MERALARIN korunması için TEMA’nın büyükleri Nihat Gökyiğit ve Hayrettin Karaca, o kadar çaba gösterdiler ki bir yasanın çıkmasına önderlik ettiler...
Bunların hiçbir değeri yokmuş, hele bazı yerler belediye sınırlarına geçtikten sonra yağmanın aynen sürdüğü anlaşılıyor.
Yılmaz Güngör, Doğan Özdemir, Ural Kandemir, Necdet Aksoy, Zekeriya Baybek ve Mümin Altan, Ankara Valiliği’ne, Gölbaşı Kaymakamlığı’na köylerindeki ‘yağmayı’ aşağıdaki yazıları yazmışlar:
‘Günalan Köyü muhtarı Erdal Candemir, köy çıkışında Karaali Yolu mevkiindeki evinin yanında bulunan köy merasının çevresini çevirmiştir. Kendisi, hukuka aykırı olan bu tasarrufla ilgili olarak uyarılmış, ‘Ben böyle yaptım, üzerimize gelinirse Köy İhtiyar Heyeti olarak bir karar alır, yaptığım işi hukuka uydururum’ cevabını vermişlerdir. Köy merası çevresindeki tel örgüyü kaldırmamıştır. Ayrıca üzerine bir de yapı inşa etmiştir. Muhtarın bu hukuka aykırı işlemi hakkında ilgili kanun ve mevzuat çerçevesinde işlemin yapılmasını saygılarımızla arz ederiz.’
Bilindiği gibi köy meralarının işgali ciddi bir suç ve hapis cezası gerektirmektedir. Köyün bağlı olduğu Karagedik Belediye Başkanı da bu tasarrufla ilgili hiçbir işlem yapmıyor. Üstelik Gölbaşı Kaymakamı sözlü olarak kendisini uyarmasına rağmen... İddiaya göre, yakında belediye bir karar alarak, muhtarın çevirdiği merayı ‘hazine arazisi’ vasfına çevirecek. Böylece alan, mera vasfından çıkartılarak işgale zemin hazırlanacaktır.
Son yasa değişiklikleriyle köy meraları bu şekilde işgale uğruyor. Sadece Ankara değil, yurdun birçok bölgesinde işgaller var.
Ne yazık ki, valiler, kaymakamlar çaresiz bir şekilde bu işgalleri seyrediyor. Peki bu işlerden kim sorumlu o zaman!
Bir yanda Cumhuriyet rejimi, bir yanda da ‘vatan topraklarının’ altı böyle oyuluyor.
Yazık!
Hangi mutabakat
SAYIN Başbakan türbanda toplumsal mutabakatın olduğunu söylemektedir. Evet, başı açık olanlar türbanlılara hor bakmıyor, taciz etmiyor. Gel gör ki türbanlıların başı açık gezenlere karşı tahammülleri yok.
Örneğin geçenlerde kızımla beraber Mudanya’da minibüs beklerken yanımızdan geçen türbanlı bir grup genç kız, kızımın giydiği askılı elbiseye reaksiyon göstererek, ‘Utanmıyor musun, bunun hesabını nasıl vereceksin’ diye sözlü tacizde bulundular.
Yine kız kardeşim, olgun yaşında, saçları ağarmış ve başı açık Bursa Kapalı Çarşı’da gezerken türbanlıların sözlü tacizine uğradı. ‘Beyaz saçlarınla başı açık gezmeye utanmıyor musun?’ diye sözle taciz edildi. Aslında gerici grup, kahveleri, pastaneleri gezip onlara göre uyarı, bize göre insanları taciz ediyorlar.
İşte laiklik bu nedenle çok önemli. Seküler yaşam tarzını seçenler türbanlıları hoş görüyor hatta radikallere bile tolerans gösteriyor. Umarız Başbakan’ın Laik Cumhuriyet’i devam ettirmek konusundaki ifadeleri samimidir.
Dr. İbrahim YÜCER
GÜNÜN SÖZÜ
‘Bütün dokumda Kars’ın, Çıldır’ın renkleri, kokusu var.Dikiz biz, dik öleceğiz.Ölürsem beni dikine gömün, anasını satayım. ‘Bu eğilmez’ desinler.Niye eğilelim, arkadaş olalım, yoldaş olalım.Kol kola olalım. Birbirimizin önünde eğilmeyelim.El pençe durmayalım. Mustafa Kemal olmasaydı, Misak-ı Milli olmasaydı hepimiz hapı yutmuştuk, hepimiz yoktuk şimdi.’
