Karışık işler

İstanbul deprem panolarındaki rant (2)

Açıklama yeterli miydi; gerçekleri yansıtıyor muydu? Hayır!

Biz yazımızda, Valiliğin 2002’lerde, sponsorlar marifetiyle ’Her Mahalleye Afet İstasyonu’ (AFİS) projesi gerçekleştirdiğini, AKP iktidara gelince reklam panoları karşılığında deprem konteynerlerinin sponsorluğunun Medya Pano’ya verildiğini... Baştan 762 adet olarak

GÜNÜN SÖZÜ "YEREL seçimin sonuçları, muhalefet partilerinde büyük bir depresyon ve çöküntü yaratacaktır. Böyle bir durum AKP’den çok, yerel seçimin hemen ertesinde CHP de başta olmak üzere muhalefet partilerinde büyük bir depresyon ve çöküntü yaratacaktır. AKP için de bu ekonomiyi -hükümetin son derece acz içinde olması nedeniyle- 2009 içinde yönetemeyeceğinden önümüzdeki 2009’un sonuna kadar taşıyamayacağını ve 2009 sonunda veya en geç 2010 başında Türkiye’nin bir genel seçime gitmek zorunda kalacağını, çok iddialı olarak söyleyebilirim." (odatv.com’a konuşan strateji uzmanı Erhan Göksel)

düşünülen konteynerlerin 250’de kaldığını, bunların resmi daire ve okul bahçelerine yerleştirilmesi gerekirken, İstanbul’un en merkezi yerlerine reklam panolarıyla konulduğunu (ne yazık ki bazıları soyuldu, kırıldı)... Kalanların da daha sonra esas projede belirlenen yerler olan resmi daire ve okul bahçelerine taşındığını... En güzel yerlerdeki panoların ise yerlerinde kaldığını... İhalesiz ve kanunsuz bir şekilde bu panoları pazarlayan Medya Pano şirketinin büyük rant sağladığını yazmıştık.

AKP’li bir Büyükşehir Belediye Meclis üyesi, "İyi ki yazdınız. Bizimkiler maalesef bu konuda konuşmaktan çekiniyorlar. Belediye koridorlarında, bu panolardan beş yıldır 40-50 milyon dolar rant sağlandığı konuşuluyor. Ama kimse müdahale edemiyor."

Şimdi esasa girelim.

VALİLİK-BÜYÜKŞEHİR

Büyükşehir Belediyesi’nin açıklamasında, proje üzerinde bizim verdiğimiz bilgiler yaklaşık olarak yineleniyor. Reklam panolarının sayısının 150 değil, 105 olduğu öne sürülüyor. Panolardan ilan vergisi olarak 100 bin TL değil, 158.4 bin TL tahsil edildiği belirtiliyor. Açıklamada devamla "AFİS projesi Valilik tarafından yürütülmektedir. Bu projenin ihalesi ve sorumluluğu İstanbul Valiliği’nin uhdesindedir. Belediyemiz, AFİS projesini; Marmara Bölgesi’nde gelebilecek metropol bir afetten sonra arama-kurtarma faaliyetlerinde olaya müdahalenin çabuklaştırılması yönünde kamu yararı taşıması kanaatiyle reklam vergilerinin belediyemize ödenmesi şartıyla herhangi bir reklam firmasına değil, İstanbul Valiliği’ne uygun görüşü vermiştir. Gazete haberinde belediyemizin bu projeden ’rant’ elde ettiği haberi doğru değildir" deniyor.

Büyükşehir Belediyesi’nin açıklaması, konuyu ya bizim yazdığımız şekilde anlamadıklarını ya da saptırmaya çalıştıklarını gösteriyor. Bir kere biz rantın belediye tarafından değil, Medya Pano tarafından elde edildiğini ve Büyükşehir Belediyesi’nin buna göz yumduğunu anlatıyorduk.

- Büyükşehir’in, Medya Pano’ya "Siz 105 pano diyorsunuz ama reklam ajanslarına gönderdiğiniz dosyalarda nasıl 154 pano pazarlıyorsunuz?" diye sorması gerekiyor.

- İstanbul Valiliği’nin reklam panoları için kamu mülkiyetinde yer tahsis etme yetkisi bulunmuyor.

- Nitekim, sorulan bir soru üzerine Vali Muammer Güler verdiği yanıtta, "AFİS projesi kapsamında yer alan reklam panoları ile ilgili işlemler ve buna dair yetkiler, Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na ait bulunmaktadır. Bu konudaki ücretlendirme, izin ve süre uzatım işlemleri Büyükşehir Belediyesi’nce yürütülmüştür" bilgisi veriliyor.

RANTIN BOYUTU

- Bu yanıt, Büyükşehir Belediyesi’nin yukarıdaki açıklamasının doğru olmadığını göstermiyor mu?

Medya Pano’nun bu panolardan beş yılda 35-40 milyon TL (trilyon) rant sağladığı konuşulurken, Büyükşehir Belediyesi’nin göz yumması nedeniyle kasasına girmesi gereken 8-10 milyon TL (trilyon) kira gelirini almayarak belediyeyi kamu zararına uğrattığı açıkça görülmüyor mu?

Not: Seçim nedeniyle yeni panolar dikilerek sayısının her geçen gün arttığı da dikkat çekiyor.

(Örnek, Mecidiyeköy’de E5 kenarında...) 9 Mart’tan sonra bu panolarda AKP ve Erdoğan’ın afişlerini görebiliriz.

Billboard dosyasını incelemek müfettişler veya savcıların işi değilse kimin işidir acaba?

AKP’li belediye Şahin’den acil torpil bekliyor

ARITMA tesisinin elektrik faturasını Kırıkkale Belediyesi ödemediği için, haber dahi verilmeden bütün şehrin suları kesildi. Ve 5 gün süreyle gelmeyeceği söyleniyor. Şimdi Ankara’nın yanı başındaki bu şehirden; başka bir siyasi partinin adayının projeleri için "Parayı nerden bulacaksın da yapacaksın" diyen Sayın Adalet Bakanımız Mehmet Ali Şahin’e sesleniyorum: Kırıkkale Belediyesi, AKP’lidir. Parasını verin de borcunu ödesin, biz de suyumuza kavuşalım!
Oğuz DANIŞOĞLU

Biliyor musunuz

ÇANKAYA Belediye Başkanı Prof. Dr. Muzaffer Eryılmaz’ın, "Beş yıl boyunca temiz bir siyaset, temiz bir belediye için rantçı açgözlülere göz açtırmadım. Hükümet; Çankaya’yı yıkmak için tüm gücüyle seferber oldu. Yanlı müfettiş ordusuyla üstümüze gelen hükümetin yıldırma taktiklerine boyun eğmedik, yakınmadık, eğilmedik, bükülmedik. Partimiz şimdi Çankaya’da bayrak yarışını bir başka arkadaşımızla sürdürüyor. Partimizin kazanması için elimden geleni yapacağım" dediğini... AKP Bakırköy Belediye Başkan adayı Oğuz Satıcı’nın seçim kampanyasında ’10. Yıl Marşı’nın çalındığını... PROF. Sadun Aren’in, ölümünün 1. yıldönümünde 8 Mart Pazar günü Cebeci Asri Mezarlığı’nda anılacağını...