‘Kayırmacılık’ TRT'yi çökertti

TRT devlet kurumu, Türkiye Radyo ve Televizyonu Kanunu’na göre yönetilmesi gereklidir. Kanunun yayın esasları başlıklı bölümde, genel yayın esasları belirlenmiş... Genel ahlakın gereklerini, milli gelenekleri ve manevi değerleri gözetmek zorunluluğu var; bu ilke gözetilerek yayın yapılması gerekiyor.
TRT son yıllarda, iktidar yanlısı bir yayın politikası izlediği için ağır şekilde eleştiriliyor. İktidarın partizan tutumu, yayın esaslarında bir denge gözetmeden iktidar önceliklerinin öne çıkmasına neden oluyor. Haber programları, diziler, program yaptırılan yorumcular ve kurum kaynaklı benzeri işlerde ağır bir kayırmacılığın hâkim olduğu iddiaları artarak devam ediyor.
TRT, yayın politikasındaki özensizliğin zirvesine, bir ilahiyatçı olan Ali Rıza Demircan ile yapılan program esnasında ulaştı.
Mahrem mevzuları üzerinden uzmanlık geliştirdiği anlaşılan ilahiyatçı, evlilik ilişkileri üzerinden, helal ve haramı, adeta dirhem ile ‘kıl terazisi’nde tarttı.
Karı-koca arası ilişkilerde mubah olmayan icraatlara ışık tuttu, neredeyse detaylı tarifler verdi, ama “ileri derecede oral seks” tanımlaması ile benzer ilişkilerde yeni bir çığır açtı, ileri derecede olmayan oral seks konusunu mubah bir mahremiyet olarak toplumun dikkatine sundu, ileri olmayan oral seks konusunda, ‘caizdir’den yana rey ihsas etti...
Program yapımcısı hanımın (Pelin Çift), kıkırdayarak, “Hocam dakka bir gol bir” demesi de programa ayrı ve de uhrevi bir boyut kattı.
Devletin televizyonu ve din âlimi muhterem ilahiyatçı, mübarek ramazan gününde, halkımızı fevkalade mübrem ve acil bir mevzuda irşad etmiş oldu; onun emeklerine sağlık...
Bir kurumu ‘yandaşlık’ böyle çökertti.
(‘İslam’a Göre Cinsel Hayat’ adlı kitabıyla ünlenen Demircan’ın TRT’deki sözleri İsviçre’de çıkan Blick’te manşet oldu, Demircan’ın “ileri derecede oral ilişki” sözüne “Hocam sizin derdiniz ne?” diyerek gülen Pelin Çift’in davranışını ise Blick “tuhaf” olarak niteledi.

Günün sözü

(KATAR’dan alınacak 1.2 milyar m3 doğalgazın fiyatını ‘ticari sır’ gerekçesi ile yanıtlamayı reddeden Enerji Bakanı Taner Yıldız’a) “Enerji Bakanı özel bir şirket yöneticisi midir ki, milletin parası ile ithal edip, millete satacağı doğalgazın maliyetini ‘ticari sır’ bahanesi ile milletten saklama cüretini gösterebilmektedir? Devlet tüccar mıdır ki ‘ticari sırrı’ olsun?”
(LDP Genel
Başkanı
Cem Toker)

Sülalesi VIP’ten geçiyor

GEÇENLERDE bir arkadaşımla yurtdışına çıkıyoruz. Grubumuzda bekâr bir bayan Esenboğa Havalimanı’nda VIP’ten geçti. Kendisi özel şirkette çalışan bekâr bir bayan. “Nasıl geçtin” dedim, rahmetli olan babası sadece 3 ay bir kamu dairesinde genel müdürlük yapmış. Babası vefat edeli 20 yıl olmuş. Hem VIP’i kullanıyor hem de bileti THY’den ucuza alıyormuş? Bu nasıl sistem!... Maaşını da alıyormuş? 3 ay müdür ol. 20 yıl bu imtiyazdan yararlan.
THY nasıl indirimli bilet veriyor? Milletvekillerine alıştık; onlar trafikte ‘kırmızı ışık’ta bile geçiyor. İngiltere’de Kraliçe’nin arabasına ceza yazıyorlar.
Bilmediğimiz daha ne imtiyazlar var? İyi bayramlar.
Nejat TEKİNER

‘Gülen hareketi içinde bulundunuz mu?’

