İSKİ Basın Müdürlüğü'nden Esenkent Kooperatifler Birliği Başkanı Fahri Atabay'ın 'Çodur'un talimatı dinlenmiyor'' (14.6.2003) yazısına şu açıklamayı gönderdi:
‘‘Birliğe ait atıksu projeleri mansabına ‘Atıksu Biyolojik Arıtma Tesisi' yapılması şartıyla İSKİ tarafından tasdiklenmiştir. Birlik bu şartı, yatırım ve işletme maliyetlerinin yüksek olmasından yerine getiremediklerini belirterek idaremize talepte bulunmuştur. Ancak İSKİ, toplu yerleşime ait atıksuların inşaatı natamam vaziyette bırakılan atıksu arıtma tesisine değil İstanbul-Edirne Otoyolu'na ait yağmursuyu menfezine verilerek Küçükçekmece Gölü'ne verildiğini tespit etmiştir. İdaremiz 6.500 konutta oturacakların ve seri hastalıklara karşı bölgenin içmesuyu ihtiyacını karşılamayı kabul ederek atıksularının çevreye ve insan sağlığına zarar vermeden uzaklaştırılması konularında işlem yapılacağını ve bu bunun için İSKİ'ye ödenmesi gereken hizmet bedellerinden düşülmesi, kalan beldellerin de 1+12 ay taksitle ödenmesi için mutabakata varılarak 7.1.2003'de protokol imzalanmıştır.
İSKİ Kuruluş Kanunu'na dayalı tarifeler yönetmeliği ve protokola uygun olarak yaklaşık 6.500 mükellef için tek tek hesaplanan bedellerin abone hesaplarına aktarılma işlemleri tamamlanarak konuyla ilgili geçmiş borçları (abone başına 110 milyon TL) hesaplardan düşülmüştür. Birlik başkanının bu konuları yakınen bilen bir kişi olması sebebiyle bu infiali göstermesi anlaşılır bir durum değildir.
Eminönü’nde bir müdür
EMİNÖNÜ Beyazıt İlköğretim Okulu Müdürü Eşref Karagöz'le ilgili olarak geçen ekim ayında ‘‘Karanlık güçlerin öğrencilere oyunu’’ başlıklı yazıda, velilerden gelen şikayetlere dayalı olarak okuldaki irticai faaliyetlerden sözetmiştik. Bunun üzerine Milli Eğitim Müdürü Ömer Balıbey okula iki müfettiş gönderdiğini köşemize açıklamıştı.
Karagöz hakkında başta Cumhurbaşkanlığı olmak üzere TBMM, Milli Eğitim Bakanlığı, İstanbul Valiliği ve İl ve İlçe Milli Eğitim Müdürlükleri'ne veliler tarafından Atatürk aleyhtarı tutum ve davranışlarından; öğretmenler arasında ayrım yapılmasına kadar bir çok konuda müdürün davranışları şikayet edildi. Bir grup velinin duyumuna göre, müfetiş raporuna göre müdürün görevden alınması istendi. Ancak bugüne kadar resmi bir işlem yapılmadı. Veliler, ‘‘Müdürün güç aldığı çevreler var; yerinden oynatılamıyor. Bizler çocuklarımızın üzerine ipotek konulmasını istemiyoruz’’ diyor.
Yağmacılar ödüllendiriliyor
İZMİRLİ avukat Noyan Özkan, çevre hareketinin öncülerinden olduğu gibi bugün de bu mücadelesini yasal yollardan sürdürüyor. Çevre konusunu hukuki temellere oturtup, bunu uluslararası platformlara taşıyan ve çevre konusunda birçok aykırı işlemi engelleyen Özkan, Plan Bütçe Komisyonu'nda görüşülmekte olan 'Doğal sitlerin yapılaşmaya açılması' olarak bilinen 1/602 No'lu ‘‘Çeşitli kanunlarda ve Maliye Bakanlığı'nın Teşkilat ve Görevleri Hakkında KHK'de Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı’’ hakkında ne düşünüyor?
