Ekonominin % 65'inin kaçak olduğu hatırlanırsa, bu denetimlerin ne kadar önemli olduğu anlaşılır.
Boy, işyeri açacak olanlardan bağlı bulunduğu
esnaf ya da
sanatkárlar odasından
'faaliyet belgesi' isteme uygulamasına geçileceğini de açıkladı.
Faaliyet belgesi şartı,
REFAHYOL döneminde
MÜSİAD'ın talebi üzerine dönemin Maliye Bakanı
Abdüllatif Şener'in hazırlattığı tebliğ ile kaldırılmıştı. Ancak Maliye Bakanı
Sümer Oral, faaliyet belgesinin yeniden konulması için talimat verdi.
Defterdar'a göre; kayıtdışı ekonomiyi önlemek için sivil toplum örgütlerinin desteği şart... Bu nedenle denetim atağı başlatmışlar.
İstanbul'da faturasız mal çıkarıp getiren 2 bin araç bağlanmış.
Peki,
medyada izlediğimiz çılgınca eğlenenlere ne yapılıyor? Boy bunların takibe alındığını belirterek,
‘‘Ceket, peçete yakıp, bayan ayakkabısından içki içerek toplumu rencide edenlerin hem kendileri, hem de gittikleri bu yerler takipte. Ne yaptığımız ileride ortaya çıkacaktır?’’ diyor.
Esnaf Kefalet Kredi Kooperatifleri Genel Başkanı
Suat Yalkın da, esnafın
Halkbank kredileri konusunda
Kemal Derviş'le yaptığı görüşmeyi şöyle anlatıyor:
‘‘Esnaf ve sanatkár uzun bir süredir Halkbankası'ndan pahalı olduğu için kredi kullanamıyordu. Devlet Bakanı
Kemal Derviş'le görüşerek esnafı ve sorunlarını anlattım.
Halkbank kredileri için mutabakata vardık. 20 Temmuz'a kadar sorunumuzu çözüp kredilerin önünü açacak.’’
Defterdar Boy, tedbirler almaya çalışıyor ama kim dinliyor? Yine 'görgüsüz' düğünler TV ekranlarında ve gazete sayfalarında. Acaba
Samsunlu işadamı
Selahattin Yılmaz ile
Siirt'teki aşiret reisi
Bedrettin Ekdi çocuklarına milyarlık sünnet düğünü yapaken
Darülacaze, Omurilik Felçliler Derneği (OFD) ile
Çocuk Esirgeme Kurumu akıllarına geldi mi?
Mescid-i üniversite
İSTANBUL yeni bir üniversiteye daha kavuşuyor.
T.C. İstanbul Ticaret Üniversitesi.
İTO'nun kurmuş olduğu vakfa bağlı üniversitede
‘‘ticaret’’ ağırlıklı eğitim verileceği belirtiliyor.
Buraya kadar çağdaş eğitim adına her şey son derece sevindirici. Ancak,
MÜSİAD'ın 'bağış' karşılığında üniversite içerisine mescit yaptırmasına ne demeli? Bu binanın çevresinde zaten çok sayıda cami ve mescit bulunuyor.
Acaba
YÖK Başkanı
Kemal Gürüz'ün bundan haberi var mı?
T.T-İSTANBUL İhmalim ve kastım düşünülemez
EMEKLİ Hazine Avukatı
Necati Zeybek,
‘‘TSK'ya tahsisli arazide şüpheli bir durum var’’ (26.6.2001) ve
‘‘Türkiye'nin yüzünü ağartan bir karar’’ (30.6.2001) başlıklı yazılarımıza şu açıklamayı yaptı:
‘‘İstanbul Muhakemat Müdürü Avukat Nebil Bilge'nin açıklamalarını tekrarlamama gerek yok. Yazıda belirtildiği üzere hukuki düzenleme böyle; kanunlar karşısında herkes dil, din, ırk, renk, mezhep, cinsiyet vb. sebeplerle ayrım gözetmeksizin eşittir. Kaldı ki yerel mahkemece verilen karar Yargıtay'da beş hákim tarafından incelenerek onaylanmıştır. Hazine, gaip olan kişilerin mallarını kayyum olarak idare etmekte, 10 yıl kayyum olarak idare edilen mal idareten Hazine adına tescil edilmektedir. Bu şekilde Hazine'ye tescil edilmiş taşınmazın, hak sahibinin ileriki yıllarda ortaya çıkması halinde taşınmaz, Hazine'den geri alınmaktadır. Uygulama bu şekildedir. Olayımızda Ortaköy, Ermeni Kilisesi Vakfı da mevcut yasalar gereği işbu davayı açarak gayrimenkullerini mahkeme kararıyla üzerlerine tescil ettirmişler, dolayısıyla gayrimenkullerini geri almışlardır. Şu kadar ki özel mülkiyet mutlak değildir. Devlet ihtiyaç duyduğu takdirde istimlak yoluyla istediği taşınmaza el koyar.
