Ilbıra ve Milenyum

‘Milas’ın Ilbıra Dağı Kazdağları mı oluyor?’ (7 Kasım 2019) başlıklı yazımızın altından beklemediğimiz bir ‘zultanit taşı’ zenginliği ortaya çıktı. Ilbıra’nın Didim-Akbük-Kıyıkışlacık sınırlarında Bafa’ya dönük yüzünde, Etibank’ın alüminyum boksit madeni içinde çıkan yan ürünün adının zultanit taşı olduğunu söyledik. Milenyum Madencilik üzerine kayıtlı bu madenin ruhsat sahibi Murat Akgün’ün sözlerine de köşemizde yer verdik (15 Kasım). 6 sayfalık açıklamada yer alan bazı hususları aktarmak için bir özet yapalım:

Haberin Devamı

“Bu maden geçmişte art niyetli kişiler tarafından yağmalanmıştır. Maden hırsızlığı sonucu ocaklarda göçükler oluşmuş, çalınan kristaller hırsızlar tarafından satılmış ve milli ekonomiye kazandırılması gereken meblağ heba olmuştur. Ruhsat sahibinin kişisel çabaları sonucu yasal olarak ürettiğimiz diaspor kristali, ülke ekonomisine direkt olarak katkı sağlamaya devam etmektedir.

Bilgi kirliliğini üzülerek takip etmekteyiz. Ilbıra Dağı’nın ‘maden sahası’ ilan edilmesi gibi bir durum söz konusu değildir. Maden ruhsatları MTA tarafından değil, Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü (MAPEG) tarafından verilmekte ve takibi yapılmaktadır.

Madencilik ve rödovansçı firmalarımız, yüzde 100 yerli sermaye ile kurulmuştur. Maden sahası Etibank’tan tüm hak ve vecibeleri ile devir alınması ve eski tarihli ruhsat olması sebebiyle ÇED kapsam dışıdır. Fakat ÇED kapsam dışı olması, çevre yönetmelik ve kanunlarından muaf olmak anlamına gelmemektedir. Doğa katliamı yapıldığı yolunda Milenyum Madencilik’in hedef gösterilmesi doğru değildir.

Haberin Devamı

Milas Orman İşletme Müdürlüğü tarafından yapılan gençleştirme çalışmalarında toplam 682 metreküp ağaç kesimi gerçekleştirilmiştir. İzin alanımızda Milas Orman Müdürlüğü tarafından kesilen ağaçlar kızılçam ağaçlarıdır ve endemik tür içermemektedir. Bu faaliyetimiz esnasında hiçbir zeytin ağacının kesilmesi söz konusu değildir. Gündeme getirilen Danişment Maden Ocağımızın civarındaki tek mahalle olan Danişment’in muhtarı İlhan Şimşek ile faaliyetimiz başlamadan görüşme sağlanmış ve kendisi bilgilendirilmiştir.

Yerel medyanın doğru bilgilendirmesini için bütün tarafların dinlenmesini istemekteyiz”.

(Bu açıklamaya karşı tepkilere de yer vereceğiz.)

TARIMDA 25 YILLIK YOL HARİTASI

ANKARA’da ATO Congresium’da başlayan ‘Tarım Orman Şûrası’ yarın sona eriyor. 15 yıl aranın ardından yapılan şurada yurtiçi ve yurtdışından 23 bin kişinin görüşü alınarak hazırlanan raporlar 21 çalışma grubuna iletilip tartışıldı. Grup toplantıları bakanlık personelleri, STK’lar ve üniversitelerden öğretim üyelerinin yanı sıra şura genel sekreterliğinin de katılımıyla 3 ayda gerçekleşti.

Haberin Devamı

Raporlar, tarım ve ormancılığın 25 yıllık yol haritasını belirleyecek. Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, bundan sonra her 5 yılda bir şuranın yapılmasını önerdi.

Dünya gazetesi tarım yazarı Ali Ekber Yıldırım şura ile ilgili ilginç bir noktayı yakalamış. “Raporlarda yazılanlar olduğu gibi kabul edilirse tarımda şirketleşme modeli getirilecek. Çiftçi kendi tarlarında işçi olarak çalışacak. Böyle bir model tarımda çiftçiliği bitirecek, şirketleri tarımın tek sahibi yapacak. Bu sadece üreticiye değil, tüketiciye ve devlete de büyük zarar verir” diyor.

