İstanbul için üç kalkınma formülü: ‘Eşitlik, dayanışma ve üretim’

Haliç Kongre Merkezi’nde Ali Müfit Gürtuna’dan beri kongreler, çeşitli etkinlikler ve düğünler izlemişizdir. Etkinliklerde ilk sırada Erdoğan yer alır. Sakin bir şekilde kapıdan girdik. CHP ve İYİ Partili siyasetçiler, belediye başkanları ve gazeteciler ağırlıklıydı. İçeri girerken, bizlere ‘2019-2020 Birlikte Başardık-Adil, Yeşil ve Yaratıcı İstanbul Yolunda 1. Yıl’ adlı kitabı verdiler. 31x31 ebadında, fotoğraflı, 434 sayfalık bir belge. DYP, SHP/CHP, Refah/Fazilet ve AK Parti’den hiç söz edilmediği gibi bunlara ilişkin hiçbir fotoğraf da yok. Kitaptaki bütün ‘malzeme’ İmamoğlu üzerine kurulmuş. CHP ve İYİ Parti’nin adları da yok hiçbir yerde...

Haberin Devamı

“Her şey çok güzel olacak” kampanya şarkısı bize bir yıl öncesinin ‘mücadelesini’ hatırlatıyor. “Tarih yazdık”, “demokrasi zaferi” ve “demokrasinin altın sayfaları” denilince büyük bir alkış kopuyor. Alkışlayanlar kimler? CHP’nin genel başkan yardımcıları, İstanbul milletvekilleri ve belediye başkanları... CHP ve İYİ Parti İstanbul il başkanlarının takdiminden sonra, önce Meral Akşener’in sonra da Kemal Kılıçdaroğlu’nun ‘yumuşak üsluplu ve saygılı’ mesajları epey alkış alıyor. Her iki liderin “İstanbul çok güzel olacak” sloganları kullanmaları, ‘kardeşliğin’ ortak parçası sayılması birliktelikte bir ‘çatlak’ olmadığının göstergesi gibi geldi bize...

UNUTMADIK

Çok şey anlattı İmamoğlu, bazı sözlerinde ‘küslüğe’ benzer imalar fark ettik.

Başkan İmamoğlu konuşmasında, manipülasyonların, gayriciddi oyunların, yalan haberlerin, antidemokratik baskıların, YSK’nın tavrının unutulmaması gerektiğini; buna 16 milyon ve ‘millet ittifakı’nın gereken cevabı verdiğini söyledi ve şöyle devam etti:

Haberin Devamı

“İstanbul ‘eşitlik, dayanışma ve üretim’ kavramları üzerinde yükselecektir.”

Bu kitabın İstanbul için tam bir ‘belge’ niteliğinde olduğunu söyleyebiliriz.

İSTANBUL İÇİN ÜÇ TEHDİT VAR

İmamoğlu’nun bütün konuşmasının içeriği bir yıllık süreyi kapsıyordu.

“Hâlâ 23 Haziran’ın anlamını kavramayanlar var.”

“Devr-i sabık yaratmayı düşünmedik.”

“Bize karşı yapılan ‘yanlışlıkları’ ve ‘tuhaflıkları’, bizden önceki 5 artı 5 yılı titizlikle inceliyoruz. 16 milyonun hakkını sonuna kadar savunacağız.”

“Bir yılda müdahale ve engellemelere rağmen çok başarılı işler yaptık.”

Haliç Kongre Merkezi 3500 kişilikti, ancak COVID-19 nedeniyle salona 350 kişi yerleştirilmişti.

“Herkesle kucaklaşacağız, umudunuzu kaybetmeyin.”

“İstanbul’daki hizmetlerimize karşı partizanca uygulamalarla karşı karşıyayız.”

İmamoğlu, ‘kahraman sağlıkçılar’a teşekkür ederken alkış aldı. “Salgına karşı seferberlik ilan ettik, 8 milyon metrekarelik alanı dezenfekte ettik.”

“Büyükşehir belediyesinde israfa engel olduğumuzu açıklamak istiyorum.”

