Paylaş
657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 36. maddesinde yer alan avukatlık hizmetleri sınıfında çalışan ve kurumlarını yargı mercilerinde temsil eden avukatlık ruhsatına sahip devlet memurlarına kamu avukatı denilmektedir.
İdarenin hukuki alandaki düzenlemesini yapan birimin başında ya da o birime bağlı olarak çalışırlar. Kurumlarını yargı mercilerinde temsil ederler. Devletin milyarlık hak ve menfaatlerini takip ederler.
Hukuk Fakültesi mezunu ve lisans düzeyinde öğrenim gördükleri halde aynı öğrenimi görmüş hákim ve savcıların yanında maaşları en düşük düzeydedir. Hákim ve savcılarda kıdeme önem verilirken, işe yeni başlamış bir kamu avukatı ile en yüksek derecedeki avukat maaşı arasında az bir fark bulunmaktadır.
Ek göstergeleri 3 bin rakamında kalmaktadır. Hákim ve savcıların dışında Hukuk Fakültesi mezunu başka bir memuriyet sınıfında bulunan memurun da altındadır.
Ek göstergenin düşük oluşu emekliliğe yansımakta, emekli maaşları da en alt düzeyde kalmaktadır. Örneğin, devlete 25 yıllık hizmetten sonra birinci derecenin 4'ncü kademesinden emekli olan bir kamu avukatı halen 170 milyon emekli maaşı almaktadır.
İlkokul mezunu bir hizmetlinin emekli maaşının 118 milyon lira olduğu göz önüne alınırsa bu durum açıkça haksızlıktır.
Özetlersek kamuda çalışan hukuk müşavirleri ve avukatlarının statüleri düzeltilmeli ve mevcut eşitsizlik giderilmelidir.
Av. Selahattin TAMEL-İSTANBUL
Lotoya öneri
ÜLKEMİZDE 'Sayısal Loto'da 49'da 6 yanında, örneğin, Almanya'da olduğu gibi, 45'de 5 uygulaması getirilmelidir.
45 rakamdan 5 ve 4'ü bilenlere ikramiye dağıtılırsa, iştirakçilerin şansının çok daha artacağına inanıyorum.
Hasan GÜLCAN-ADANA
Cem Vakfı'nın itirazı var
2000 yılı bütçesinde Alevi-Bektaşi ve Mevlevi inancındaki kişi ve kurumlar yok sayılıyor.
Türk Cumhuriyetleri ve Avrupa ülkelerinde bu inanca sahip 50 milyonu aşkın insan yaşıyor. Bu insanların kaynaştırılması, ilişkilerin geliştirilmesi için çaba gösteriyoruz.
Olayın boyutunun büyüklüğü karşısında Cem Vakfı'nın bütçesi yetersiz kalıyor. Artık bu işi devlet üstlenmeli. Bu inanca mensup insanlardan nasıl vergi alınıyorsa, hizmet de götürülmeli. Bu hizmetin önünü açmak bütçede yer bulması ile mümkündür. Bu konuda Ankara'da herkesle görüştük. Herkes itirazımızı haklı buldu. Haksızlığın giderileceğini söyledi. Şimdi verilen sözlerin yerine getirilmesini bekliyoruz. Alevi-Bektaşi ve Mevlevi inancındaki insanların yurttaş yerine konmasını bekliyoruz. Vakfın belirtilen amaca uygun olarak onlarca projesi var. Bu projeler mutlaka hayata geçmeli. Bunun için Maliye Bakanlığı bütçesine belli bir ödenek konulmalı. 2000 yılı bütçesi çıkana kadar Ankara'da olacağız. Olayı takip edeceğiz. Kim nasıl tavır alıyor, izleyeceğiz.
Prof. İzzettin DOĞAN-Cem Vakfı Başkanı
Evlilikte mal rejimi
YENİ Medeni Kanun Tasarısı'nda en önemli, en ihtilaflı konu, evlilikte edinilmiş malların tabi olacağı mal rejimidir. Bu meseleyi herkesin kabul edebileceği şekilde çözmek mümkündür.
Şöyle ki... Yürürlükteki Medeni Kanunu'nda eşler arasındaki yasal mal rejimi, mal ayrımı rejimidir. Yeni tasarıda ise, 'edinilmiş mallara katılma' rejiminin yasal mal rejimi olarak kabul edildiği 'mal ayrılığı', ve 'paylaşmalı mal ayrılığı' rejimlerinin seçimlik olarak bırakıldığı basından öğrenilmiştir.
Teklifim, her üç rejimin hepsinin birden yasal rejim olarak kabul edilmesi, evlenme akdi yapılırken bu konunun nikáh memurunun ve şahitlerin huzurunda tespit edilmesidir.
Sami SEL-MARMARİS
MALİYE'ye... Göztepe'deki Özel Irmak İlköğretim Okulu'ndan çocuğu okuyan bir veliden: Çocuğumun okul taksidi için ağustostan bu yana taksitlerle 1.6 milyar ödedim. Buna mukabil bana verilmiş olan bir tek belge ise 270 milyon liralık eylül ayı eğitim faturasıdır. Yaptığım her ödeme için fatura almam gerekmiyor mu? KDV ne oluyor? Bu konuda açıklama istiyorum.
Paylaş