‘Kuşları uçurun’

“Anadolu insanının kuş sevgisi dillere destandır. Şekline, rengine, duruşuna, ötüşüne göre onları beslemek, üretmek ayrı zevktir. Türkiye’de kanaryaseverler olarak resmi yüzlerce dernek, 20 binden fazla kayıtlı üyesi vardır.
Her bölgede, şehirde, kasabada kahvelerde toplanılır.
Kayıtsız kuşseverlerin sayısı milyonları bulur.
Sevgisi, beslemesi kadar yarışması da milli heyecandır.
Bu yıl 22-31 Ocak’ta Fransa’nın Tours kentinde dünya şampiyonası yapıldı. Türkiye’nin en iddialı ve güzel ötümlü kuşları şampiyonaya götürülmek istendi; THY’ye başvuruldu, ama kuşlar kabul edilmedi. Nasıl gidildi?
Türkiye Kanarya ve Kafes Kuşları Federasyonu Başkanı Yılmaz Çakmak ve Genel Sekreteri Rafet Tanış, minibüs hazırladı. Kapısı, penceresini bantladı ki; rüzgâr girmesin. Eşlerini de yanlarına ‘yardımcı-bakıcı’ olarak aldı. İzmir’den Yunanistan’a karayoluyla, oradan da gemiyle İtalya’nın Ancona limanına... Oradan yine karayoluyla İsviçre üzerinden Fransa’ya ulaştı.
Birkaç hayvan telef olsa da... Kanaryalarımız 13 dünya şampiyonluğu, 9 gümüş, 6 bronz madalya kazandı.
Tabii dönüşte birkaç ‘şampiyon’ daha kayıp verildi.
Ocak 2012’de İspanya’nın Almeria kentinde dünya şampiyonası var.
THY’ye mart ayında başvuruldu. Aylar geçti, tek kelime yanıt gelmedi. Yarışmaya 40 gün kaldı.
Kuşlar hazır, belgeleri tamam. Ama kuşları nasıl uçuracağız?
THY, 2010’da Avrupa’nın en hızlı büyüyen havayolu ilan edildi.
‘Dünya Havacılık Sektörü Liderliği’ ödülüne layık görüldü.
2011’de Avrupa’nın en iyi havayolu seçildi.
Futbol takımları Barcelona, Manchester United, Shaktar Donetsk’in masraflarını karşılıyor. Hatta Yunanistan’ın Marossi takımına bile sponsor oluyor.
Reklam için artist, sporculara milyon dolarları döküyor.
300 kuşu neden uçuramıyor? Türk insanının sevgisi, emeği tanıtılacak.
Hiçbir riski olmayan 10 gramlık kanaryayı uçuramayan THY, dünyanın dört bir köşesine gidiyormuş neye yarar?
Öyle değil mi Sayın Bakanım?
Sevgiyi uçurmak varken...
Sevenleri boynu bükük bırakarak...
En büyük olsan neye yarar?”
HAMDİ TOPÇU’YA SORU
(Not: Sayın Yıldırım, THY Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Topçu, bizden kazandığı 5 bin liralık tazminat haberini bir basın bülteni ile kamuoyuna duyurmuş. Bizim Vahap Munyar’a da “Ben bu parayı şimdi yiyorum” diyerek herkese yemek ısmarladığını söylemiş. Size de yemek ısmarlarsa, Yalçın Bayer ne yazmıştı da, tazminat kazandınız diye sorar mısınız? Hamdi Bey, sık sık böyle davalar kazandığı için mi böyle bir duyuru yapma ihtiyacı duymuş! Y.B.)

