‘Milli kuraklık merkezi kurulmalı’

Kuraklık yazılarımız üzerine Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi Biyosistem Mühendisliği Arazi ve Su kaynakları Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Halim Orta bir yazı göndermiş. Dostumuz Prof. Dr. Orta, aynı zamanda çiftçi. Yani işin hem bilimsel hem de pratik yanından. Prof. Dr. Orta şöyle diyor:

“Son bir yıllık yağışlara baktığımızda, uzun yıllar ortalamasına göre, Edirne yüzde 50, Kırklareli yüzde 40, Tekirdağ yüzde 35 daha az yağış aldı. Diğer bölgelerde de tablo çok farklı değil. Kuraklık 31 doğal afetin içerisinde en sessiz ve sinsi olanıdır, geldiğinde çaresiz bırakır, ne kadar süreceği belli olmaz.”

SU HAVZALARINI KORUMAZSAK

Su sıkıntısına karşı yapılacak çok şey var.  Prof. Dr. Orta’nın önerileri şöyle:

“Milli kuraklık merkezi kurulmalı, kuraklık sigorta kapsamına alınmalı, su havzaları korunmalı, yerüstü su kaynakları geliştirilmeli, yeraltı suyu beslenmesinden daha fazla tüketilmemeli, atık sular arıtılarak tekrar kullanılmalı, kurağa dayanıklı bitki tür ve çeşitleri geliştirilmeli, çok su kullanan ve kirleten sanayi üretimi azaltılmalı, tarımda suyu etkin kullanan sulama yöntemleri desteklenmeli, şehirlerde su kullanım etiği geliştirilmeli, yerel yönetimler su ücretlerini çok dikkatli bir biçimde belirlemelidir.”

Bunlar arasında yerel yönetimlerin tutumuna işaret eden Prof. Orta, “Su ücretleri mutlaka sosyal adalet kavramı da dikkate alınarak ‘trafik lambası metodu’ ile belirlenmelidir” diyor. Tarifede barem uygulanmasını söylüyor ve örnek veriyor: Şehirde yaşayan 4 kişilik bir aile, ortalama olarak ayda 12-15 metreküp su kullanır. Ücreti makul olmalıdır. (Yeşil ışık) Bu miktarın yüzde 20-30 aşılması halinde aşılan miktara yüzde 100 fark uygulanmalı. (Sarı ışık). Bundan sonra artık savurganlıktır. Uygulanacak fark yüzde 300-500 gibi caydırıcı olmalı (Kırmızı ışık). Trafik lambası metoduyla insanları su kullanımında tasarrufa yöneltilmesi gerektiğini savunuyor ve ekliyor.

“Suyun siyasete malzeme yapılmaması gerekir. Çünkü bol olursa hayat bereket getirir, kıt olursa da felaket...”

Prof. Dr. Orta’nın bilimsel uyarılarını dikkatle izlememiz gerekiyor.

Ereğli, Çorlu ve Tekirdağ üçgeninde yağışları takip ediyoruz. Başta İzmir’den, Aydın’dan gelen mesajlar yağışların tehlikeli boyutlara ulaştığını söylerken, bizler dört gündür ‘ahmak ıslatan’ seviyesinde dahi yağmur almadık. Önceki gün tek o seviyede 6-7 saat yağmur düştü. Yerin dibi ‘tıkır tıkır’ durumda. Bir çiftçinin dışarıdan getirdiği bir alet varmış, ne kadar yağış yağdığını oradan öğreneceğiz.

Bir parti Ulus arazisine nasıl sessiz kalabilir?
ESAS YİĞİT BİR KADIN ÜYE ÇIKTI

BEŞİKTAŞ Ulus’ta 4 dönümlük ‘değerli’ arazinin geçmişte Korkmaz Yiğit’e ait olduğu ve bir şekilde de üç ortak tarafından satın alınıp, ‘muamelecilik’ işlerinin eski CHP Beşiktaş İlçe Başkanı ve iki belediyenin imar komisyonu üyesi Sebahattin Öztürk’e verilmesi ile ilgili gelişmeler sessizliğini koruyor dedik ya... CHP umursamıyor, AKP de sessiz... CHP’li Akın Keskin’den sonra esas ‘yiğitliği’ gösteren bir kadın üye oldu. CHP İBB/Beşiktaş Meclis Üyesi, İBB Şehir Tiyatroları Yönetim Kurulu üyesi, İBB AB ve Dış İlişkiler Komisyonu üyesi Fidan Aslan Eroğlu adeta isyan etti.

