İnsanlık ayıbı caddeler

ANKARA’nın Çankaya İlçesi sınırları içerisinde kalan 2 tane caddesini İnsan Hakları Mahkemesi üyeleri görse, herhalde kalemlerini yerlerdi!Bunlar; Meşrutiyet ile Mithatpaşa caddeleridir.

Her iki caddenin üzerinde de tek bir Allah’ın kulunun geçmediği iki tane ucube demir yığını köprü vardır.
Öylesine dik ve yorucu ki, 15 yaşındaki çocuklar bile tırmanmayı göze alamaz! Nerede kaldı yaşlı, yorgun insanlar bu ucubelere tırmansın!
Bu iki caddede, karşıdan karşıya geçmek isterken, geçemeyip de; oturup ağlayan yaşı kadıncağızlar, yaşlı baylar görmüşüzdür.
Zaten Mithatpaşa köprüsündeki rampayı tırmanıp da, aşağıya arabasını sallayan sürücüler de öyle bir gaza yüklenirler ki, yolun iki kenarındaki ağaçlara tırmanmış kuşcağızlar bile onların gazabından canlarını zor kurtarırlar!
İşin daha garibi, Ankara’nın en çok doktor muayenehanesi, tıp merkezi, görüntüleme istasyonları ve laboratuvarları bu caddelerde.
Sıkıysa bir taksi doğru dürüst yanaşsın da, içindeki hastayı indirmeye çalışsın.
Eli, ayağı tutmayan; soğuktan, rüzgardan, kirden, gürültüden titreyen yaşlı hastayı arabadan indirmek ve doktorun bulunduğu apartmana sokmak, mucizelere kalmış bir iştir!
Bu iki cadde işte bu kadar rezildir. Rezildir, çünkü Ankara denilen yerde insana saygı yoktur. Sadece ve sadece araç üstünlüğüne, araç geçişine öncelik verilmiştir.
Ne hikmetse, her iki caddede de karşıdan karşıya, cambazlık yaparak; küfür, sinir, söylenme hayıflanma, stres altında geçmeye çalışan Ankara insanı, bu sorunu sözlü ya da yazarak dile getirmez. Hakkını aramaz!
Sanki birileri Ankaralılar’ın elini, kolunu, gözünü, başını külliyen bağlamıştır!
Halbuki başkentte yaşıyorlar, içlerinde ne okumuş, yazmışlar; ne profesörler, bürokratlar, yüksek bilgi ve makam sahibi insanlar var. Ama yaşlandıklarında onlar da karşıdan karşıya geçemeyecekler!
Bunlar hakkını aramazsa, bunlar yazıp, dile getirmeseler; Anadolu’nun köylüsü ne yapsın?
Haa... Bir de Ankara’nın 7. caddesi var ki, rezaletten de öte durumu var. Çünkü cezalı! Geçen referandumda birilerine hayır oyu çıktı ya, işte ondan! Delik, deşik... Çar-çamur içinde... Oysa şu kriz ortamında Ankara’da çarkı dönen tek cadde. Yüzlerce, binlerce işyerinin, çalışanın ekmek kapısı... Ama cezalı!
Burası başkenttir ve zihniyetler esiridir.
C.Y.

Güvenlikçilerin gözü Meclis’te


5188 sayılı güvenlik hizmetlerini düzenleyen kanunda bazı değişikliklerin yapılması amacıyla TBMM İçişleri Alt Komisyonu’nda bir tasarı görüşülmeye başladı. Bu tasarı ile güvenlik görevlilerinin (başka hiçbir meslekte olmadığı şekliyle) 5 yılda bir yenilemek zorunda oldukları çalışma izin belgelerini (güvenlik görevlisi kimlik kartlarını) yenilerken ceplerinden yaptıkları; kurs, sağlık raporu, sınav ücretleri ve harç bedeli harcamalarının (bu belgelerin alınması veya harçların yatırılması şartları kaldırılarak) kaldırılması gibi bazı değişikliklerin yapılması teklif edilmektedir.
Bu tasarı kabul edilirse zaten asgari ücretin bir miktar üzerinde maaşla çalışan güvenlik görevlilerinin üzerinden bayağı bir yük kalkmış olacaktır.
Tüm güvenlik sektörü çalışanlarını ilgilendiren bu tasarı ile ilgili olarak herkesin gözü kulağı Ankara’da ve oradan gelecek müjdeli haberlerde.
E.B.

Yetersiz yol levhaları


ANKARA yollarını bilenler ve bilmeyenler için büyük tehlikeler arz ettiğini düşündüğüm şu iki bölgedeki levhalara dikkat çekmek isterim.
Oran şehri, Yıldız, Çankaya, Birlik mahallesi Ankara’nın kalabalık ve önemli semtleri olmasına karşın Gölbaşı’dan gelen Konya yolunu bu semtlere bağlayan Turan Güneş Bulvarı kavşağının başladığı yerde yaklaşık bir buçuk metrekarelik sadece bir adet levha mevcuttur. Konya yolu dört şeritidir ve trafik akışı süratlidir.
Aynı şekilde İstanbul’dan gelen geniş yol üzerinde ODTÜ, Balgat, Bilkent, Çayyolu, Ümit Köy gibi semtlere ve Eskişehir’e bağlanan bulvara dönen kavşakta iki adet küçük ancak yaklaşıldığında fark edilebilen levha mevcuttur.
H. AKYIL

Kısa... Kısa...


‘İLANININ 90. Yılında Misakı Milli’ paneli 17 Şubat çarşamba 18.00’de Çankaya Belediyesi Yılmaz Güney Sahnesi Maltepe adrsinde yapılacak. Konuşmacılar: Prof.Dr. Sina Akşin, Prof.Dr. Nejat Kaymaz Prof.Dr. Şerafettin Turan, Mehmet Bedri Gültekin (İşçi Partisi Genel Başkan Vek.)
Yazarın Tüm Yazıları