Lagendijk’ten inciler

AVRUPA Parlamentosu Türkiye Komisyonu Eşbaşkanı Lagendijk ilginç bir kimlik.

Eşbaşkanlık görevi gereği sık sık Türkiye’de boy gösteriyor, demeç veriyor.

’Statüko’ya karşı (ordu, yargı ve diğer devlet kurumları) sert eleştiriler yapıyor, TCK 301 ile ilgili davaları takip ediyor. Yargıya ’tehdit’ dozunda uyarılar yapıyor. En son kapatma davasının AB’yi mutsuz ettiğini belirtti. Yargısal bir faaliyetin mutluluk veya mutsuzlukla nasıl bir ilgisi olabilir ama Avrupalı parlamenter serbest stilde savurmaya devam ediyor.

Kapatma davası nedeniyle, Anayasa yargısı hakkında ’uluorta’ konuştuktan sonra, önceki gün itibarıyla Avrupa Adalet Divanı, PKK’yı terör listesinden çıkarılma kararı verince panik halinde savunmaya geçti.

Hukukçu dostumuzun yorumu ise hayli ilginç. (Bunlardan Lagendijk de yararlanabilir.)

Terör listesine 2002 yılında alınırken, PKK’nın bilgisine başvurulmadığı nedenine dayanarak böyle bir kararın verildiğini, esasında terör listesinden çıkarılmadığını iddia ediyor Lagendijk...

Yine yanlış bilgi veriyor. Bu karardan sonra PKK; ’2002-2008 arasında beni terör listesinde haksız olarak tuttunuz’ iddiası ile Avrupa Konseyi’nden tazminat dahi talep edebilir.

Aynı şekilde bu karar ile birlikte, sürdürülmekte olan teröre kaynak sağlamak kolaylaşacağından Türkiye’nin de doğacak zararları için tazminat talepleri gündeme gelebilir.

Avrupa Adalet Divanı’nda yargıçlar ve bu yargıçlara hukuki destek sağlayan savcılar görev yapıyor.

Adalet Divanı, Avrupa Topluluğu’nun en üst yargısal karar organı, verdiği kararlar şüphesiz ki bağlayıcı, verdikleri kararları Lagendijk vb. kimse tartışamaz, yorumlayamaz. AB uygarlık projesinde, yargı kararlarını, Avrupa Parlamentosu üyelerinin yorumlayacağına dair bir uygulama bulunmuyor.

KEMALİZMİ DEJENERE ETMEK

Fakat bu Avrupalı parlamenter ve onun gibiler, kerameti kendinden menkul ’steril bir demokratlık’ üzerinden, her yargı işlemini, her kurumsal hassasiyeti -buna tarihi hassasiyetleri, örneğin laik ve çağdaş Kemalizmi de dahil edebiliriz- tahrip ve dejenere etmek için her fırsatı kullanıyorlar.

Lagendijk, görev yaptığı süre içinde iyi bir performans sergilemedi. Türkiye için yararlı olamadı, Türkiye’yi okuyamadı. Basit ezberlerle idare etti. Bu görevinden Türkiye zararlı çıktı ama kendisi bir Türk’le evlenerek ’kárlı’ çıktı sayılabilir. Bu da başarısızlığının tesellisi olmalı.

Boş kaleye penaltı

LAGENDIJK, Ankara’ya gelirken bir haber geldi; Başbakan İsveç’teki temasları esnasında, İsveç-Türk İşadamları Konseyi’nde konuşma yapmış, kürsüye plastik bardak içinde çeşme suyu koymuşlar. Başbakan’ın yakınındakiler itiraz edince bardağı değiştirip cam bardak koydurmuşlar ama ne yazık ki cam bardağın içine tekrar musluk suyu konmuş... Basit bir bardak krizi deyip geçmemek lazım, Avrupa Adalet Divanı’nın, PKK lehindeki kararı, S&P’nin ülke görünümünü negatife çevirmesi arka arkaya gelmeye başladı. Lagendijk, Olli Rehn ve onların buradaki adamlarına Başbakan çok güvendi. Artık çok dikkatli olunması gerekiyor. Türkiye’nin gerçek müttefikleriyle Türkiye gerçeğine göre politikalar üretmesi gerekiyor Sayın Başbakan’ın...

Siyasetin şartları değişti, boş kaleye penaltı atma dönemi geride kaldı.