Beşiktaş Belediyesi CHP Meclis grubunun WhatsApp grubunda konuyla ilgili yazımıza yer vererek “Bu habere karşılık oluşturulmasını talep ediyorum. Töhmet altında kaldık” dedi. Grupta konuşan Akın Keskin, “Haklısınız. İBB’de ret, Beşiktaş’ta ‘evet’ demeyi açıklamak gerekiyor” diyor.

‘Muameleci’ Sebahattin Öztürk kendi sayfasından bir açıklama yaparak “17.06.2020 tarihinde tarafıma yeniden vekâletname çıkarılmıştır. Söz konusu imar planları için imar komisyonu toplantılarına katılmadığım gibi Meclis toplantısına da katılmadım” dedi.

Öztürk’e tamam güzel, diyelim, grup toplantısına katılmadınız ama imar dosyasına giren ‘vekâlete’ ne demek gerekiyor! Yani meclis üyelerine ‘muamelecilik’ yapma izni mi verelim? Ben utanırım!

Bu arada CHP’liler gibi, AKP’lilerin de sessiz kalmaları dikkat çekiyor. Bilinen isimleri bir yana bırakalım, CHP’den Seyit Torun’a ve AKP’li Tevfik Göksu’ya soralım: Siz de konuşmayacak mısınız!

AB ÜSLERİNİ KAPATALIM

ESKİ Savunma Bakanı Prof. Dr. Hikmet Sami Türk, ABD’nin tavrı konusunda şu uyarıda buluyor: “Türkiye’nin ABD’ye karşı uygulayabileceği aynı ağırlıktaki yaptırımların en önemlisi, İncirlik ve Kürecik’teki ABD üslerinden birinin veya her ikisinin kapatılmasıdır. Trump’ın imzaladığı yaptırım kararı, yalnız ABD-Türkiye ilişkilerini değil, ortak savunma sistemi NATO’yu da olumsuz etkileyecek sonuçları itibarıyla böyle bir karşı yaptırımı gerektirecek niteliktedir. O nedenle Türkiye, hava savunması için satın aldığı S-400 füzeleri nedeniyle alınan ‘haksız yaptırım kararı kaldırılıncaya kadar ABD üslerini kapattığını’ ilan etmelidir.”

KİTAPLAR

BARIŞ Terkoğlu-Barış Pehlivan ‘Metastaz 2: Cendere’ (Kırmızı Kedi), Doğan Kuban ‘İstanbul 1600 Yıllık Bir Müzedir’ (Yem Yayın), Mehmet Şenol ‘Gayriresmi Futbol Tarihi’ (Mundi), Y. Akın Öngör ‘Güç’ten Sonra Devam’ (Mundi), Judith Butler ‘Çöz(ül)en Cinsiyet’ (Çeviri: Barış Engin Aksoy) (Monokl), Anna Pellicioli (Resimleyen: Merve Atılgan) ‘İstanbul’un Şarkısı’ (Redhouse Kidz-SEV), Ateş İlyas Başsoy ‘Hepimiz Aynı Belediye Otobüsündeyiz’ (Ayrıntı), Aylin Güney ‘Teyel’ (Dağhan Külegeç Yayınları), Sevgi Keleş ‘Sevgi Ötesi Enerji’ (Ceres).

BİLİYOR MUSUNUZ?

İSTANBUL Marka ve Kariyer Zirvesi Etkinlikleri kapsamında 4. Türkiye Altın Marka Ödülleri çerçevesinde Sinop Valisi Erol Karaömeroğlu’na ‘Yılın Şehircilik Markası-Mutlu Şehir’ ödülü verildiğini; valinin törende ödülü Sinop’ta çalışan sağlık ekibine ithafen aldığını, çalışan tüm sağlık ekibine sonsuz teşekkürlerini ifade ettiğini...