ULAŞTIRMA Bakanı
Binali Yıldırım'a sorular devam ediyor.
Denizcilik sektöründe herkes birbirini tanıyor; ne iş yaptığını biliyor.
Bu nedenle
‘Ankara’ feribotunun
Santour'a kiralanması ile skandala dönüşen tartışmalar giderek büyüyor. Sektör içinden bir sürü çarpıcı bilgi yayılıyor. Özellikle
Binali Yıldırım ile ilgili ilginç bağlantılar kulaktan kulağa fısıldanıyor.
Vatan Gazetesi dün
Türkiye gazetesinin
Almanya baskısından bir fotoğraf yayınladı. Ne yazık ki bu fotoğraf,
Santour'un
Almanya'daki Genel Müdürü
Mehmet Koç ile Bakan
Yıldırım'ın daha önce yaptıkları açıklamaları boşlukta bırakıyor.
Söylediklerini yalanlıyor belgeler.
‘‘Hani ilişkiniz yoktu’’ diye soruyor
Vatan. Ve ‘‘Bakanın oğlunun şirketi
Santour'cularla aynı (internet) sitede çıktı...
Santour ve
Sancak'ın bağlı olduğu gruba dahil şirketler ile
Binali Yıldırım ve ailesinin sahibi ya da ilişkide olduğu şirketlerin adres ve ortaklık yapıları incelendiğinde ilişkiler ağı iyice netleşiyor’’ diyor. (Gerçekten bakanın oğlunun şirketi
Derin Denizcilik Gemi Taşımacılık Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti ile
Santour'cuların
Kapital Yatırım Holding A.Ş. ile ilgili bilgiler aynı internet sitesinde bulunuyor. Şirketlerin ilişkileri yanında bildik isimler de ortaya çıkıyor.)
Fotoğrafta,
Sancak Line Genel Müdürü
Binali Yıldırım ile
Santour Genel Müdürü
Mehmet Koç bir arada görülüyor.
Sancak Line ve
Santour GmbH'nin önceki yıl
Almanya'daki bilet satan acentelere yaptığı yeni sezonun açılış toplantısındaki konuşmacılar arasında da,
Sancak Line Genel Müdürü olarak gözüken
Binali Yıldırım ile
Santour-Sancak Line Genel Müdürü olan
Recai Berber'in isimleri alt alta yer alıyor.
3 Kasım'da
Binali Yıldırım milletvekili seçiliyor ve Ulaştırma Bakanı oluyor.
Recai Berber ise
Ereğli Demir Çelik Fabrikaları'nın
(ERDEMİR) Yönetim Kurulu Başkanlığı'na getiriliyor.
Recai Berber'in daha önceki görevi
Santour-Sancak Line Genel Koordinatörlüğü... Dikkat çeken bir başka isim de
Sancak Holding Yönetim Kurulu Başkanı olan
Salih Zeki Çakır...
Çakır, aynı zamanda
‘Kaptan-ı Derya’ dergisinin sahibi...
Bu atamaları
Özelleştirme'nin daha önce kendisine bağlı olduğu Başbakan Yardımcısı
Abdüllatif Şener mi, Maliye Bakanı
Kemal Unakıtan mı yaptı? Ya da
Binali Yıldırım önerdi; onaylandı mı?
YÖNETİM KURULUNU KİMLER BELİRLEDİ
Ulaştırma Bakanı'na sorular devam ediyor:
Türkiye Denizcilik İşletmeleri Yönetim Kurulu'na atanan üyelerden kaçı yakın arkadaşınız oluyor?
Yakından tanıyorsanız,
Santour'a
Ankara feribotunun kiralanması konusundan siz haberdar edildiniz mi?
Ve bir soru daha:
DENİZCİLİK MÜSTEŞARI BAKANIN YAKINI
Türkiye Denizcilik Müsteşarlığı'na getirilen sektörün tanınmış bir avukatı
İsmet Yılmaz yakın arkadaşınız mı?
Müsteşar
Av. Yılmaz'a da bir sorumuz var:
Bakan
Yıldırım'a
Sancak gemisinin neden yandığını, sigorta bedelinin ne kadar olduğunu, ödenip ödenmediğini sormuştuk.
Bu bilgilerin Müsteşarlığın kayıtlarında olması gerekmiyor mu?
