Kalıbımızı basarız amatör işi değil

FENERBAHÇE otobüsüne saldırıda kullanıldığı düşünülen av tüfeğinin olay yerine yakın bir mevkide bulunması, olayın amatör işi olmadığını gösteriyor.
Hiçbir amatör, tüfeğini kolay kolay terk etmez. Adam para vermiştir.
Ayrıca tüfek bulunursa, kendisine kadar çıkılacağını/ulaşılacağını bilir.
Ne kadar sarhoş olursa olsun.
Diyelim ki yaptığının farkına vardı ve korktu.
Tüfeğinden kurtulması lazım.
O zaman da, olay yerinin burnunun dibine bırakmaz.
Bıraksa bıraksa, o tüfeğin bulunmasını isteyen biri bırakır.
Peki o tüfeğin bulunmasını kim ister?
Sadece ve sadece delil saptırmak isteyen ‘profesyonel’ yapar.
Av tüfeği deyince, 22’lik saçma atan Flobert tüfekten bahsetmiyoruz.
Domuz avında kullanılan 12’liklerden veya yakın kalibrede olanlardan bahsediyoruz.
Kalibre derken yanlış anlamayınız. Saçma kalibresi ne kadar büyük rakamla ifade ediliyorsa, saçmanın boyu o kadar küçüktür.
Diğer taraftan, hiç ama hiçbir şekilde vücuttan çıkarılacak saçmaların o tüfeğe ait olup olmadığı tespit edilemez. Ne ‘yiv’ ne ‘set’ vardır. Bu durumda ‘balistik iz’ de bulunmaz.
Netice itibariyle, bulunan tüfeği kim öne çıkarıyorsa, onu araştırmak gerekir.
Unutmadan, tüfek her türlü izden de muhakkak temizlenmiştir. Kalıbımızı basarız.
Hakan HANLI - Hukukçu

‘GÜNÜN İFTİRASI’NA YANIT

-“(Yeni Şafak’ta yer alan ‘Atatürk’ü İnönü zehirledi’ iddiası üzerine) Büyük Atatürk ve İsmet İnönü ile ilgili iftiralar saçmalık düzeyindeydi, bu haberlerle birlikte ‘deli saçması’ haline geldi. Asıl bu haberleri yapanlar Türk halkını zehirlemeye çalışıyorlar. İnönü Vakfı ve İnönü ailesi, hiçbir tarihi gerçeklikle bağdaşmayan bu haberle ilgili suç duyurusunda bulunarak yasal yollara başvuracaktır.”
(İsmet İnönü’nün torunu, CHP Milletvekili Gülsün Bilgehan)

Karayalçın geldi, muhalifler sindi



İSTANBUL Büyükşehir Belediyesi CHP Meclis Grubu seçimi öneki gün yapıldı. İstanbul İl Başkanı Murat Karayalçın’ın seçimden bir gün önce işaret ettiği Ertuğrul Gülsever yeniden grup başkanvekili oldu. İl başkanlığı binasında yapılan seçimin ilk turunda, Ertuğrul Gülsever 75, Coşkun Tanış 40, İlhan Demirok ise 4 oy aldı; bir oy da geçersiz sayıldı. Oylamaya, CHP’nin 127 üyesinden 120’si katıldı. 7 kişilik grup yönetiminde Sarıgül yanlısı 4 üye yer aldı. CHP İBB Grup Başkanvekili Gülsever, “Bu süreçte oy veren vermeyen, desteklerini esirgemeyen tüm arkadaşlarıma sonsuz teşekkürler. Mücadelemiz devam edecek” dedi. Yerel ‘Manşet’ isimli gazetesinde, CHP Kadıköy üyesi Hüseyin Sağ’ın İl Başkanı Karayalçın’ın seçimde oy kullanmasına tepki göstererek “Siz Sayın Gülsever’den yana tavır koydunuz. İl başkanının mecliste oy kullanması nerede görülmüştür?” dedi. Karayalçın ise “Kişisel tartışmalara girmeyelim, biz bir bütünüz, 8 Haziran’dan sonra daha çok bir bütün olacağız, bazı bilgiler arkadaşlarımıza yanlış gelmiş ise onların farkında olmalıdır” karşılığını verdi.
Bazı üyeler arasında, Karayalçın’ın tarafsız kalması gerekirken, salona gelmesinin muhalif kanadı ‘çözdüğü’ yorumları yapıldı.

BİLİYOR MUSUNUZ?

(TGC bir açıklama yaparak, Türkiye tarihinde sosyal medya üzerindeki en kapsamlı erişimi engelleme kararını ‘sansür’ olarak nitelerken CHP İzmir Milletvekili Erdal Aksünger’in, şehit Savcı M. Selim Kiraz’la ilgili görüntülerin sosyal paylaşım sitelerinde erişimin kapatılması için “Bu bilişim suçudur. Türkiye’yi dünyaya rezil etmiştir. Yapılan devlet eliyle ‘hacker’lik yapmaktır” dediğini...