Soruyoruz:
SİT alanlarının yapılaşmaya açılması için neler yapılıyor?
- 31 maddeden ibaret olan bu yasa tasarısı ile tam 21 kanunda değişiklik yapılmaktadır. Hükümetin programına ve genel siyasi söylemlerine aykırı biçimde, hiçbir demokratik tartışma ortamı yaratılmadan, birbirleriyle ilgisi olmayan 21 adet kanunda çok önemli değişikliklerin büyük bir süratle TBMM'nin önüne getirilmeye çalışılması son derece üzücü ve anti-demokratik bir yaklaşımdır. Örneğin, bu tasarıda, Hazine'ye ait taşınmazların satılmasının kolaylaştırılmasından gecekonduların affedilmesine, kıyıların yapılaşmaya açılmasından trafik cezalarının kredi kartları ile ödenmesine ilişkin çok ilginç ve çelişkili hükümler yer almıştır.
Dolaylı bir af da geliyor.
- Hazine'ye ait taşınmazların, öncelikle yapı sahipleri ile bunların kanuni ve akdi haleflerine satılması ya da belediyelere bedelsiz devredilmesi de var... Bu ne demektir? Kanunları ihlal etmek suretiyle Hazine arazilerini ve arsalarını işgal eden, yapı yapan, spekülatif amaçla pazarlayan, kanun tanımaz, fırsatçı ve uyanıkların TBMM tarafından affedilmesidir. 1980'lerden sonra yaklaşık 11 kez uygulanan ve bir kısmı Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilen yeni bir imar affı tasarısıdır. Böylece, yasalara uymak suretiyle arsa alan, inşaat yapan, harç ve vergilerini ödeyen yurttaşlar enayi durumuna düşürülmektedir.
Kanun önünde herkes eşit değil mi?
- Burada maalesef değil... 1. derecede doğal SİT alanlarına %6 oranında yapılaşma imkánı sağlayan bu tasarı yasalaştığı takdirde, Anayasa Mahkemesi yürürlüğün durdurulması kararı versin veya vermesin, Türkiye doğal zenginlikleri büyük bir yağmaya uğrayacaktır. Daha şimdiden gazete emlak ilanlarında 'doğal SİT tescilli arazilerin' satışları yer almaktadır.
Uluslararası durumu nedir bu yasanın...
- Bu görüşlerimizi herkese ilettik. Ayrıca, tasarının Uluslararası Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Hukuku ile çelişen hüküm ve gerekçesini dışardaki ilgili kurumların da gözleri önüne serdik.
Noyan Özkan, tasarının her yönündeki yanlışları ortaya koyuyor. Ve ‘‘Sonuç’’u şöyle açıklıyor:
‘‘Böylesine Anayasa ihlallerini içeren ve doğal kaynaklarımızı yağmaya açan veya yağmacıları ödüllendiren bir taslak karşısında tüm duyarlı ve hukukun üstünlüğüne inanan kişi ve kurumların organize biçimde harekete geçmesi ve kamuoyu oluşturması kaçınılmaz bir görevdir.
İhracat müşterimiz bizimle alay ediyor
İZMİR'in Çiğli ilçesine bağlı Balatçık semtinde mermer ve granit işleme fabrikası sahibiyim. Bilindiği gibi ülkemiz ekonomisi krizler yüzünden içinden çıkılmaz bir hal aldı. Devletin yeni koyduğu ek vergileri ödemek bir yana, tahakkuk eden vergileri bile ödemede zorlanıyoruz; güçlükle ayakta durmaya çalışıyoruz. Ancak üretimin 'olmazsa olmazı' elektrik enerjisi, her ne hikmetse haftada 3-4 gün ve 5-6 saat civarında kesiliyor. Bir günde bitecek olan iş, 3-4 günde ancak bitiyor. Siparişi veren müşteriler gecikmenin sebebini sorduğunda hep aynı cevabı verdiğimiz için artık bize inanmıyorlar. İhracat müşterilerimiz ise bize sadece gülerek diyorlar ki:
AB'ye girmeye çalışan Türkiye kaçıncı dünya ülkesi?