AMERİKA’dan arayan bir dostumuz, Amerikalı eşinden dolayı Amerikan vatandaşlığına geçmek için başvurmuş... Şu anda Amerika’da, işlemlerinin yürütülmesi için vatandaşlık bürosuna davet edilmiş. Kendisine 30 soru yöneltilmiş, sorular klasik, içinde ‘tuzak’ olanları da var.
(Amerika’nın sınırları yolgeçen hanı değil ki, adamın kolundan tuttuğu gibi sınır dışı ediyor.)
Sorular özetle şöyle: Bir suç örgütüyle ilgin var mı? Vergi kaçırdın mı? Amerika’ya kaçak bir şey soktun mu? Silah kaçakçılığı yaptın mı? Silah taşıyor musun? Ve en dikkat çekici soru da şöyle:
“Fethullah Gülen hareketi içinde bulundunuz mu?”
AKP’nin ‘paralel yapı’yı fark etmediği (!) dönemde de ABD’nin İstanbul ve Ankara gibi bürolarına başvuruda bulunulduğunda bürodaki kişinin kendilerine “F. Gülen’i ziyaret edecek misiniz?” diye sorulduğunu, bunu anlatmak için gazeteye gelen okurumuzdan biliyoruz. Soruya ‘Hayır’ diyebilirsiniz ama ‘Evet’in de işlemin çabuklaştırılmasında bir ‘itibar’ olduğu anlaşılıyor.
Hükümet hiç ‘gösteri’ yapmasın, Gülen’in Amerika nezdinde ne kadar itibarlı ve korunaklı olduğu bu sorulardan anlaşılmıyor mu?

CHP bu kafayla gidemez

AKP İstanbul İl Başkanlığı sitesine girdiğiniz zaman yeni milletvekillerinin yenilenmiş listesini görebiliyorsunuz. CHP İstanbul sitesinde ise hâlâ eski isimler duruyor. İzmir’den seçilen Kılıçdaroğlu başta olmak üzere eski isimler... Yeni yükleme yapılmaması ‘tembellik’ midir? CHP 7 Haziran’da donmuş kalmış! Bu kadar ihmalkârlık yapıldığına göre bir laçkalık var.

Turizm içler acısı

YARIN arife, cuma günü de bayram... Tatil, gezme ve eğlence haberleri ve ilanları hayli revaçta. Ama bir de sektörün durumu var ki içler acısı. Oteller yüksek sezona girerken kış döneminde izine çıkardıkları personeli geri çağırıp işbaşı yaptırırken yeni personel alır. Şimdi izinli personeli çağırmak bir yana, çalışanlar işten çıkarılıyor. Esas, sektörde son zamanlarda 30 otelin el değiştirmesi alarm işaretidir. Konuyu gündeme taşıyacağız; işler ciddidir. İktidar ramazanla, iftarla meşgulken, turizmdeki gelişmelere bakmaya vakit bulamıyor, bir de biliyorsunuz hükümet kurma işi var! Peki turizmciler neden ses çıkarmıyor?

Öyle bir eğitimci ki...

