Muhalefeti yaşatmak iktidarın vazifesidir

Bu ilk önce iktidarın vazifesidir. Tabii ki muhalefet de işlevini layıkıyla yerine getirmeli, bundan kaynaklanan tepkileri de göğüsleme kapasitesini yükseltmelidir. Ama bu demek değildir ki şiddete maruz kalsın.

Bu kurgu bin yıllardır süregelen siyaset düşüncesine de aykırılık oluşturur. Ama ne hoş aykırılıktır bu!

Bu nedenle muhalefete gözümüz gibi bakmalı, onu yaşatmalıyız. Bu ilk önce iktidarın vazifesidir. Sayın Kılıçdaroğlu’na hepimiz geçmiş olsun dileklerimizi iletmeliyiz. Değil bir siyasinin, hiçbir insanın ve hayvanın şiddete maruz kalmamasını, aksi durumda devlet gücünden önce toplumsal ahlakın, İbn Haldun’cu anlamda asabiyenin, Durkheim’cı anlamda toplum şuurun buna izin vermeyecek derecede derinleşmesini ve genişlemesini temenni ediyoruz. Serdar TAŞÇI

23 NİSAN 1920’DE OLDUĞU GİBİ BUGÜN DE BERABERLİĞİMİZİ BOZAMAYACAKLAR. UNUTMAYINIZ. ÇOCUKLARIMIZ GELECEĞİMİZDİR!

MECLİS-İ MEBUSAN BİNASI ‘MİSAK-I MİLLİ MÜZESİ’ OLSUN

28 Ocak 1920’de ülkemizin kuruluş beyannamesi olan Misakı-Milli’nin imzalandığı, 17 Şubat 1920’de ise kürsüsünden tüm dünyaya ilan edildiği Kabataş’taki Meclis-i Mebusan binası ‘Misak-ı Millî Müzesi’ olsun. Tarihini kaybeden millet hafızasını da kaybeder.

(www.change.org’da imza kampanyası başlatıldı)

Adem ÇEVİK-Adalet Platformu Başkanı

OKUYUNUZ

‘ŞAFAK AYİNİ’NDE NE OLDU?

ÇANAKKALE savaşları denince hep 18 Mart’ı düşünürüz. 18 Mart yalnızca deniz savaşlarının olduğu gündür. Bu başarısız girişim sonucu Rusya’ya verilmiş yardım sözü nedeni ile Britanya’nın prestijini kurtarmak için kara harekâtına başlanır. 18 Mart deniz savaşından 38 gün sonra Çanakkale kıyıları yeniden top sesleri ile inler. Her yıl sayıları bazen binleri bulan ‘Anzak’ların (Australian-New Zeland Army Corporation) torunları yakınları ülkemize gelirler ve Anzak koyu denen, çıkartmanın yapıldığı yerde ‘Şafak Ayini’ yaparlar. Bir gün yolunuz buralara düşerse bu yerde 25 Nisan günü şehit düşen 32 er ve Yahya Çavuş’un mezarlarını görürsünüz. Üzerinde yazılı kitabede şunları okursunuz.

“Bir kahraman takım ve de Yahya Çavuş’tular

Tam üç alayla burada gönülden vuruştular

Düşman tümen sanırdı bu şahane erleri

Allah’ı arzu ettiler, akşama kavuştular”

Prof. Dr. Cengiz Kuday’ın yazısının tümünü internetteki köşemizde okuyabilirsiniz.

MESAJ

CHP’Yİ UYARIYORUM

ADALET Partisi Genel Başkanı Dr. Vecdet Öz, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na yapılan saldırıya tepki göstererek “CHP’li kardeşlerimi ikaz ediyorum! Sakın bu tuzağa düşmeyin, saldırı gündemini derhal kapatın ve seçim gündemine geri dönün. YSK’nın vereceği kararı yakın takibe alın. Ekonomik krize ilişkin muhalefet yapın. Partimiz küçük ancak yüreğimiz büyüktür. Bizler bu yürekle her zaman sizlerin yanınızdayız” dedi.

‘Şafak ayini’nde ne oldu

18 Martın devamı Kara savaşlarıdır

HER yıl sayıları bazen binleri bulan (Anzak)ların torunları yakınları (Australian-New Zeland Army Corporation) ülkemize gelirler ve Anzak koyu denen; çıkartmanın yapıldığı yerde ‘Şafak Ayini’ yaparlar. Çanakkale Savaşları denince hep 18 Martı düşünürüz. 18 Mart yalnızca deniz savaşlarının olduğu gündür. Bu başarısız girişim sonucu Rusya’ya verilmiş yardım sözü nedeni ile; Britanya’nın prestijini kurtarmak için kara harekatına başlanır.
KARA SAVAŞLARI:
18 Mart deniz savaşından 38 gün sonra Çanakkale kıyıları yeniden top sesleri ile inledi. Saroz Körfezinden Kumkale’ye kadar 120 km hat alev ve dumana boğuldu. Düşman bu sefer güçlü donanmasına yüzbinlerce askerini de katarak bütün gücü ile gelmiş ve şimdi kıyılara çıkmaya başlamıştı. Kara savaşı başlamıştı.
25 Nisan 1915’te gece yarısından sonra saat 2’de Prince of Wales, London ve Queen adlı gemilerden askerler filikalarla indirildiler. Kendilerince acele bir müdafaa hattı oluşturup müttefik askerlere süngü ile hücuma kattılar. Artık ‘Gelibolu efsanesi’ başlamıştı.
Bu satırlar Robert Rhode James’in ‘Gallipoli’ isimli kitabından alınmıştır.
Ağır bombardımana tutulan bu bölgede hiçbir hayat belirtisi kalmadığını görerek çıkartma yapan İngiliz tümeni, çok şiddetli bir savunma ile karşılaşmıştır. Türk Alayı, 25 Nisan akşamına kadar direnmiş. 25. Alayın takviye gelmesi için zaman kazandırmıştır.
Seddülbahir Koyu ve Kalesinin tam bitişiğinde olup tüm komutanları ağır bombardımanda ölen takımın başındaki Yahya Çavuş tarafından birkaç misli düşmana karşı savunulmuştu.
Çıkartma yapılan sahilde 50 m açığa kadar kırmızıya boyanmıştır. (D.Bean)
İngiliz Lancaschic Fusillies taburu 950 mensubu burada Ertuğrul Koyu içinde mezarlarında yatmaktadır. Aynı koyun yanı Ertuğrul Koyuna hakim bir tepede de Anzak mezarlarına birkaç metre uzaklıkta Ertuğrul Koyunu savunan 10. Bölüğün mezarları bulunmaktadır.
Bir gün yolunuz buralara düşerse bu yerde 25 Nisan günü şehit düşen 32 er ve Yahya Çavuş’un mezarlarını görürsünüz. Üzerinde yazılı kitabede şunları okursunuz. (Halkın yaptığı mezarlar)
“Bir kahraman takım ve de Yahya Çavuş’tular
Tam üç alayla burada gönülden vuruştular
Düşman tümen sanırdı bu şahane erleri
Allah’ı arzu ettiler, akşama kavuştular”