SON dönemde yaşanan ‘mahalle baskısı’ kavramını akla getiren, aynı zamanda bazı yöntemlerin belediyelerde tecrübe edilebildiğini ortaya koyan ilginç bir örnek değil mi?
İfademizin doğruluğu zamanla ortaya çıktı. Ama ne yazık ki, TEİAŞ ve DHMİ’nin son durak olmadığı gerçeğiyle... Üç sene önce belediyelerden TEİAŞ ve DHMİ’ye ulaşan yayılma bu dönem sonunda bu kez Maliye Bakanlığı’na ulaştı.Hafta başında satılmasıyla gündeme gelen Maliye Kampları (çok kısıtlı olanlar hariç) Ramazan ayı boyunca kapatıldı. Satılacağı için kapatıldığı gerekçesi, o zamana dek açık kalması ve satış işleminin oldukça uzun süreceği ortada olduğuna göre geçerli bir gerekçe olmadığına göre, kapalı tutulmasının mantığını çözmek zor olmasa gerektir. Gerçi, Maliye Bakanlığı gene insaflı. Ankara Büyükşehir Belediyesi Melih Gökçek başkan olduğundan beri kamplardan çalışanların yararlanmasının önünü kapatmıştı. Bakalım üç sene sonrası ne olacak? Rıdvan ARAS
Sözleşmeli personelin yurtdışına neden ataması yapılmaz
BAZI bakanlıkların ve alt birimlerinin yurtdışı kadrolarına sadece kadrolu memurların sürekli görevle atandığı ve o bakanlıklardaki sözleşmeli memurların ise bu haktan yoksun bırakıldıkları ve hatta geçici görevle dahi yurtdışı atamalarının yapılmadığı bilinen bir gerçektir. Bilinen bir başka gerçek de şudur; çoğu bakanlıklarda yurtdışına sürekli görevle gönderilecek yeteri sayıda kadrolu elemanlar bulunamadığı için ancak 3’er yada 6’şar aylık geçici görevlendirmeler yapılabilmektedir. Bu durum da hem yurtdışında iş verimini önemli ölçüde düşürmekte hem de bu şekil görevlendirmelerde yarı maaş ödendiğinden aileler ek bir mali külfet altına sokulmaktadır. Halbuki, üniversite mezunu olan, hizmet süresi tutan, yabancı dilbilgisi KPYS ile kanıtlanmış ve kısacası, kadrolu personelden işlevsel olarak hiçbir farkı olmayan sözleşmeli personel de bu haktan yararlandırılabilse bu hizmet tıkanıklığı ve adeletsizliğin ortadan kalkacağı açıktır. Basit bir yasa veya yönetmelik düzenlemesiyle bunun bir an önce çözüme kavuşturulması için ilgili Devlet Bakanları ve Maliye Bakanının icraatına ihtiyaç vardır. Nejat MORAL
Yükümlülüğümüzü yerine getirdik
SKODA distribütörü Yüce Auto ve Ankara Bayisi Ata Oto’nun vekili Av. Muhammet Aksan, okurumuz Oğuz Kaynak’ın ‘Ayıplı Skoda’ (29.6.2010) başlıklı yazısına şu açıklamayı yaptı:“Araç ses şikayeti ile Ata Otomotiv’e getirilmiş, yapılan tespit üzerine şanzımanının garanti kapsamında değiştirilmesine karar verilmiş, müşterinin onayı ile değişim yapılmıştır. Araç yol testine alınmış, herhangi bir ses gelmediği teyit edilerek müşteriye sorunsuz biçimde teslim edilmiştir. Araç sahibi yasanın kendisine tanıdığı haklardan onarım hakkını kullanmıştır. Bu süreçte müvekkile herhangi bir bilirkişi raporu tebliğ edilmediği gibi müşteri tarafından araç sorunsuz bir şekilde teslim alındıktan sonra ikinci bir şikayet de gelmemiştir. Firma üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirmiş ve müşteri de yasanın kendisine tanıdığı haklardan onarım hakkını kullanarak aracı sorunsuz biçimde teslim almıştır.”