VAKIF üniversitelerinin tercih döneminde kıyasıya rekabet vardı. Hepsi adaylara kendini tanıtmak için birbirinden farklı yöntem izledi. NASA’ya adayları göndermek isteyen de, TIR’la şehirleri dolaşan da binlerce adaya cep telefonunu veren de var. Bunlardan biri de MEF Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Muhammed Şahin. İTÜ rektörlüğü sırasında da gençlerle iletişimi her zaman sağlıklı yürüttüğü bilinir. Onu her zaman öğrencileriyle konuşurken görebilirsiniz.
Şahin, LYS sonuçları sonrasında sosyal medya üzerinden cep telefonunu paylaştı. Geçen yıl da rektör bey aynı şeyi yapmıştı. MEF önemli bir eğitimci olan İbrahim Arıkan’ın kurduğu bir üniversite. Öğretmenlikten holding patronu olan, 24 şirketi olmasına rağmen, her zaman çalışma ofisini MEF Okulları’nda kuran bir eğitim gönüllüsü Arıkan’ın hayaliydi üniversite... 1972’den itibaren Türk eğitim sisteminde önemli bir yer tutan MEF, geçen yıl üniversitesini açmış, Prof. Dr. Şahin de, farklılığını yine bu üniversitede göstermişti. ‘Y ve Z kuşağı’na hitap eden üniversite, Türkiye’de ilk kez bir kavrama da imza attı. Filipped Classroom ile eğitimi dört duvar arasında çıkarttı. Dünyada çok konuşulan bu eğitim modelini hem ülkemizde hem de Türkiye’de üniversite düzeyinde ilk kez uygulayan üniversite oldu. Flipped Classroom modelinde çok tutmuş olmalı ki geçen yıl yüzde yüzde yakın bir oranda öğrenci bu üniversiteyi tercih etti.
Rektör Şahin de bu tercihlerden mutlu ki, yine adaylarla yakın temasta bulunuyor. Telefonunu vermesinin ardından siz de kendisini arayınız. “Türkiye’nin her tarafından arandım. Bazıları bana inanmadı. Asistanımın telefonu açacağını sandı. Bir çılgınlık olarak bunu görenler de oldu. Ama sabah 5’te arayıp, mesaj atana da döndüm. Bazı öğrencilerimizin lise öğretmenleri bile aradı. Bu dönemde adaylarla konuşmaktan mutlu oluyorum.”

'Onu gün geçtikçe tanıyacaksınız'

BEŞİKTAŞ Belediye Başkanı Murat Hazinedar, ne yazarsak yazalım, rahatsız oluyor; itiraz ediyor; ‘Okur Temsilcisi’ Faruk Bildirici’ye başvuruyor. O oda köşesinde değerlendiriyor; benim bir meslekdaşımın tasarrufuna söyleyecek bir şeyim olamaz. Ama o yazıya bir çok tepki mesajı gedi. Ortalama birine yer vermek istiyorum. “İsminizi vermek isterim” deyince, “Koymayın; çünkü ruhsat meselemiz var. Düşman belliyorlar” dedi.
Biz de okumanızı istiyoruz:
“Ben yıllardır Beşiktaşlıyım, hiçbir partiye de üye değilim. Bir grup arkadaşımızla belediye meclisinin her toplantısını kaçırmadan takip ederiz. 6.7.2015 tarihli Meclis toplantısında Beşiktaş Belediye Başkanı Murat Hazinedar, ruhsatlarla ilgili olarak ‘Parayı bana getireceksiniz, elden kimseye vermeyeceksiniz, para bana gelecek’ dedi. Ben sonradan Beşiktaş Meclis TV’sini dün izlediğimde, o konuşmaların bazılarının dondurulmuş, yani kesik kesik olduğu dikkatimi çekti. Faruk Bildirici’nin pazartesi günkü yaptığı açıklamada Hazinedar’ın ise doğru söylemediğini anladım. Size güvendiğim için ve bu konuda da bir yazı yazmadığınız için size haksızlık yapıldığını düşünüyorum. Murat Hazinedar’ı gün geçtikçe daha iyi tanıyacaksınız.”

Emeğimize saygı duyulması bizim en doğal hakkımızdır.

10.07.2015 Cuma günü köşenizde çıkan ‘Fatih Planları İptal Edildi’ başlıklı yazı tarafımdan yaptırılmamıştır ve yayınlandıktan sonra bilgim olmuştur. Fatih İmar planlarının yürütmesinin durdurulması doğrudur. Fatih Belediye Meclis Hukuk Komisyonun CHP’li üyesi olarak dosya oluşumunu, bilirkişi raporunu ve yargılama sürecini bizzat takip ettim. Dosyanın oluşumu CHP Fatih İlçe yönetiminin gözetiminde, bazı meclis üyeleri (Sayın Gülay Yedekçi dışında), ilçe hukuk ve yerel yönetim komisyonunun çalışmaları ve İstanbul Mimarlar Odası’nın desteği ile iki dava açılmış, ikinci davanın açıldığı İstanbul 2. İdare Mahkemesi yürütmenin durdurulmasına karar vermiştir.
Burada asıl olan İstanbul ve Fatih halkının menfaatlerini korumak üzere tarafımızdan açılan yürütmenin durdurulması ve planların iptali kararının kendisidir.
Oy vererek seçtiğim (İstanbul 2. bölge) kendi partimin vekilini kamuoyu önünde tartışmak benin partililik anlayışıma uygun değildir. 10.07.2015 tarihinde çıkan haberde ismimin olması haberin benim yaptığım anlamını taşımaz. Ancak sayın vekilimiz yaptığı açıklamada şahsımdan bilgi almak yerine haksız yere itham etmiş dolayısıyla cevap vererek kamuoyunu doğru bilgilendirme zorunluluğu doğmuştur.