Son gazimiz Avustralya’da ölseydi

I. ve II. Dünya Savaşlarının son gazilerine yapılanların yanında bizim son gazimiz Yakup Satar’a yapılan duyarsızlık çok kişinin tepkisine neden oldu. Utandılar mı; mutlaka... Okurlarımızdan dünya örnekleri:

Nisan 1986’da Avustralya’daki Anzac Günü’ne katılmıştım. 250 bin nüfuslu Canberra sanki oradaydı. Genel Vali’nin yanında Başbakan ve hükümet üyeleri oturuyordu. Antika bir arabayla Kraliçe geldi; en öndeki üç Çanakkale Gazisi ile yanyana oturdu. Avustralya ve Yeni Zelanda mağlup ülkeler ve bizde gazilerine yapılan saygı bu!

Nejat TEKİNER

ÇİN ZİYARETİNİ KESTİ

2002’de Avustralya’da vefat eden, Anzak gazisi er Alec Campbell için bütün büyük gazeteler anısına özel ekler hazırlamışlar. Önemli bir husus da Avustralya Başbakanı John Howard, Çin ziyaretini yarım bırakarak, Hobart’ta düzenlenen devlet törenine katılmıştır. Cenaze töreninin yapıldığı 11.00 de Avustralyalılar son gazileri için 1 dakikalık saygı duruşunda bulunmuşlardır. Fransa ve Avustralya örneğinde olduğı gibi ülkemizde de gazilerimize olan ilginin sözde değil özde olmasını diliyoruz.

Şükrü TANDOĞAN-Kıbrıs Gazisi

’10 numara’ vurgunu yine arttı

"YALÇIN Bey, bizler İstanbul’da nakliyecilik yapıyoruz. Çok yazdınız ama... Zaman zaman kontroller yapıldı; gene savsaklandı. Kamyon, otobüs ve TIR’lar, resmi olarak satılan motorin yerine ucuz, vergisiz ve yasal olmayan bir şekilde 10 numara madeni yağ kullanıyorlar. Şehirlerarası yollarda, hatta İstanbul’un içinde bile göz göre göre satılıyor. Araçlarda arızaya, hava kirliliğine, vergi kaybına, haksız rekabete yol açan bu yakıta karşı neden tedbir alınmıyor? EPDK’nın kontrolleri yine yavaşladı. 10 numara madeni yağın rafineri çıkışları ve ithalatına düzenleme ve vergi getirmek niye akla getirilmez...

Biliyor musunuz

CHP Beşiktaş ilçe örgütü ve İstanbul Yaşam Derneği’nin, 10 yıldır evli olan Fuat-Serpil Akyol çiftine, Büyükşehir Belediyesi’nin Yıldız’da işlettiği tesiste kendilerine gösterilen ’haksız ve çirkin muameleyi’ protesto etmek için Yıldız Parkı’nda bugün 10.00’da eylem yapacaklarını...

İMAM Hatip Liseleri Derneği’nin (ÖNDER) "AKP’nin kapatılmak istenmesinden ve türbanın suç unsuru görülmesinden sıkıldıklarının, usandıklarının" bildirildiğini...

KARADENİZ Ereğlisi’nin eski Belediye Başkanı Halil Bosbıyık’ın, 1 Nisan şakası olarak yayılan ’AKP’ye geçtiği’ yolundaki haberi yalanladığını, bir partiye geçecekse bunun CHP olabileceğini açıkladığını...

CUMHURİYET Gazetesi Yazarı Hikmet Çetinkaya’nın ’Soros’un Çocukları’, ’Amerikan Mızıkacıları’ (Cumhuriyet Kitapları) dördüncü baskılarını yaparken ’Yobaz-Hokkabaz’ ise bir hafta içinde ikinci baskısını yaptı. Türkiye’deki dinci-tarikatçı yapılanmayı, AKP iktidarının kadrolaşmasını anlatıyor üç kitap da... Çetinkaya’nın ’Fethullahçı Gladyo’ (Günizi Yayınları) adlı yeni kitabı da 20 Nisan’da kitapçılarda satışa sunulacak.

KAZDAĞLARI ve Madra Dağı Çevre Platformu, Biga Yarımadası ve Edremit Körfezi’nde, Kaz Dağları ve Madra Dağı’ndaki altın-gümüş madencilerine karşı bugün 13.00’te Çanakkale’de ’Çevre Mitingi’ yapıyor.
Yazarın Tüm Yazıları