BİLİMLERİN KRALİÇESİ ‘COĞRAFYA’ ZOR DURUMDA

İTÜ öğretim üyesi Prof. Dr. Celal Şengör’ün dediği gibi, ‘bilimlerin kraliçesi coğrafya’ şu günlerde zor durumda. YÖK, yükseköğretim programlarındaki isim kargaşasını ortadan kaldırmak için ‘önlisans ve lisans diploma programlarının yeniden isimlendirilmesi ve sınıflandırılması’ ile ilgili çalışmalar yaptı ve bu konuda kurumların görüşlerine başvurdu. Yeni düzenleme ile mevcut ‘coğrafya’ programının ismi ‘beşeri ve ekonomik coğrafya’ olarak değiştirilmek isteniyor. Bu konuda Türkiye’de bulunan tüm coğrafya bölümlerinden ve sivil toplum örgütlerinden itirazlar geldi. Çünkü coğrafya sırf beşeri ve ekonomiden ibaret olmayıp fiziki coğrafya gibi pek çok dalı içeriyor... Bu kapsamda Türk Coğrafya Kurumu da yapılan bu yeni düzenlemeye itiraz ediyor ve ‘hatalı’ olduğunu şu metinle dile getiriyor: “Coğrafya biliminin sadece ‘beşeri ve ekonomik coğrafya’ başlığı altında toplanmasının -düzeltilmediği takdirde- ileride önemli sorunlar doğuracağı aşikârdır. Yanlışın en kısa zamanda düzeltilmesi ve ‘coğrafya lisans programı’ bütünlüğünün korunması ve sınıflamanın bilim dalı içerik ve kapsamına uygun olarak yapılması gerekir.”

Haberin Devamı

Türk Coğrafya Kurumu Başkanı Doç. Dr. Ahmet Ertek de “Coğrafya, hem ortamı hem insanı birlikte konu alan ve araştıran tek bilim dalıdır; fiziki coğrafya ve beşeri coğrafya olarak ayrılamaz, bütünlüğü korunmalıdır” diyor.

NOT: Lüleburgaz Belediyesi ve BAL-GÖÇ işbirliği ile Kadın Akademisi’nde düzenlenen ‘Son Göçün 30. Yılı Ulusal Sempozyumu’nda yapılan akademik konuşmalara yarın yer vereceğiz.

GÜNÜN SÖZÜ

“YENİ havalimanı ne kadar büyük olursa olsun, İstanbul’da işletilen üçüncü bir havalimanı gereksinmesini kısa zamanda gündeme getirecektir. O nedenle Atatürk Havalimanı ileride yeniden kullanılmak üzere olduğu gibi kalmalıdır. İstanbul’da uygun başka yerler yokmuş gibi AHL’yi yıkıp park yapmak, yer seçimi bakımından yanlış tercihtir. Hele bunu birçok yerde yapıldığı gibi Atatürk adını kaldırmak için bir vesile olarak kullanmak Cumhuriyetimizin kurucusuna karşı nankörlükten başka bir şey değildir.”

Haberin Devamı

Prof. Dr. Hikmet Sami TÜRK

BİLİYOR MUSUNUZ?

İSTANBUL Fotoğraf ve Sinema Amatörleri Derneği (İFSAK)’nin düzenlediği Fikret Otyam’ın ‘Gide Gide Fotoğraf Sergisi’nin 6 Aralık’a kadar Beyoğlu İFSAK Galeri’de izlenebileceğini...

ALTAN Öymen’in ‘Türkiye’nin Gündemi’ başlıklı söyleşisinin 23 Kasım Cumartesi 16.00’da Moda Tarihçi Kitabevi’nde yapılacağını...

DÜNYA Çocuk Haklarına Dair Sözleşme’nin kabul edildiği ve ‘Dünya Çocuk Günü’ olarak kutlanan bugün, Türkiye’nin 81 ilinden il çocuk hakları komitelerini temsilen gelen Türk ve Suriyeli çocukların TBMM’de buluşacaklarını...

Yazarın Tüm Yazıları