Sayın vekilin gazetenizde yayınlanan yazıda mahkeme dosyasındaki “Plan İtirazlarının Tamamını Ben Yazdım” ifadesinde kasıt mahkeme dosyasının oluşumu ise bu ifade doğru değildir. Ancak çoğunlukla Fatih Belediyesi İmar Komisyon raporlarında itirazları mevcuttur. Mecliste konusu ile ilgili başarılı çalışmalar yapmıştır. İmar planlarını mahkemeye veren meclis grubu olarak gelen imar komisyon raporlarının çoğunlukla ret oyu verdiğimiz kesindir.
Kaldı ki planların yürütmesinin durdurulması ve iptali çalışması ile dava dosyasında kimlerin imzası olduğu tarafımda ve mahkeme dosyasında mevcuttur. İstendiği takdirde bunları kamuoyu ile paylaşabilirim.
Fatih ve parti kamuoyunda takip ettiğim başta TÜRGEV gibi birçok dosyanın çalışmalarım neticesinde ortaya çıktığı bilinmektedir. İmar Planları dosyasının çalışmasını ve takibini Fatih Belediye Meclis Hukuk Komisyonu üyesi olarak benim sürdürdüğümü ilgili herkes bilmektedir.
CHP Fatih İlçe Yönetimi ile değerli Meclis Üyelerinin çalışmaları ve netice alan başarısı ortadadır. Hukuki süreçleri ısrarla takip ederek idare mahkemesine taşıdığımız ve ‘yürütmenin durdurulması’ kararı çıkan bu çalışmayı kimse gölgeleyemez. Emeğimize saygı duyulması bizim en doğal hakkımızdır. Bizim, başta aramızdan seçilen vekilimiz olmak üzere herkesin desteğine kapımız açıktır. Kimse ile geçmişte yaptıkları hatalar için rövanş alma peşinde değiliz.
FAZIL UĞUR SOYLU- Fatih Belediye Meclis Üyesi
fusoylu@gmail.com

Bakırköy’den Kavaklı Park açıklaması

Bakırköy Belediye Başkanı Bülent Kerimoğlu dünkü “Kavaklıpark Gitti” yazımızla ilgili açıklama yaptı:

“13 Temmuz 2015 tarihinde Ataköy 5. kısım Attila İlhan Parkı’nın yıkılmasına dair yapılan haberler ve söylemler tümüyle gerçek dışıdır.

Sevgili Bakırköylüler:

1- Attila İlhan Parkı yıkılmamıştır, sadece içerisinde bulunan kaçak yapılara müdahale edilmiştir.

2- Attila İlhan Parkı’nın mevcut işletmecisi, ihaleden 15 gün önce tahliye taahhütnamesi vermesine rağmen tahliye etmediği için, belediyemiz tarafından sadece boşaltma işlemi yapılmıştır.

3- Sayıştay ve mülkiye müfettişlerinin raporları doğrultusunda (2013 ve 1015 yıllarında) belediyemizin Atilla İlhan Parkı’ndaki işletmesi, ihale yolu ile kiralanması gerektiğinden ihale yapılacaktır.

4 – İhale Şartnamesinde, Atilla İlhan Parkı’nda bulunan tesisin, modern, temiz ve Ataköy’e yakışır olmasını birinci şart koştuk.

5- Park alarnı mevcut bakımsız görüntüsünden çok daha bakımlı bir parka dönüştürülecek ve park olarak kalacaktır. Bakırköy Belediyesi olarak hem parkın hem de işletmenin eskisinden çok daha güzel olacağı sözünü şimdiden veriyoruz.

6- Son olarak, Atilla İlhan Parkı’nda yeşil alan daraltılarak ek inşaatların olmayacağının bilgilerini de kamuoyuna saygı ile duyuruyoruz. “