Bulunduğumuz yerin sorumlularını arıyoruz; sürekli toplantıdalar... Merak ediyoruz bu toplantıların sonucunda Mars'a elektrik santralı mı kuracaklar? Böyle bir sorumsuzluğun egemen olduğu ülkemizde çocuklarımıza nasıl bir yarın bırakacağız? Onlara güvenli bir geleceği ne biçimde sağlayacağız? Kimden hesap soracağız?
Ahmet AKYÜRÜK-İZMİR
Nasıl batıyoruz
1900'lü yılların başında Seyr-i Sefain Dairesi'nin (Denizcilik İşletmeleri) muhasebe müdürü, yönetim kurulu üyelerine kurumun faaliyetleri ile ilgili olarak açıklamalarda bulunuyormuş.
Ve şöyle diyormuş:
‘‘Beyler batıyoruz... Ancak yeis buyurmayınız (üzülmeyiniz). Kanun ve mevzuat dairesinde batıyoruz...’’
Hani davayı kaybeden avukat, kahraman edasıyla müvekkiline, ‘‘Davayı kaybettik ama temyiz hakkını kazandık’’ dermiş ya... Fark eden bir şey var mı?
ADANA'dan bir sivil toplum örgütünün yetkilisi olan okurumuz şunları yazıyor: Adana asayişte pembe günleri yaşıyor. Adana Emniyet Müdürlüğü'nün kentte huzuru sağlamadığı gözleniyor. Bu vatandaşa güven veriyoruz. Nitekim bunun sonunda suç oranının düştüğünü söylüyorlar. Bu arada dikkat çekici bir şey ortaya çıktı: Adana Valisi Kemal Önal, kendisine gelen taşıma ruhsatlı silah taleplerini reddediyor. Ayrıca, beş yıllık süresi dolan 'taşıma' ruhsatları da 'bulundurmaya' çevriliyor. Böylece, Adana'da ruhsatlı silah sayısında artış olmadığı gibi önemli bir azalma yaşandığı gözleniyor. Vali Bey'in kararlı ve ısrarlı tutumu sayesinde silah ruhsatı iş takipçileri büyük yara aldı. Aralarında bazı milletvekillerinin de bulunduğu silah ruhsat takipçileri, Vali Önal'ın tavrı nedeniyle iş yapamaz oldular. Bazı milletvekillerinin aracılık yaparak özellikle işadamlarının silahlandırılması yönünde harcadığı çaba artık sonuç vermiyor. Vali Bey'i bu uygulamasından dolayı kutluyoruz.’’
Biliyor musunuz?
CEVAT Aydın'ın istifasıyla boşalan Fiskobirlik Genel Müdürlüğü'ne Cemal Öztürk'ün atandığını bildiren Yönetim Kurulu Başkanı Salih Erdem'in, ‘‘Öztürk'ü, 10 aday arasından ne Başbakan'ın ne de Ticaret Bakanı'nın herhangi bir baskısı olmadan atadıklarını’’ söylediğini...
Biliyor musunuz?
Vergi denetimi
VERGİ denetimi sadece serbest meslek mensuplarına yönelmiş durumdadır. Oysa ki birçok seyyar satıcı vergi vermeden bir hayli kazanç sağlıyor. Başta seyyar köfteci, kokoreççiler vs... Lütfen onlara da bir denetim uygulansın.
Ömer BULUT-İSTANBUL
MESAJ PANOSU
TÜKETİCİYİ Koruma Derneği'nin 'Tüketim Tarzımızdaki Değişimler ve Yerel Yönetimlerin İşlevi' konulu panel bugün Bakırköy, İspirtohane Kültür Merkezi'nde saat 14.00'de yapılacak konuşmacılar Ahmet Bahadırlı, Mehmet Sevim, Demir Sabancı, Avi Alkaş, Özcan Pektaş, Serpil Yılmaz veE. Yılmaz Gürfırat. (0212-583 09 07)