Kıbrıs! Kıbrıs!...

SON günlerde çok değer verdiğim bazı yazarların, Kıbrıs Türkleri'nin geleceklerini, satalım mı yoksa verip kurtulalım mı gibi saptamalarla gündeme getirdiklerini görmekteyiz.

Kıbrıs'taki Türk varlığını kabullenemeyen Yunanistan hayranı Batı dünyası ve hatta Müslüman bazı Arap ülkeleri, Türkiye'ye karşı hep cephe almışlar. Türkiye'yi yalnızlığa itme gayretlerine Kıbrıslı Türkleri neden göstermişlerdir.

Türkiye var olmaya devam edecektir.

Kıbrıs Türkü'nün anavatan Türkiye'ye karşı can, kan, insanlık borcu, her şeyin ötesinde anasına karşı olan evlatlık borcu; buna karşılık Türkiye'nin de evladına karşı analık bağı vardır.

Dün itilen kakılan, yıllarca açlık çeken, evleri basılarak kitleler halinde kundaktaki çocuklarına varıncaya kadar katledilip toplu mezarlara gömülen, yıllarca oturduğu evinden sürülüp çadırlarda yaşamaya mahkûm edilen bir halkın kendi direnci ve kahraman Türk ordusu sayesinde vatan yapmaya çalıştığı bir avuç toprağını ve bayrağını çok gören ve satılığa çıkaranlar!... Kalemlerinizi lütfen masalarınıza koyarak borcunuzu ve bağınızı düşünün...

Hálá ısrarlıysanız bu denli ucuzlatmaya çalıştığınız, aşağıladığınız ve basite indirgediğiniz dünyanın en kutsal ve en mağdur varlığına korkarım ki alıcı bulamayacaksınız.

Mehmet Salih SUCUOĞLU - LEFKOŞA

Kafalar daha çok karışıyor


BAZI TV programcılarının dini tartışma hisleri zaman zaman kabarıyor. Soruları kendileri soruyor, gerektiğinde konukları azarlıyorlar. Programlar semeresiz bir şekilde noktalanıyor. Bunlar dine, insanlığa, Müslümanlığa hizmet maksadı taşımıyor. Saf ve temiz Müslümanlara hurafeciliği empoze ve şırınga etmek isteyenlerin tartışılması gereklidir. Fakat bunu yapacak olan kişilerin konuya bihakkın vakıf uzman kişilerden oluşması gerekir, örneğin Diyanet İşleri Bakanlığı Yüksek Din Kurulu üyeleri ile üniversiteler İlahiyat bölümü hocalarından müteşekkül bir kurul tarafından yapılmalıdır. Aksi halde, bilim dışı kısır tartışmalar, esasen kafası karışık insanlarımızın kafasını iyice karıştırmaktan öte bir yarar sağlamayacaktır.

Cavit AKMAN- E. din görevlisi-ANKARA

Şimdi de Varlık Vergisi lazım


BUGÜNLERDE en çok konuşulanlardan biri de ‘‘Salkım Hanım'ın Taneleri’’ ve beraberinde Varlık Vergisi...Yazılanlar doğru ise o dönemde bu vergi ortalığı kasıp kavurmuş ve bitmekte olan Türkiye Cumhuriyeti'ni batmaktan kurtarmış. Bu vergiyle Ermeniler ve gayrimüslimler hedef alınmamıştı.

Bugün ekonomimiz çok kötü günler geçiriyor. Birkaç milyar dolar için IMF ve Dünya Bankası'na verilmedik taahhüd bırakmadık, ödeyeceğimiz paraların vergileri de çabası...

Şimdi Cumhuriyet'in ilk yıllarından daha kötü durumdayız. Açlıklarından ölen insanlar bir tarafta, paranın fazlalığından nereye harcayacaklarını bilmeyen, en ufak bir eğlencede bile binlerce doları havaya savuran insanlar bir tarafta. Ne yazık ki bu iki tip insan da bizim insanımız.

Ülkemizin bu kargaşadan kurtulması için Varlık Vergisi'ni tekrar gündeme getirirsek bize kızan olur mu? Zenginlerden bir defaya mahsus Varlık Vergisi alınamaz mı? Hem ülke bataktan kurtulur, hem de insanlar acından ölmez. Parasını nereye savuracağını bilmeyenler de ülkeleri için, insanlık için bir şeyler yapmış olurlar. ‘‘Bu ülke için seve seve’’ lafla olmuyor.