Mardin Valisi ve Atatürk

MARDİN Valisi’nin yaptığı talihsiz açıklamayı okumuşsunuzdur.
O bölgeyi tanıyan ve o bölgede yatırım yapmak amacıyla kurulmuş bulunan ancak siyasi nedenlerle devamı getirilemeyen ‘Doğu Yatırım Holding’ adlı kuruluşun eski genel müdürü olarak içim sızladı.
Eski yöneticileri hain olarak nitelemiş.... Her ne kadar böyle bir açıklama yakışık almasa da, fikir özgürlüğü kapsamında onu geçiştirelim...
Ama yüce Atatürk’ü anlayamamış bir vali olması işin daha da acı yanı...
Başbakan’ın da sanki Atatürk’ün başka vecizesi yokmuş gibi diline doladığı “Muasır medeniyet seviyesine çıkacağız” vecizesini bu valimiz de diline dolamış ama ne hikmetse artık kullanmayacakmış. Neymiş efendim ülke dünya seviyesinde 17’inci sıradaymış da 3’ü hedefliyormuşlar.
Sanki, yüce Atatürk, bu vecizesinde, muasır medeniyet sırasından bahsetmiş gibi anlayarak, ekonomik anlamda 17. sırada olduğu sanılan ülkemin medeniyet seviyesini sadece ekonomi sıralaması olarak gören bir valisinin olması ne kadar acı... Üzülmemek elde değil... Sözü geçen birilerinin çıkıp bu valimizi uyarmaları gerekir. Lütfen seviye ile sıralamayı birbirine karıştırmasın diye... Bir vali olarak, bazı yerlere birtakım mesajlar vermesine hiç gerek yok sanırım.
Ömer ALPAY-İSTANBUL

Futbol maçı basketbol maçı gibi anlatılmaz

LİG TV spikerleri futbol maçını basket maçı gibi anlatınca futbolun keyfi düşüyor! Futbolun doğallığı ve kendine özgü yapısı ortadan kalkıyor. Futbolu basketbola benzetme çabası neden, bunu anlayamadım? Sanırım, reyting ve futbola ilgisiz kitlenin ilgisini çekelim derken, gerçek futbol izleyicisini üzüyorlar. Maçlardan keyif almak bir yana, futbolu basket gibi anlatmak, bir başka şeye benzetmeye çalışmak futbola hakarettir. Futbol asla sadece futbol değildir, futbol çok başka bir şeydir. Bir başka spor dalına benzetmeye de ihtiyacı yoktur. Bu futbolun doğallığını öldürür. Basket maçını izleyen adam fıstık ve cips yiyerek bunu izler, pozisyonlarda alkışlar ve “Haydi! Haydi!..” yapar. Futbol maçını izleyen adam, daha eğitimsiz olabilir genel anlamda ama daha serttir. Ağız yuvarlanarak maç anlatılmasından hoşlanmaz. Adam gibi maç izler; adam gibi anlatım ister. Futbol bir erkek sporudur, bayan sporu değil! Futbol izleyen adam fıstık, cips ya da pizza yemez, çekirdek, simit, çorba (içer!) ve kuru fasülye yer! (Esprili bir şekilde anlatmaya çalıştım ama bu durumu ancak böyle izah edebilirdim.)
Lig TV futbolu basketle karıştırmayın lütfen!
Barış BİNER

SP’de ‘Erbakan’ kavgası

“GEÇMİŞTE Numan Kurtulmuş’a her türlü özgürlüğü tanıyan Saadet Partisi’nin ‘ağabeyleri’, Fatih Erbakan söz konusu olduğunda ‘şahin’ kesiliyor!”
Milli Görüşçü bir grup, bugün yapılacak SP İstanbul İl Kongresi öncesinde Fatih Erbakan’a yönelik bu tavrı anlayamıyor. “Erbakan’ın bir selamlama konuşmasına dahi izin verilmemesi” kınanıyor. Diyorlar ki “Erbakan ilgisi hazmedilemiyor mu? Numan’a helal, Fatih’e haram mı?..”
GİK üyesi olarak Erbakan ‘büyük abileri’ ile 09.30’da salona girerse mesele yok; ya 10.00 uçağı ile gelirse?
AKP’ye karşı SP ve Has Parti’de yaşananlar neyin çekişmesidir.
Anlamak zor.