Hukuk devletinin nasıl işleyeceği yasalarla düzenlenmiştir. Bu dava ile ilgili tarafımdan hiçbir ihmal ve kasıt düşünülemez bile, kararı Yüce Mahkeme vermiştir. Geçmişte emsal davalar da aynı yönde sonuçlanmıştır. Anayasamızın 10. maddesi değişmeden ayrımcılık yapılması söz konusu olamaz.’’
Tasarruf tedbirleri yangın söndürtmüyor
ÖNCEKİ gece
Bodrum yarımadası yine büyük bir facianın eşiğinden döndü.
Milas'ın
Boğaziçi Köyü'nde başlayan yangına ancak üç saat sonra helikopterlerle müdahale edilebildi.
Önceleri
Muğla Orman İşletme Müdürlüğü'nde yangın söndürmede kullanılan 4 helikopter ile bir de personel taşımada kullanılan helikopter bulunuyormuş. Ancak bu yıl tasarruf tedbirleri nedeniyle bu helikopter sayısı 3'e indirilerek
Nazilli ve
Marmaris'te konuşlandırılmış. Bunların 2'si yangın söndürmede, biri de personel taşımada kullanılıyor.
Bodrum çevresine ise ne yazık ki bu yıl helikopter verilmemiş.
Yani
Milas'taki bir yangın için
Marmaris'ten veya
Nazilli'den helikopter çağrılıyor.
Nazilli'den
Milas'a helikopter 40 dakikada,
Marmaris'ten ise 25 dakikada gelebiliyor. Bu süreç içinde güzelim ormanlar yanıp kül olmaz mı?
Yıllardır
Rusya cumhuriyetlerinden ve
Ukrayna'dan eski
Kızıl Ordu'nun helikopterlerini yangın söndürmek için kiralıyormuşuz. Yani Kızıl Ordu'nun helikopterlerini beyaza boyayıp bize kiraya veriyorlarmış, tonlarca para karşılığında. Anlaşılan bu yıl geniş bir kiralama yapılmamış.
İyi güzel de gazetlerde okumuştuk,
Türk Silahlı Kuvvetleri bazı helikopterlerini kiraya veriyor diye.
Eğer böyleyse
Orman Bakanlığı, Milli Savunma Bakanlığı ile görüşüp Silahlı Kuvvetlerimizin elinde yatan helikopterleri yangın söndürme işlemleri için kiralayamaz mı? Böylelikle paramız hem dışarı gitmez hem de pilotlarımızın uçuş tecrübeleri artar.
Havalar kurak, dereler, göller kuruyor, büyük su sıkıntısı çekiliyor. İnsanlarımıza gelince, sorumsuzluk almış başını gidiyor. Anız yakıyoruz, yanık sigara atıyoruz. Yanan ormanlarımızın milli servet olduğunu ne zaman öğreneceğiz?
Tasarruf tedbirleri doğru ama milli varlıklarımızın yok olması için geçerli olmamalı.
Hayır, Atatürk başbuğdur
OKURUNUZ Esma Firizbay, 'Atatürk'ün bir başbuğ olmadığını' ifade etmiş.
Atatürk bir başbuğdur. Türk milliyetçiliğin aziz başbuğudur. Kurtu sembol olarak kullanmadığı yanlış.
Atatürk'ün ilk bastırdığı pul ve paralar hep Bozkurtlu'dur. Bunlar
Merkez Bankası'nda mevcuttur. Ayyıldız,
Türkdünyasının sembolüdür. Bağımsızlığımızı ifade eder. Üç hilal ise vatan, millet ve İslamı ifade eder; yani nizam-ı álemi...
Esma Hanım,
Atatürk'ü kullanan kişiler var, doğru...
Atatürkçüyüz diye vatanı satmaya çalışanları unutmayın. Fakat Türk milleti, Türk gençliği daha ölmedi.
Kürşad ÖRNEK-KONYA MESAJ
TEŞEKKÜR ‘‘Dargeçit'ten Selam’’ başlıklı yazınızda ilçemizde bir banka şubesinin olmayışının verdiği sıkıntıyı köşenize taşıdığınız için teşekkür ediyorum. Ben
3.7.2001 tarihinde
TBMM'ye verdiğim soru önergesinde bu konuyu dile getirdim, ama hiçbir sonuç alamadım.
2000'li yıllarda özellikle tarımsal üretimle geçimini sağlayan bir ilçede banka şubesinin olmayışı çok acı.
(Metin MUSAOĞLU-Mardin Milletvekili)