MEZOPOTAMYA Kültür ve Dayanışma Derneği, dünkü ‘Süryaniler: Erol Dora bizim vekilimiz değil’ (23.06.2011) yazısına bir açıklama yaptı.
Açıklamada özetle şöyle deniliyor: “Söz konusu notu yazmış kişiler sayın (bağımsız Mardin milletvekili) Erol Dora’nın Süryani olduğuna inanmadıklarını ve bunun ispatı için de Süryani Kadim Nüfus Kütüğü’ne bakılması gerektiğini belirtmişlerdir. Süryani ismi sadece Süryani Kadim (Ortodoks) Kilisesi mensuplarına verilen bir ad değildir, çünkü Süryanilik bir mezhebi değil, bir halkı ifade eder ve bu halkın birçok farklı kilisesi vardır. Katolik olanı da vardır Protestan olanı da vardır. Basit bir örnek Süryani Katolik Kilisemize mensup insanlarımızı Süryani kabul etmek için onları Ortodoks kütüğünde aramak ya zırcahil veyahut kötü niyetli olmayı gerektirir. Ayrıca Şırnaklı olmak konusunda da bugün dahi Şırnak’a bağlı köylerde oturan yüzlerce Süryani vardır. Sayın Erol Dora bütün konuşmalarında yalnız Süryanilerin değil Mardin bölgesinde bulunan bütün toplumların ve tüm Türkiye’nin milletvekili olacağını defalarca dile getirmiştir. Derneğimize yapılmış olan ‘ayrılıkçı’ iftirası da işte bu temelde gerici ve bilgisiz bir hakarettir biz böyle saçma bir iddiaya karşı kendimizi savunmayı zül sayarız, ayrıca derneğimizin tüm kurucu üyeleri ve yönetim kurulu Süryani’dir, toplumda tanınan insanlardır, tek diyeceğimiz derneğimiz Türkiye’de Süryanilerin kültürlerinin ve kimliklerinin korunmasını ve geliştirilmesini amaçlamakta, ayrıca ülkemizde yaşayan tüm insanların eşitlik ve demokrasi temelinde kardeşliğini savunmaktadır.” Bu konuda gelen tepkilere Mezopotamya Kültür ve Dayanışma Derneği’nin açıklaması konuya açıklık getiriyor sanırız.
Hâkimler ve bağımsızlık
HÂKİMLER de kendilerine yakışacağı gibi mesleklerinin bağımsızlığını savunmalıdırlar. Bir kısım hâkimler, ‘Hâkim kanunların üstünde değil, kanunların bir uygulayıcısıdır. Uygulama başarısına göre değer kazanır’ sözünü hatırlamalıdır. Tekrar edelim: Hukuk bir gün size de gerekebilir. Bunlar olmazsa hukuk kimseyi korumaz. D.Ö.
Anlaşılır gibi değil
TÜRKİYE Kamu-Sen ve Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, YÖK’ün ÖSYM Başkanı Ali Demir hakkında soruşturma izni vermemesini çok manidar karşılıyor. Ve şöyle devam ediyor: “Bugüne kadar birçok skandala imza atan Ali Demir anlaşılan o ki ciddi bir koruma çemberine alınmıştır. Sınav skandallarının başrolündeki bir kişiye gerek iktidarın, gerekse YÖK’ün böylesine sahip çıkması anlaşılır gibi değildir. Bu kadar kısa sürede bu kadar çok skandalı gerçekleştiren bir kişiye kol kanat gerilmesi ve yeni sınavların emanet edilmesi bile bile lades demektir.” Soruşturma izni vermeyen YÖK’ü millete havale ediyoruz.
Seçimsiz demokrasi
DİYARBAKIR Milletvekili Hatip Dicle’nin milletvekilliği düşürüldü. Yetmedi... CHP, listelerinden aday olan ve seçilen, dolayısıyla milletvekilliği dokunulmazlığı hakkı elde eden Mustafa Balbay ve Mehmet Haberal’ın tahliye talepleri de reddedildi. Şimdi, bunu Engin Alan ve KCK davasından milletvekili seçilenler izleyecek. Onların talepleri de reddedilecek... Milletvekillerini, millet seçmedi. Parti liderleri atadı. Oldu olacak seçimleri de kaldıralım. Boşuna seçim kampanyaları, çalışmalar, masraflar olmasın.
Liderler adaylarını atasın, YSK da kimi istiyorsa onu milletvekili atasın. Nasılsa, halkın oyunun bir değeri yok. İmambakır ÜKÜŞ
Böyle bir belediye başkanı da var
EDREMİT Belediye Başkanı MHP’li Av. Tuncay Kılıç’a yerel gazeteciler “Milletvekili adaylığını neden kabul etmediniz?” diye soruyorlar. “MHP genel merkezinden 2. sıra adaylığı teklifi yapıldı; fakat kabul etmedim” diye yanıtlıyor ve daha sonra şöyle konuşuyor: “Edremit halkı beni iki dönem belediye başkanlığı görevine layık gördü. Edremit halkının 2. sıradan temsilinin söz konusu bile olamaz. Sayın Devlet Bahçeli ile hiçbir sorunumuz yoktur. Ancak bazı üyelerin çekememezliklerinden dolayı Sayın Bahçeli, kampanya sırasında Çanakkale’den Edremit’e geçmemiştir. Edremit halkı da tepkisini partimizi 3. sıraya düşürerek göstermiştir. Halkımız bu konuda sonuna kadar haklıdır. CHP, AKP, MHP’de de ilçelerde ve ilde önseçim yapılmadığı için bu yenilgi kaçınılmaz oluyor. Partilerin milletvekili sıralamaları genel merkezde değil, demokrasi yoluyla parti üyeleri ile yapılmalıdır. (MHP’den istifayı düşünüyor musunuz?) Teşkilat beni isterse devam ederim. İstemezse Edremit halkına dönerek halkım için hayırlısı neyse onu yaparım. Benim için öncelikli olan Edremit halkıdır. (Seçimlerde çalışmadığınız söyleniyor?) Ben Edremit Belediyesi’nden maaş alıyorum. Bu yüzden 17.00’de mesaim bittikten sonra elimden geleni yaptım.”
Kısa mesaj
YAKIN tarihimiz ile ilgili çarpıtmalar giderek artıyor. “Sakarya işgal edilmemiştir, kutlama anlamsızdır” diyen Doç. Ebubekir Sofuoğlu’na “Kasıtlı davranmasını kınıyoruz” diyor okurlarımız. Dr. Yusuf Çam da Sakarya Üniversitesi’ndeki yapılan bir toplantıda sunduğu “Adapazarı’nın Yunanlılar tarafından işgali ve işgalden kurtuluşu” bildirisini (kitap olarak da yayınlanmış) gönderdi. Okumasını öneriyor.
Günün sözü
YÜZDE 10’luk “Barajın demokrasi ile ilgisi yoktur” diyen iktidarın bölge insanını önce sistem dışına itmeye çalışmasını, sonra da “Gel Meclis’e katıl, her şeyin çözüm yeri TBMM’dir” demesini anlamak mümkün değildir. Yüzde 10 barajının kalkması bölge barışı için anadilde eğitimden daha önemlidir.” (LDP Genel Başkanı Cem Toker)