Halis TAŞÇI-ANKARA

‘Soyadı’ memurları


TRT Erzurum Radyosu'ndaki ‘soyadı sınavını’ yazmışsınız. TRT'de sadece bu radyoda değil, birçok radyo müdürlüğünde soyadına göre insanlar işe alınıyor. Halen emekli yaşlarını doldurmuş olanlar emekli edilmeyerek gençliğin önü kapatılıyor. Ankara ve İstanbul radyolarında bu ya da şu sebepten dolayı işe gelmeyip, bahane bulup maaş alanların sayısı hayli fazla. Bunu kendi çevremden gözlemliyorum. Bu şekilde maaş alan nereden baksanız Ankara Radyosu'nda 50-60 kişi var. Bu insanların ayda yaklaşık 600 milyon lira maaş aldıklarını düşünürsek varın devletin zararını siz hesap edin.

İlgili müfettişler bu kuruma bir el atsa, daha çok pis koku çıkar. Ahmet KOÇ


Eski hakemlerin TV’deki yorumlarına çıldırıyorum


ERMAN Toroğlu (SHOW): Beşiktaş'ın 1. gölü bariz ofsayt. Hakem hata yaptı. Ceza sahasında top, Ali Eren'in göğsüne çarptı, şayet koluna gelseydi penaltı olurdu.

Özcan Oal (TGRT): Beşiktaş'ın 1. gölünde ofsayt yok. Beşiktaş'ın gölünü atan Ronaldo, rakip savunma ile aynı hizada. Bu ince durumu yakalayan hakemi kutlamak lazım, ceza sahasında top Ali Eren'in göğsüne çarptı, şayet koluna gelseydi de penaltı olmazdı. Çünkü yakın mesafeden şut atılıyor ve Ali Eren de pozisyon gereği ellerini yukarı kaldırmış durumda.

Bu sözler FB-BJK maçından sonra iki eski hakemimizin yorumlar yaptıkları TV kanallarından açıklamaları... İkisi de birbirlerinden tamamen farklı. Üstelik TV'den tekrar tekrar seyrettikten sonraki yorumları.

Şimdi soruyorum; hangisi doğru söylüyor, hangisine inanalım.

Demek ki aynı posizyonlarda iki hakemimizden biri penaltı veriyor, diğeri vermiyordu.

Merkez Hakem Komitesi Başkanı Bülent Yavuz Bey... Penaltının 9 kuralı kitapta başka türlü mü yazıyor.

M.Münir KIVILCIM-İSTANBUL

MESAJ


ANKARA'da iki günde bir su kesintisi yapılıyor. Büyükşehir Belediyesi bu konuda sesini çıkarmıyor. Halktan trilyonlarca lira vergi toplamakta, fakat su kesintisi olabileceğini tahmin edememektedir. Acaba Ankara bu haliyle ne derece çağdaş bir kent. Topladığı vergileri haram mı etmeliyiz?

Dr. Cem BOZCUK

İSTANBUL
Kadın Kuruluşları Birliği'nden: Medeni Kanun'da yasal mal rejiminin mevcut evlilikleri 'evlenme tarihinden itibaren' kapsaması için önerge veren milletvekilleri I. Saygın, N. Nas ve arkadaşlarını, G.S. Alphan, T. Güler, M. Bayer, E. Özdoğu, A. Gürocak, M.D. Karaca, S. Serbest, Y. Erdener, G. Aslan, T. Tayan, S.A. Büdük ve arkadaşlarını, M.A. Şahin ve arkadaşlarını kutluyoruz.

TRAFİK Vakfı, Kartal'da işlettiği açık otoparka girişte özel otolardan 6, ticari otolardan da 7 milyon alıyor. Her pazar dünyanın parasını toplayan bir vakıf, burasını çamurdan kurtarmak için, mıcır atmak gibi basit bir çözümü düşünemez mi? C. ASLAN-KADIKÖY

PENDİK
Belediyesi'ne... Papatya Sokak'taki konteynırlarımızı neden kaldırdı? Ortalık pislikten geçilmiyor. Pilot bölge uygulamasının başarısız olduğu fark edilmiyor mu?

Özlem ÜRER-PENDİK

SSK
Bölge Müdürü'ne... Beşiktaş Dispanseri'ne iltihaplı dişimi göstermeye gittim. Hekim ilaç yapmadan tuzlu suyla gargara yap, dedi. Ertesi gün kulağıma kadar şişti; özel muayenesine gelmemi istedi. Meğer bütün hastalarına böyle yaparmış; ilgililerin dikkatine sunarım.A. ARZU-BEŞİKTAŞ
Yazarın Tüm Yazıları