Kira tartışması

MESAJ Panosu’nda N. Kaptan’ın 21.10.2004’teki yazısı yanlıştır.

Ben Ankara’da bana göre çok zengin olan bir büyük firmaya rahmetli babamın yıllar önce kiraya verdiği bir işyerini, binanın eskimesi sonucu yeniden yapılmasından sonra tekrar aynı firmaya kiraya vermediğim gerekçesiyle 6 ay hapis cezasına mahkum oldum.

Halbuki bu firma, yeni binanın fiziki durumu değişmiş olabilir, biz kiracısı olduğumuz eski yere tekabül eden yeni yeri, eski kiracı olduğumuz için eski kirayla kiralamak istiyoruz, demişti. Yasa ise yeni kira parası ile sözleşme şartını öngörmesine karşın mahkeme Sn. N. Kaptan gibi düşünüp, kira yasası sosyal içeriklidir diyerek konut olmayan bir yerde kiracı lehine karar vermişti.

Kira yasası, işyeri ve konut olarak ikiye ayrılmadığına göre, Sn. N.Kaptan’ın, kira yasası sosyal içerikli yasadır, kiracı lehine yorum yapılmalıdır, demesi gerçekten yanlıştır. Örneğin Sabancı Holding benim kiracım olsa, sosyal içerik diyerek yargıcın ülkemizin en zengini bu firma lehine karar vermesi doğru olur mu?

D.Ö-ANKARA

Haliç’e ‘asrın projesi’ geliyor

BÜYÜKŞEHİR Belediye Başkanı Dr. Kadir Topbaş, önceki akşam iş, medya ve sanat dünyası ile STK temsilcilerine verdiği iftarda, ‘çalışmadığı’ iddialarını yanıtlarcasına ilginç projelerini kısa başlıklarla açıkladı. ‘Bu çalışmaların ilerde çok ciddi yansımalarını göreceksiniz’ dedi.

İftarda yaklaşık 1300 davetli vardı; örgüt ve belediyeden pek kimsenin olmaması dikkat çekiciydi. Topbaş’ın, dinleyenleri heyecanlandıran bazı projeleri özetle şöyle:

1992’de Barcelona’yı olimpiyatlara hazırlayan kentsel dönüşüm projelerinin yürütücüsü ünlü mimar Franko Gari kasımda geliyor;, İstanbul’u ameliyat masasına yatıracağız.

İstanbul’da, vizyon kültürel sanat projeleri ortaya koyuyoruz. Bunlardan biri, bizzat benim hazırladığım Haliç’te metro köprüsü projesi olacak; köprünün statik ve teknolojik yapısıyla ilgili yabancı şirketlerle yaptığım görüşmelerde şimdiden ‘Bu köprü yapıldığında asrın ödülünü alır’ diye konuşulmaya başlandı.

AB sürecinde yerel yönetimler olarak bize de görevler düşüyor. Çok iyi hazırlanmamız lazım. İstanbul’da bir ofis kurduk, bir tane de Brüksel’de açacağız.

Çamlıca’da antenleri kaldırıp kente simgesellik kazandıracak bir çalışmamız var. Haydarpaşa limanını turizme açarak, 2000 kişiye iş olanağı sağlayacağız.

Taksim ve Aksaray’da trafik yeraltına alınacak; Beşiktaş sahili halka açılacak. E5 üzerinde (Beylikdüzü) raylı sistem projesi hazırlıyoruz.

İstanbul’daki çirkinlikler ortadan kaldırılacak; tabela kirliliği artık olmayacak.

Topbaş konuşuyor; ‘O kadar çok çalışıyoruz ki, zaman bize yetmiyor. İstanbul’u bir yerlere taşıyacağız. İstanbullular bana baskan@ibb.gov.tr’den ulaşılabilir.’

Ama bu projeler için milyar dolarlar nereden gelecek?

Fintek, Ziraat’teki sorumluluğu üstlendi

ZİRAAT Bankası’ndaki bilgi işlem sistemindeki aksaklıklar dünden itibaren giderilmeye başlandı. Ziraat Bankası Genel Müdürü Çağlar, bu süre içinde sadece emeklilerden mi özür dileyecek?

Çocuğuna asker parası gönderemeyen, nema ve havalelerini alamayan, hesabından para çekemeyen, borç ödemelerini yapamayan, kredi kartını kullanamayan vs. gibi daha birçok hizmetten yoksun kalan banka müşterilerine özür yok mu?