(Eski Esenyurt Belediye Başkanı Dr. Gürbüz Çapan)
Korna çalmak ayıp olmalı
YURTDIŞINDA klakson çalmak ayıp kabul edilirken; yurdumuzda kimsenin kimseye saygısı olmadığı, kurallara uygun araç kullanılmadığı, eğitim ve kültür düzeyimiz düşük olduğu için herkes her bahane ile klakson çalmaktadır. Hatta çoğu kez ortada hiçbir sebep yokken bindiğim vasıtanın şoförünün arada bir klakson çaldığına şahit oldum. Denemesi bedava, bir gün Kadıköy’den minibüse binin ve Kartal’a varıncaya kadar şoförün kaç defa klakson çaldığını sayın. İnanmayacaksınız ama şoförün vites değiştirmekten veya frene, gaza basmaktan çok klakson çaldığını göreceksiniz.
Bu soruna çözüm mutlaka vardır. Medya (özellikle TV) bu konuya el atarsa, el ilanları dağıtılırsa, belki bir parça etkisi olabilir.
Av.Suphi Bediz
Göcek’te yağmaya engel oluruz
ORMAN Genel Müdürü Osman Kahveci ‘Göcek’te yağma’ (6.7.2005) yazısı üzerine bir açıklama gönderdi. Özetle şu bilgiyi veriyor.
Göcek’in ‘Ayten Adası’ndaki yer TİGEM’e zeytin üretmek üzere 1992’de tahsil ediliyor, ancak saha amacı dışında kullanıldığı için 11.2.2005’te iptal edilerek geri alınıyor. 16.2.2005 tarihinde de Orman İdaresi bir komisyon oluşturarak sahaya muhammen bedel tespit edilmiş. Saha ihtiyaç fazlası yer olması nedeniyle 30.3.2005’te bakanlık oluru ile 300 bin YTL muammen bedel ile ihaleye çıkarılmış. İhale ilanı 23 ve 27 Haziran tarihlerinde yerel gazetelerde yayınlanmış. 25 kişi ve kuruluş, ihale dosyası almış. İhaleye en yüksek teklifi 867 YTL ile Ramazan Ulusoy vermiş...
Yine Göcek’te eski Etibank’ın yeri için de 16.6.2005’te yapılan ihaleye 12 katılım olmuş, bu yeri de 2.666.011.01 (2.6 trilyon TL) teklif eden Eyüp Demir kazanmış. Ancak zamanında gerekli teminatı yatırmadığı için geçici teminatı irad kaydedilerek ihale iptal olmuş.
Genel Müdür Kahveci açıklamasının sonunda şöyle diyor:
‘İhale edilen yerler sözleşme ve şartnamelere bağlı olarak şahıslara verilmektedir. Bu yerlerde tatil köyü veya otel yapılarak doğal yapının bozulması mümkün değildir. Ancak mevcut tesisler restore edilerek kullanılabilir. Orman eko-sistemine zarar verecek faaliyetler tespit edildiğinde kira sözleşmesi tek taraflı olarak iptal edilmektedir.
Ormanların korunması ve kamuoyunun bilgilendirilmesi konusunda gösterdiğiniz hassasiyet, teşkilatımızı memnun etmektedir. Orman ve ormancılık faaliyetleri ile ilgili bilgiye kaynağından ulaşabilmeniz açısından OGM Eğitim Daire Başkanlığı 0312Ñ296 41 33-34 No’lu faks ve egt@ogm.gov.tr adresinden bilgi alabilirsiniz.’
Bu güzelim yerler, birkaç yıl sonra da ‘bakir’ kalır mı acaba?
Teşekkür
KÖŞENİZE SSK’dan yetim maaşı alan anneme gelen icra ile ilgili olarak gönderiler yapmıştım, ancak 2 Temmuz’da SSK Kanunu’nda yapılan ve Cumhurbaşkanı’nca da onaylanan ve gazetenizin 9 Temmuz günkü sayısında yayınlanan haber sonucu durum düzelmiştir. Haksızlığın düzelmesinde bizim sorunumuza ilgi göstermeniz ve köşenizde yayınlamanız da hayli etkili olmuştur. Size ve ekibinize ilginizden dolayı çok teşekkür ediyorum.
Mehmet AKPINAR ANKARA
Biliyor musunuz
KANUNİ Sultan Süleyman Köprüsü’nün Büyükçekmece Belediyesi’nden alınıp AKP’li Mimarsinan Belediyesi’ne bağlanmak istenmesine karşı çıkan ANAP’lı belediye başkanlarının saat 11.00’de köprü üzerinde bir basın toplantısı yapacaklarını...
ALMANYA’da dün bir televizyon kanalı Türkiye’de bazı otellerin tuvalet pisliklerinin denize aktığını gösterdi... Bunlar Antalya ve Alanya arasındaki otellermiş... Utandım ve korktum. Lütfen önlem alın; bunu gören Alman Türkiye’ye gelmez!
A. KAYALI
MESAJ PANOSU
ALMANYA’da dün bir televizyon kanalı Türkiye’de bazı otellerin tuvalet pisliklerinin denize aktığını gösterdi... Bunlar Antalya ve Alanya arasındaki otellermiş... Utandım ve korktum. Lütfen önlem alın; bunu gören Alman Türkiye’ye gelmez!