“İstanbul için üç tehdidi sakın unutmayalım. Bunların ilki depremdir. Siyaseti çöpe atıp bu sorunu çözmek zorundayız. İkincisi, mülteciler-Suriyeliler sorunudur. İstanbul’da 1 milyon Suriyeli olduğunu söylemek durumundayım. Üçüncüsü de ‘Kanal İstanbul’dur. Akıl ve mantıktan uzak bir projedir. Kanal üzerinde 7 köprü olur mu? Böyle bir ‘ihtiyaç’ söz konusu olamaz.”

Haberin Devamı

“İstanbul’da ‘yeşil alanları’ tahrip ettirmeyeceğiz.”

“KİPTAŞ için Silivri’de 1450 konut yapıyoruz, başvuru ise bunun 30 katında!”

“İstanbul’da bir deprem konseyi kuruyoruz. Yeni yedi müze kuracağız. En önemlisi de İstanbul surlarını onaracağız. 10 ‘yaşam vadisi’ kuracağız.”

YAŞAR AKSOY’DAN HODRİ MEYDAN!

LÜTFEN sosyal medyada dolaşan “İzmir’i kim yaktı?” araştırmamı okuyunuz. Hiçbir milleti suçlamadan gerçek kundakçı örgütün kim olduğunu görünüz. Daha bugün, yangının yıldönümünde 100 kişiye bunun konferansını verdim. Benim araştırma ve net bulgularım, yani uluslararası belgeler ışığında analizlerim sizleri tatmin etmez ise sizlerin ve kendi yandaşlarınızın düzenleyeceği toplantılara konuşmacı olarak tek başıma geleceğim. Çok iyi İngilizce, Ermenice, Yunanca ve de Türkçe konuşurum. Türkleri ve Atatürk’ü, “İzmir’i yaktı” diye suçlayan yabancı parlak konuşmacıları da çağırın. Tek başıma geleceğim. Yaşar AKSOY

Haberin Devamı

KISKANÇLIK VE GADDARLIK

ALMANYA Başbakanı Merkel’in dümen suyunda giden Avrupa ülkeleri, Türkiye’ye turist akışını durdurarak turizmimize 5-6 milyar dolar zarar verdiler. Çünkü Merkel hep İstanbul Havalimanı’nı kıskanıyor.

Yeni havalimanımız geçen yıl, Frankfurt’u yolcu sayısında geçti. Ayrıca Libya’daki Türkiye’nin askeri zaferi başta NATO’nun güvenine mazhar olmuş, Almanları çılgına çevirmiştir.

Öte yandan, TÜV (genel kontrol) ve KOCH (sağlık) enstitüleri son derece katı kuruluşlardır.

Turizm Bakanlığı Türkiyedeki otellerin kreditasyonu için TÜV’ü kabul etmiştir. Bizim Türk Standartları dünyada ‘geçmez’. İhracat yapanlar bilirler: HSE (sağlık, çevre ve emniyet) bakımından bir firmayı kalitelendirmek için bir form belgesine bile TÜV para keser. Yani resmi aracıdır! Onların onayı olmadan ihracat yapamazsınız. Yoksa malın çakılır kalır.    Aslan ÖZMEN

Haberin Devamı

BİLİYOR MUSUNUZ?

Limona dikkat

CHP Adana Milletvekili Ayhan Barut’un, üreticinin dalında kilosunu 2.5 liraya sattığı limonunun büyük kentlerde tüketicilere 10 liradan yüksek fiyatlarla satılmasına tepki gösterip, ağustos sonunda limon hasadının da başlayacağına dikkat çekerek limondaki ihracat yasağının kaldırılmasını, ithalatın engellenmesini talep ettiğini...

KADİR Has Üniversitesi Enerji ve Sürdürülebilir Kalkınma Uygulama ve Araştırma Merkezi(CESD) tarafından bu yıl 4.’si gerçekleştirilen ‘Türkiye Toplumunun Enerji Tercihleri Araştırması’ sonuçlarının bugün açıklanacağını...

Yazarın Tüm Yazıları