KTHY hemen özelleştirilmelidir
LEFKOŞA'dan,
KTHY ile ilgili gelişmeleri yakından izleyen bir okurumuz çarpıcı konulara değiniyor:
Ulaştırma Bakanı
Yıldırım'ın
‘fahri danışmanı’ Celal Akbulut,
KTHY Yönetim Kurulu'ndan istifa etmek zorunda kaldı...
AKP'nin acul atamaları karşısında
Akbulut'a acımak gerekiyor.
Avusturya'daki davalarından beraat ettiğinden hiç haberiniz olmadı mı? Kendisine haksızlık yapıldığını sanıyoruz.
Kendisinden bir hafta önce istifaya zorlanan Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü
Zafer Yıldırım'ı niye unutturuyorsunuz. Niye onun yaptığı yanlışlıkları gündeme getirmiyorsunuz?
Ulaştırma Bakanı'nın yakın ilişkisinin olduğu yazılan
Santour'a nasıl uçak kiraladığını neden araştırmıyorsunuz? Kendisinden sonra geride kalan, yönetim kurulu başkanlığı ve genel müdürlüğe vekalet ettirilen
Saadettin Gezmek'i neden araştırmıyorsunuz?
Zafer Yıldırım'dan sonra aynı pozisyonları dolduran; yani kaptan pilot ve öğretmen pilotluk görevlerini üstlenerek, yaklaşık 12 bin dolar maaş alan
Gezmek, bunun yaklaşık dörtte biri maaşla
THY'den emekli olan
Yusuf Bolayırlı'nın durumuyla kendisi gibilerin saltanatından hiç sıkılmıyor mu?
KTHY, kimlerin çiftliği?... Maliye Bakanı
Unakıtan, Celal Akbulut ‘‘Amma adam atamışız yahu’’ derken, kendi atadığı akrabasından neden söz etmiyor?
KKTC Başbakanı
Derviş Eroğlu'na küfür ettiği polis tarafından rapor edilen öteki görevliler hálá görevde mi tutulacak?''
Yoruma gerek yok; bu ülkenin kaynakları böyle israf ediliyor.
KTHY hemen özelleştirilmelidir.
Prof. Batırel nasıl YÖK üyesi oldu
MARMARA Üniversitesi'nden ismi saklı bir öğretim üyesi şunları yazıyor: Milli Eğitim Bakanı
Hüseyin Çelik'in Üniversitelerarası Kurul toplantısına katılmasından sonra ortaya çıkan uzlaşmacı havanın aldatıcı olduğunu görüyoruz. Hükümet ne yazık ki bu konuda da iyi niyet taşımıyor... Tasarıyı geri çekiyormuş izlenimi verirken Marmara Üniversitesi eski Rektörü
Prof. Ömer Faruk Batırel'i
YÖK üyeliğine ataması niyetinin ne olduğunu açıkça gösteriyor.
Batırel'in rektörlüğü döneminde
M.Ü., ‘türban yasağı’nın geçerli olmadığı ve dinci faaliyetlerin her çeşidine göz yumulan bir yerdi.
Batırel ile birlikte, yardımcıları
Prof. Ömer Yusuf Cebeci ve
Prof. Fehim Üçışık haklarında geçmişte yazılanları unutmak mümkün değil.
Batırel'in tarikatçı yanı şimdi
YÖK'e taşınmıştır. Sırf dinci faaliyetler ve kadrolaşma ile türban hoşgörüsü yüzünden
Batırel'in,
Süleyman Demirel'in döneminde
YÖK Başkanlığı'nca Rektörlükten istifaya zorlandığı bilinmiyor mu? Merak ediyoruz; böyle durumlarda titizliği bilinen Cumhurbaşkanımız nasıl oldu da
Batırel'in kararnamesini imzaladı?
YÖK'e atamasında,
Batırel'in rektörlüğünde
M.Ü. Mahalli İdareler Yüksek Okul Müdürü olan
Prof. Ömer Dinçer'in katkısı olduğu ileri sürülüyor.
Ömer Dinçer'in şu anda, hem Başbakan
Erdoğan'ın başdanışmanı, hem de
THY Yönetim Kurulu üyesi olduğunu biliyor musunuz?'
Bağlantılar ilginç değil mi?
GÜNÜN SÖZÜ
‘‘Ruhunu kaybeden dünyayı kazansa ne çıkar.’’
(Victor Hugo)