sayılıyorduk. Sahadaki ekibiydik. Baykal bu sırada İskenderun’a gönderilmişti. Ecevit, Baykal’a çok değer verirdi. ‘Ak Günler’ programı hazırlıkları sürerken Ecevit beni çağırdı, özel kurye olarak bu taslağı Baykal’a götürüp görüşünü almamı istedi. Orada iki gün kaldım, otel ve yemek paralarını Baykal’ın ödediğini söylemek isterim. 1973 seçimlerinde, Ecevit onu milletvekili yapmak istedi. Ancak eşi Olcay Hanım karşı çıktı. Buna rağmen Ecevit onu ikna etti ve Baykal, üniversiteye istifasını vererek ön seçim koşulu ile aday oldu; seçime katılanların yüzde 90’ının oyunu aldı.”
Allah’ı var, Ecevit’in çok önemsediği bir adamdı, ona sormadan karar vermezdi. Avrupa’da maliye bakanları ikinci adam olurlar. Ecevit de onu ilk hükümette Maliye Bakanı yapmıştır. Ancak CHP kapatılınca 12 Eylül döneminde parti kurma sürecinde, Ecevit’in Baykal ve Ali Topuz’u istememesi ilginçtir. Sonra kendisi DSP’yi kurdu. Baykal da CHP’yi açtı.
Bir anısı daha... Ecevit sürgün edildiği İskenderun’dan bir yıl sonra Maliye Bakanı olunca, “Daha sonra amiral olan komutanlardan biri, Amerika’dan alınacak bir fırkateyn konusunda ödenek görüşmesi için kendisini ziyarete gelince topuk vurmasını unutamam” diyen Baykal’ın bunu keyifle anlattığını iletti Av. Sabri Ergül.
TÜRKİYE CUMHURİYETİ KİTABI
Bir gazeteci olarak Baykal’a öğretim üyeliğinden dolayı ‘Hocam’ diye hitap ederdim. Engin bilgisi nedeniyle “Hocam size bir önerim var; Türkiye Cumhuriyeti tarihini yazmanız gerekiyor” dedim. Bunu birkaç kez söylememe rağmen hep “Vakti var” dedi. O vakit de geldi ve geçti artık. Baykal’ı dün Devlet Mezarlığı’nda toprağa verdik. Merhuma Allah’tan rahmet; ailesine, dostlarına ve CHP’lilere başsağlığı dileriz.
NÂZIM’IN ŞİİRİ
“ALT tarafı bir çiçek koklayıp, bir hayvan sahiplenip, birkaç insan tanıyıp, sevip gidecektik bu dünyadan. Nasıl kötü bir zamana denk geldi ömrümüz... Vicdansızların, sapıkların, katillerin, nefretin, cehaletin ortasına düştük!” Nâzım HİKMET
RECEP BULUT’UN KİTABI
- KAYSERİ’nin emektar gazetecilerinden Recep Bulut’un, Baykal ve CHP kitabını yazmakta olduğunu bilirim. Ona dün telefon ettim, ‘Baykal’ın dünü, bugünü, yarını’nı anlatacağı kitabının adının ‘Demokrasi İle Sınandığımız Yıllar’ olacağını söyledi. Kitapta bir tekel memurunun oğlu olan Baykal’ın çocukluğu, Maliye Müfettişi olan Olcay Hanım ile Akçakoca’da evlenmesi, CHP-MHP hükümetinin kuruluşu gibi konular yer alıyor.
BAYRAĞIMIZ SİYAH OLAMAZ
- EKRANLARDA görüyoruz. Bazı kişilerin yakalarındaki Türk bayraklı rozet, siyah olarak karartılmış. Bu Anayasa’nın 4. maddesine aykırıdır. Eğer yas tutmak istiyorsan siyah kurdele koyar, profili karartırsın. Türk Bayrağı’nı karartamazsın!
BİLİYOR MUSUNUZ?
- BENTOUR Reisen CEO’su Deniz Uğur’un, Condor Havayolu şirketiyle, Türkiye ve Suriye’deki deprem bölgesi için yardım malzemeleri içeren özel bir uçuş düzenlediğini, Türkiye’nin Berlin ve Frankfurt Başkonsoloslukları işbirliğiyle malzemelerin yanı sıra jeneratörler, kışlık ceketler ve uyku tulumlarının Adana’ya gönderildiğini söylediğini...
Paylaş