Yüz binlerce müşterisi olan bir bankadaki böyle bir skandala karşı genel müdürün yaptığı açıklamalar yeterli sayılabilir mi? Genel Müdür Çağlar’ın, Hürriyet’te dün Çiğdem Toker’e yaptığı açıklamada, sorunun nereden kaynaklandığını ve hangi iyileştirme nedeniyle çözüldüğünün hálá anlaşılamadığını söylemesi biraz garip değil mi?

Sorunun tümüyle ortadan kalkmadığı anlaşılıyor. Üstelik kamunun en önemli bankasına zarar yazan fiyaskonun sorumlusunun kim olduğuna ilişkin bir açıklama gerekirdi. Ancak Fintek’ten yazılım uzmanı Erdal Akyıldız bir açıklama gönderme gereğini duymuş; bize bilgi verenlere kızıyor; Fintek Genel Müdürü hakkında aktardığımız bilgilerin konu ile ile alakasız olduğunu iddia ediyor, bu arada şöyle diyor:

‘Mevcut yazılım tamamen Fintek personeli tarafından gecesi-gündüzü, hafta sonu olmayan fedakarca bir çalışma sonucu geliştirilmiştir. Türkiye’de bir ilk olup dünyada da yazılım açısından kayda değer boyutta bir projedir. Bunun hayata geçirilmesinde birtakım problemlerin yaşanması kaçınılmazdır. Bu yatırım gelecekte bankanın özelleştirilmesi aşamasında banka için çok büyük bir katma değer olacaktır.’

Sarkozy, varlığını Türkiye’ye borçlu

‘BEN
bir Dışişleri mensubuyum. İsmim sizde kalsın lütfen... Başbakan’ın Fransa’yı ikna turu ile ilgili bir şeyler söylemek istiyorum.

Fransa Maliye Bakanı Sarkozy, şu sıralarda en etkin politikacılardan biri; Cumhurbaşkanlığı’na aday olacak. Nitekim Erdoğan da kendisi ile görüşme gereği duydu.

Sarkozy, Türkiye’ye şu anda soğuk davranıyor. Fransa’daki anti-Türkiye dalgasına uymuş durumda; hatta zaman zaman öne bile çıkmıyor.

Oysa Sarkozy, varlığını Türkiye’ye borçlu olduğunu unutmamalıdır.

Çünkü anne tarafı II. Dünya Savaşı öncesinden Macaristan’dan kaçan Yahudiler arasında Türkiye’ye gelmişler... Babası da, katolik... Paris’te evlenmişler.

Türkiye olmasaydı Sarkozy olmayacaktı.

İkide bir Ermeni meselesini ortaya atanlara Türkiye’nin Yahudi soykırımına uğrayanlara nasıl davrandığı unutulmamalıdır. Sarkozy’in de bundan örnek alması gerekmiyor mu?’

GİMAT’ı Unakıtan’a ihbar ediyorum

Vergisiz fiyat

ANKARA’
da toptan gıda maddelerinin satıldığı ve daha ucuz olduğu söylenen GİMAT’ta (Gıda ve İhtiyac Maddeleri Toptancıları) alışveriş yaptık. Ödeme yapmak için kredi kartımı kullanmak istedim. Kredi kartıyla alırsam fazladan para ödememiz gerektiğini söylediler. Nedenini sorduğumuzda kredi kartıyla tahsilat yaparlarsa fatura vermeleri gerektiğini o zaman da KDV parasını bizim ödememiz gerektiğini söylediler. Biz de peşin parayla aldık. Yine fatura istedik. Değişen bir şey olmayacağını KDV’yi yine bizim ödememiz gerektiğini belirttiler. Yani satış yapılan fiyat vergisiz fiyat ama fatura istersen karşına farklı fiyat çıkıyor... Çoğu dükkan aynı uygulamayı yapıyor. Şu mübarek ayda GİMAT esnafına yazıklar olsun diyorum.

İ. ÜNVER

Biliyor musunuz

BAŞBAKAN Çiller’i dolandırırak örtülü ödenekten 5.5 milyar lira alan Selçuk Parsadan’ın omurilik kanseri olduğunu ve Amerikan Hastanesi’nde ağır bir ameliyat geçirdiğini...

TBMM ve TSK’yı tahkir ve tezyif, Atatürk’ün manevi şahsiyetine hakaret gibi 8 ayrı suçtan hakkındaki arama kararından sonra yeşil pasaport alarak Türkiye’ye verilen Şevki Yılmaz’ı coşkulu bir şekilde karşılayan kişiler arasında Vakıfbank Yönetim Kurulu üyesi Orhan Toz’un da bulunduğunu...

Biliyor musunuz?
Yazarın Tüm Yazıları