Adalet Komisyonu’ndan açıklama

‘TORPİLLİLER işe alındı’ (24.3.2015) yazısına İstanbul Adalet Komisyonu Başkanı Ayhan Ayan şu açıklamayı yaptı:
“21 Şubat 2015 tarihinde uygulama sınavı sonucunda başarılı olduktan sonra 9-10-11 Mart 2015 tarihlerinde yapılan sözlü sınav sonucunda oluşturulan nihai başarı listesi konu edilerek, İstanbul Çağlayan Adliyesi’nde Zeynep Şahin isimli kişinin nihai başarı listesinde asil kazanan adayların içerisinde olduğunu, ancak 17 Mart 2015 tarihinde nedeni bilinmeyen bir değişiklik yapıldığı ve 23. sıradan yedekteki Gülcan Demirci’nin listeye alındığı, hukuksuz bir kadrolaşma ve torpil yapıldığı ileri sürülüp haberleştirilerek yayınlanmıştır.
Haberin gerçekle alakasının olmadığı bahse konu olay 9-10-11 Mart 2015 tarihinde yapılan sözlü sınav sonucunda İstanbul Adli Yargı İlk Derece Mahkemesi Adalet Komisyonu Başkanlığımızı yıpratmaya ve bir kısım odaklara hedef göstermeye yönelik, yazanının niyetinin haber vermek değil kasıtlı olarak yönlendirme yapmak olduğu anlaşılmaktadır.
Yukarıda belirttiğimiz haber içeriğinde yer alan bir kısım değişiklikler kötü niyetli bir şekilde habere konu edilmiştir. Ortaya atılan iddia ve ithamların tamamı gerçekdışıdır ve yaptığımız görevi itibarsızlaştırmaya yöneliktir. Haberde geçen olaylar kesinlikle anlatıldığı şekilde vuku bulmamıştır.”
(Bu açıklama, bizim yazımız okunduğunda daha iyi anlaşılacaktır!)

MESAJ PANOSU

-BANA kaç matematik, kaç piyano, kaç mühendis öğrencisi olduğunu söyleyin, ne kadar çelik köprü yapacağını söyleyeyim.
Doğan KUBAN
-RUHUMUZ karardı. Ağız tadımız kaçtı. Yaşam enerjimiz tükendi. Tümden insanlığımızı kaybettik. Daha ne kadar birbirimizin kanıyla besleneceğiz? Levent GÜLTEKİN

Hot-zot ile yönetilen ülkeye

Vatandaşına sövmesine karşın iktidarca hala el üstünde tutulan valiler, Edirne’de düpedüz ırkçılık yapıp görevden alınmayan valiler, gazilerimizi haşlayan valiler ve benzeri nice yanlışın içinde olanlar. Sonunda bir ödüllü öğretmeni öğrencilerinin önünde aşağılayan ve kovan valiye de geldik... Öğretmenimizin kalp krizinden ölmesine yolaçan olayları tetikleyen bir vali davranışı. 60-70 yıl öncesinde vali okula ‘teftişe’ gelecek duyumunu alır almaz alarma geçer, tırnaklarımızı keser, iç çamaşırlarımızı değiştirirdik. Çünkü valimizin iç çamaşırlarımızı kontrol etme olasılığı hep vardı. Ama hiçbir tek parti valisinin aklına herhalde ‘değerli’ öğretmenlerimizi öğrencilerinin önünde aşağılamak hele kovmak gelmezdi. Ama yıllardır hot zot ile yönetilen bir ülkede bu kötü örnek ne ilk olacak ne de son. Hot zot yönetiminin mimarının ‘Güvenlik Yasası’nı onayladığının ertesi günü ise bir facianın eşiğinden döndük. Ülkemizin en büyük takımının otobüsüne öldürme-katliam kastıyla silahlı saldırıda bulunuldu. 50 binin üzerindeki insanımızın ölümünden birinci derecede sorumlu PKK teröristleri bile bir futbol takımına öldürme amacıyla saldırmamıştı. Demek ki ‘güvenlik’ daha kapsamlı, daha bilimsel ve akılla yaklaşılması gereken bir sorun. Ne olur artık halkı bölme-kutuplaştırma ve bundan prim yapma siyasetini bırakalım. 21. yüzyılda bir ülkenin uzun süre hot zot ile yönetilemiyeceğini anlayalım. Kulüp yöneticilerimiz de artık sivri dilli sözcülerini geriye çeksin...
İrfan AYDIN-Emekli gazeteci

Yunus Emre Köprüsü’nde ‘manevra’ zorluğu yaşanıyor

ANKARA Batıkent Bulvarı’ndan Batıkent 1695. caddeye dönüşlerde sabah ve akşam saatlerinde yaşanan trafik sıkışıklığını gidermek amacı ile Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından Yunus Emre Köprülü geçiti 2014’te 12 trilyon TL bedelinde yapılarak hizmete alınmıştır.
Söz konusu köprünün devreye girmesi ile birlikte, Ankara Batıkent Bulvarı üzerinden Ankara Batıkent 1695. cadde istikametine devam etmek isteyen kamyon, otobüs ve tırların dönmesine olanak vermemekte, çoğunlukla köprülü söz konusu araçlar geçitteki kaldırım taşlarına çarparak ve yerinden sökerek manevralarını gerçekleştirmektedir.
Söz konusu kavşakta basit bir trafik lambası simulasyonu ile (süre ayarlamaları) giderilebilecek bir trafik sorununun, köprülü kavşak yapımı ile giderilmek istenmesi buna karşın gerek yapımında planlama hataları gerekse devreye alınmadan önce kontrol anlamındaki teknik hataların giderilmesine yönelik herhangi bir önlemin alınmadığını maalesef üzülerek görmekteyiz. hemen hemen her hafta kavşağı bilmeyen araçlar nedeni ile büyük vasıtaların dönüşünde sorunlar yaşanıyor.
Erdem GÜVENER