‘Naylon domuz gribi’

Ünye doğumlu, Haydarpaşa Lisesi’ni ve Hacettepe Üniversitesi’ni bitiriyor; Oxford’da görev yapıyor ve Türkiye’de gastroenteroloji bilim dalının öncüsü oluyor. Samsun Ondokuz Mayıs ve Karadeniz Teknik üniversitelerinde bölüm başkanlıklarında bulunuyor.

Prof. Kapıcıoğlu’nun ‘Domuz Gribi/Yalancılar çıkarcılar’ adlı kitabı dün çıktı.

“Kuş gribinin şişirilmiş uydurma bir balon olduğunu” söyleyen Kapıcıoğlu, ”Şimdi de domuz gribi safsatası çıkarıldı” diyor ve ekliyor:

“Aynen kuş gribi, sars, kene hastalığında olduğu gibi... Öncekiler birer birer batıp gitti. Yalancı ve çıkarcıların ipi açığa çıktı. Ancak küresel soyguncu firmalar her bir safsata için yılda 75 milyar dolar ceplerine indirdi. Ülkeleri soyup soğana çevirdi.”

ÖNCEKİ YALANLAR GİBİ

Önceki yalanlar gibi domuz gribinin de çok tehlikeli olduğu ve milyonlarca insanı öldüreceği senaryoları tüm basın-yayın organlarınca pompalanıyor. TV kanallarında ilk haber olarak sunuluyor. Dünyayı büyük bir tehlikenin sardığı inandırılıyor.

Ekonomi çökertiliyor. Korkunç senaryolar yazılıyor; olmayan tehlike için! Mikroplar, geçmişte dünya nüfusunu birkaç kez yok edecek katliamlar yapmıştır.

Çiçek, veba gibi virüsler, salgınlar yaparak Afrika, Asya, Kuzey Amerika gibi kıtaları kırıp geçirmiş, dünya nüfusunun yarısını silip süpürmüştür. Veba ve cüzzam, Avrupa nüfusunu yok olma tehlikesinde bırakmıştır. (...)

BİLİMSEL VERİ YOK

Mikropların bu katliamına rağmen domuz gribinin de aynı tehlikeleri yaratacağına dair bilimsel bir veri yoktur. Raporlara göre günümüze kadar dünyada 140 kadar domuz gribi hastasının öldüğü gözlenmiştir. Bu rakamlarla hastalıklarla salgından bahsetmek cehalettir. Bu senaryoları ülkemize taşımak daha büyük sorumsuzluktur.”

TÜRKİYE KORKUTULUYOR

Ülkemizde henüz hastalık oluşmamıştır. Buna rağmen Türkiye domuz gribine karşı aşırı bir şekilde korkutulmuş ve büyük önlemler alınmıştır. Bu önlemlere saygı duyuyoruz, ancak olmayan bir hastalık için devasa önlemler alınırken, Türkiye’de başka tehlikelerden nice ölümler olmaktadır.

VİROLOGLAR SUSUYOR

Domuz gribi safsatası ancak ‘kuş beyinli’ yöneticilerin tekelinde daha etkili propaganda imkanı bulabilecektir. Domuz gribine sebep olan virüs mutasyona uğrarsa milyonlarca insan ölecekmiş! Bu sığ ve bilimden uzak fikirleri kimler üretiyor? Bu ülkede virologlar neden susuyor? Sonsuz türdeki virüslerin ne zaman ve nasıl mutasyona uğraşacağını kim söyleyebilir? Bu ifade ‘yarım deprem olabilir olabilir’ açıklamasının yapacağı yıkımdan farklı bir şey değildir.

SARS’TA NE OLDUYSA O OLACAK

Aşı satmak için her yıl bu senaryolar ortaya atılmaktadır. Bu amaçla gelecek senenin senaryoları şimdiden hazırlanmıştır bile... Ancak bunları sadece kuş beyinlilere yutturulabileceği gerçeği ortadadır. Kuş gribi rezaleti gibi... Bu savsataya da o zaman işaret etmiştik. Şimdi geriye bakalım. Aylarca ülkemizi meşgul eden bu yalanlardan sonra tek bir sars hastası görülmedi. Ancak, trilyonlarca liralık aşı tüketildi. Seneye biz gene buradayız. Tabii ki ‘naylon domuz’ gribine yakalanmazsak...

Türk bayraklarıyla gelsinler

DTP, yurtdışından gelecek PKK’lıları Atatürk Havaalanı’nda karşılayacakmış. Yine ellerinde sadece PKK bayrakları ile şov yapacaklarsa bu çok tehlikeli bir tahrik. Eğer gerçekten Türkiye’nin toprak bütünlüğüne saygılıysalar bu defa Türk bayraklı karşılama yapsınlar. Bu hem Habur’da yaşanan olumsuzlukları siler, hem de süreci inanılmaz olumlu etkiler. Türkiye’de yaşayan DTP’liler için bu gayet sıradan bir olay olsa gerek. Barışa katkı için bunu bile yapamıyorlarsa zaten bir arada yaşamanın anlamı yok.

Ersoy ÖNGÜN

29 Ekim’de Ankara’dayız

Süleyman POLAT ‘Vatandaş’

Kanun çalar, adalet oynar

ŞÖYLE bir deyim var Adana’da; eskiler bilir: Kanun çalar, adalet oynar!

Artık kanun müzik aleti mi, adalet kızın adı mı? Yoksa her ikisi de hukuksal kelimeler mi? Orasını bilmem.

Hayri ESKİYENTÜRK

PKK şimdi yenilgiyi zafer olarak pazarlamanın gayreti içindedir. Bölgede DTP’nin düzenlediği siyasi şov bunun parçasıdır. DTP artık kendini İmralı vesayetinden kurtarmak zorundadır.                                           

K.Ç.

‘Galileo Geceleri’

Halbuki İstanbul’a çok yakışırdı. Galiba bu iş Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail Ünal’a kalacak gibi gözüküyor. (astronomi2009.org), (iku.edu.tr.day2009)

GÜNÜN SORUSU

“KKTC adının dile getirilmesinden hoşlanılmıyor, çünkü dış güçlerin istekleri budur. Yoksa, KKTC tasfiye mi ediliyor? Şehitlerimiz, gazilerimiz yakanıza yapışmayacak mı?

(Emekli General Servet CÖMERT)