‘İthal öğretmen’ istemiyoruz

Sendikaların konu ile ilgili açıklamaları şöyle:
“Atanamayan öğretmenlerin çığlığı kulakları çınlatırken, KPSS hırsızlığı sinirleri tahrip, adayları mağdur ederken, 16 bin ingilizce öğretmeni adayı sırada beklerken, Milli Eğitim Bakanlığı’nın geliştirdiği(!) söylenen bir proje çerçevesinde 40 bin ‘ithal öğretmen’ getirmeyi planladığı yönünde çıkan haberleri ibret ve hayretle takip ediyoruz.
Basına yansıyan şekliyle, ‘Yabancı Dil Öğretiminin Geliştirilmesi Projesi’ kapsamında ihtiyaç seviyesinde yabancı dil konuşamama sorununu çözmeye yönelik olduğu ifade edilen proje(!) hakkında Bakanlık yetkilileri açıklama yapmalıdır. Bazı özel okullarda dil öğretiminde pratik için ‘Yabancı Öğretmen’ istihdamı uygulamasından ilhamla Milli Eğitim Bakanlığı’nın her yıl 10 bin olmak üzere 4 yılda toplam 40 bin öğretmen ithal etmeyi planlamasının kabul edilebilecek hiçbir tarafı yoktur. Eğer gerçekse, hangi rant çevrelerinin pazarladığı bilinmeyen proje hakkında kamuoyunun bilgilendirilmeye ihtiyacının olduğunu ortadadır.
İşsizlik oranının yüzde 12’lerde olduğu ülkemizde, eğitim fakültelerinden mezun kalifiye elemanlar istihdam için beklerken, basına yansıyan ithal öğretmen haberlerini makul ve mantıklı karşılamamız beklenemez. Bakanlığın, yabancı dil öğretimimizle ilgili sorunu masaya yatırıp, öğretim yöntemlerimizi sorgulamak, hizmetiçi eğitimle mevcut kadroların verimini yükseltmek, atama bekleyen Yabancı Dil Öğretmeni adaylarının adaptasyonu ve bunları talebe uygun hale getirmek gibi çözümler yerine ithal öğretmen istihdamı ile gündeme gelmesini hayretle karşıladık.
Eğitim-Bir-Sen olarak, kesinlikle ‘İthal Öğretmen’ istihdamına karşı olduğumuzun bilinmesini istiyoruz. Sözleşmelilerin kadroya geçirilmesi ve yeni öğretmen alımı konusundaki taleplerimizi, kadro yetersizliği gibi bir bahane ile öteleyen, öğretmen açığının 150 bin olduğu bir ortamda 350 bin öğretmen adayının taleplerine cevap veremeyen Milli Eğitim Bakanlığı’nın konuya ilişkin kamuoyuna açıklama yapmasını bekliyoruz.”

Emeklilik için ‘yaş’ bekleyenler

BİZLER emeklilik için gereken sigortalık süresi ve prim gün sayısını tamamlayan 1999 yılında çıkan yasanın mağdurlarıyız.
Yetkililer, ülkemizde emeklilik yaşının, gelişmiş ülkelere göre oldukça düşük olduğunu, bu nedenle ülkemizde emeklilik yaşının yükseltilmesinin zorunluluk olduğunu her fırsatta söylüyorlar. Gelişmiş ülkelerde emeklilik yaşının 60 ile 65 arasında olduğunu söylerken, bu ülkelerin vatandaşına iş veremiyorsa emekli oluncaya kadar asgari refah düzeyinde işsizlik maaşı verildiği gerçeğine hiç değinmiyorlar.
Bu nedenle, ‘yaş mağdurları’ olarak bizler ‘erken emeklilik’ istemiyoruz ‘af’ istemiyoruz sadece 1999 yılında elimizden alınan önceki hakkımız olan emeklilik hakkımızın geri verilmesini istiyoruz.
Emeklilikte yaşa takılanlar grubu

‘Fatmagül’ün suçu yok’ paneli

TÜRK Üniversiteli Kadınlar Derneği ‘Aile İçi Şiddetin Önlenmesi’ ana teması kapsamında düzenlediği ‘Fatmagül’ün Suçu Yok‘ başlıklı panel 26 Mart Cumartesi 13.30’da Swiss Hotel’de. Oturum Başkanı: Nazan Moroğlu Konuşmacılar: Gülsün Bilgehan, Prof.Dr. Metin Feyzioğlu, Av.Elif Tatar Kabadayı, Ruhat Mengi, Fatma Şahin, Prof.Dr. Figen Şahin, Deniz Türkali.

KISA... KISA...

TÜRK-Japon Kültürünü Araştırma ve Dayanışma Derneği’nin düzenlediği Prof. Dr. M. Hakan Şatıroğlu’nun konuşmacı olarak katılacağı ‘Değişen İklim Koşulları, Yaşam Biçimi ve Aile Sağlığı’ konulu konferans yarın 18.30’da Türk Japon Vakfı Kültür Merkezi’nde yapılacak. (Ferit Recai Ertuğrul Cad. No:2 Oran)

GÜNÜN SÖZÜ

“Tatlı söz söyleyen hiç kimseden kötü söz işitmez.”
(Firdevsi)