IMF’nin ’Paran kadar’ sağlık hizmeti başlıyor

SSGSS Yasası’nın Genel Sağlık Sigortası ile ilgili maddeleri 1 Ekim’de yürürlüğe giriyor.

IMF ve Dünya Bankası’nın direktifleri doğrultusunda sağlık alanını tamamen özel sektöre bırakmayı hedefleyen bu uygulamadan bir an önce geri dönülmelidir. Sosyal devlet anlayışının tasfiyesi anlamına gelen bu yasa, toplumsal yıkıma ve geri dönülemez vahim sonuçlara yol açacaktır.

Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu İle Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair 5754 Sayılı Kanun’un 1 Ekim’de yürürlüğe girecek maddeleri ile:

- SAĞLIK hizmetinden yararlanmak prim ödeme şartına bağlanıyor ve 60 günü geçen prim borcu olanlar, meslek hastalıkları, iş kazaları ve acil durumlar gibi zorunlu haller dışında sağlık hizmetlerinden yararlanamayacak,

- Aile içinde kişi başı aylık gelirin 212 YTL’den yüksek olduğu durumlarda kişiler kendi primlerini ödemek zorunda kalacak,

- 18 yaşını dolduran kadınlar (okuyorsa 25), bu yasa ile bakmakla yükümlü olunan kişi kapsamından çıkartılıyor, sağlık hakkından yararlanabilmek için prim ödemeleri zorunlu hale getiriliyor,

- Sağlık hizmetlerinden yararlanabilmek için prim ödemek yeterli olmayacak. Ayakta tedavilerde muayene başına 2 YTL, ilaç ve kurumlarca karşılanacak tüm iyileştirme araç ve gereçleri için ise %10-20 oranında katkı payı alınacak,

- Prim üzerine katılım payı ödenmesi de yeterli olmayacak ve bunların üzerine Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından belirlenen bedelin bir katına kadar, (Bakanlar Kurulu’nca belirlenen oranda) fark ücreti alınabilecek.

Sağlık alanının tümden ticarileştirilmesi, parası olmayanın sağlık hizmetlerinden yararlanamaması anlamına gelen bu düzenleme, sosyal devletin tasfiyesidir. Siyasal iktidar, emek-meslek örgütlerinin yaptığı tüm çağrılara kulaklarını tıkamış ve düzenleme Mayıs ayında yasalaşmıştır.

Şimdi Siyasal İktidara bir kez daha sesleniyoruz,

Sağlık alanını tamamen piyasaya terk etmek yerine sosyal devlet anlayışının gereğini yerine getirin. Toplumsal yıkıma yol açacak bu düzenlemenin yürürlüğe girmesini durdurun.

Mehmet SOĞANCI-TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı

Ya abartılı ya öngörüsüz

SON
günlerde Ankara’nın işlek caddelerinde Büyükşehir Belediyesi’nin reklam panolarında ’On yılda yapacağımız işleri bir yılda yaptık’ ifadesi yer almaktadır. İfadeye dikkat edilirse, on yıl gibi uzun bir süreye yayılmış planlı bir faaliyetin olduğu anlaşılmaktadır. Ancak on yıla planlanan bu faaliyetlerin nasıl oluyor da bir yılda tamamlandığının reklamı yapılabiliyor.

Ya, on yıla yayılan faaliyetler abartılı ve ciddiyetsiz yapılmış. Ya da, bir yılda yapılabilecek faaliyetlerin plansız ve öngörüsüz şekilde on yıla yayılmış olarak yapıldığı anlaşılmaktadır.

Sevgili Ankara’lılara duyurulur.

Necat GÜRSES

Kabirlere saygı

BÜLENT Oktay’ın, 26 eylüldeki muhteşem yazısına katkı için söylemek istediğim birşey var.

Bülent Bey gördüğünüz rezaleti, çok güzel bir ’ironiyle’, anlayanın suratına çarpmış; kendisine teşekkürler ederiz.

Ben de bir tarihte Karşıyaka Mezarlığı’na babamın kabrini ziyarete gittiğimde, mezarların arasında boru döşenmek üzere kanal kazan belediye eskavatörünün çalışmasına tanık olmuştum. Bazı mezarlar hasar görmüş haldeydi ve muhatap bulamamıştım!

Burası Türkiye, diriye saygı ve önem yok ki, ölüye olsun!

M.ALTAY

Biz yağmur istemiyoruz

MAMAK, Tuzluçayır Mahallesi, 15. Sokak, no: 16’da bulunan Umut Apartmanı logar sorununu geçmiş senelerde sizin sayfanızda yayınlamış ve mağduriyetimizi dile getirmiştik... Değişen sadece zaman... Biz hala pislik içinde bu sorunu yaşıyoruz.

Belediye, ASKİ, gerekli mercilere yaptığımız görüşmeler dilekçeler, neredeyse bizi şuçlu çıkaracak konumda... Belediyenin asfalttaki logarı yetersiz, her yağmur yağışında tıkanıyor. Haliyle yükselen su seviyesi sokağa (ama önce bizim binaya uğramadan olmaz) taşmaktadır. Düşünebiliyormusunuz, tonlarca pislik garaj, sığınak ve kömürlüklerde.. Yine ödenek yok ve yapılmayacak.. Yağmur yağmasın biz istemiyoruz biz suya doyduk!

İsmail DÜLGER
Yazarın Tüm Yazıları