İktidar, İstanbul’u canavara dönüştürüyor

İSTANBUL’un 2 milyon ağacını kurtarmak için başlattığımız ‘2 milyon İstanbullu’ kampanyası için yazıyoruz.

Haberin Devamı

3. köprünün İstanbul için bir çözüm değil sorun olduğu artık şüphe götürmez bir gerçek. Her köprü gibi 3. köprü de kendi sorunlarını oluşturuyor. İstanbul’un üzerinde yeni yerleşim ve ulaşım baskısı oluşturarak kentin kontrolsüzlüğünü artırıyor. İktidar, İstanbul’u ihtiyaçları bitmek bilmeyen ve sürekli büyüyen bir canavara dönüştürme arzusu içerinde. Canavarın her ihtiyacını karşılayarak sorunu çözdüğünü zannederken, canavarın büyüyerek ihtiyaçlarının arttığını görmezden geliyor. Bu kısırdöngü içerisinde günü kurtarmaya yönelik bir proje olan 3. köprü projesi uzun vadede çözümü mümkün olmayan sorunları da beraberinde getiriyor.
Bizler her şeyden önce dünyanın en güzel şehirlerinden biri olarak gördüğümüz İstanbul’un sorunlarının sadece doğayla uyum içerisinde olarak çözülebileceğine inanıyoruz. Dünya, küresel ısınma merkezli iklim krizi içerisindedir. Bu krizi büyütecek her doğa yıkım projesine karşı olduğumuz gibi 3. köprü projesine de karşıyız. “Trafiği azaltmak için köprüye ihtiyaç var”, “Enerji ihtiyacımız bu nedenle hidroelektrik, nükleer ve termik santrallara ihtiyacımız var” gibi söylemler ve bu söylemlerin şekillendirdiği politikalar geçmiş yüzyılın politikalarıdır. Modern insanın(!) ihtiyaçlarını karşılamak için yapılan her santral, her köprü, her baraj, vb. geleceğe daha fazla iklim krizi, daha fazla hava kirliliği, daha fazla kanser, daha fazla doğa yıkımı olarak taşınacaktır.
Alternatifin toplu taşımada olduğunu biliyoruz. Ama bu alternatiflerin neden değerlendirilmediğini anlamıyoruz.
Yarın 20.00’de, Galata Köprüsü üzerinde sesimizi duyun.
Yunus MULUK

GÜNÜN SÖZÜ

Haberin Devamı

“Atatürk’ün gösterdiği önemi kimseden görmedik, o yüzden resepsiyonlara katılmıyorum.”
(Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Bardakoğlu)

Kılıçdaroğlu’na ibretlik yazı

CHP’deki yazdığınız bu durum yeni değil... Yıllardır böyle. Aday olmak için açıktan verilen trilyonlardan (gerçek rakamdır, belediye başkanları için özellikle) bahsetmemişsiniz. Bazı seçilmiş kişilerin harcadıkları paraları çıkarmak için belediye meclislerinde AKP ile işbirliği yaptıkları medyaya yansımıştır. Hevesle CHP içine girip de siyaset yapmak isteyen dürüst insanlar birkaç ay geçmeden “Bu partiye oy verenin...” deyip uzaklaşıyorlar. Laikliğin falan da teminatı değildir CHP... Son 8 yıldır gelişen duruma bakın. AKP iktidar; CHP anamuhalefet... Gelinen noktada Sayın Kılıçdaroğlu, “Türkiye’de laikliğin tehlike altında olduğunu düşünmüyorum” deyiverdi. Sizlerin de büyük gayretleriyle ülkemizi iki partili bir sistemin içine attılar. Bırakmadınız maalesef sağda da, solda da insanların tercih edeceği başka partiler olsun... Referandum olayını bile iki partiye indirgediniz. Kesin olarak ‘Hayır’ diyecek olan ben, son günde gidip geçersiz oy kullandım. Bir Alevi vatandaş olarak söylüyorum. Ülke şeriat yolunda hızla yol alıyor. Eğer önümüzdeki seçimde Meclis yine bu şekilde oluşursa, AKP’yi kimse durduramaz.
Bırakın Meclis’te daha fazla parti temsil edilsin. AKP’nin de CHP’nin de aklını başına getirecek, ülkemizde gerilimi azaltacak bir tablo oluşsun.  
Adnan ATEŞOĞLU - Eski İBB Meclis Üyesi

Haberin Devamı

Biliyor musunuz

- ERDAL İnönü’nün 3. ölüm yıldönümünde, TÜSES, SODEV, 10 Aralık Hareketi ve F. Ebert Vakfı’nın Beşiktaş’taki Bahçeşehir Üniversitesi’nde bugün saat 14.00’te düzenlediği ‘Demokratikleşme Sürecinde Öncelikler’ panelinin konuşmacılarının Burhan Şenatalar (oturum başkanı), Kemal Kılıçdaroğlu, Rıza Türmen, Betül Çelik ve Kemal Kirişçi olduğunu...
- İSTANBUL Barosu Genel Kurulu’nun bugün ve yarın Haliç Kongre Merkezi’nde (Sütlüce) toplanacağını...
- ABD seçimlerinde Türk kökenli adaylardan Jay Karahan’ın, Teksas’ın Houston şehri Harris ilçesi 8. Ceza Mahkemesi Duruşma Hakimliği’ne açık farkla yeniden; San Clemente’de yaşayan ve avukat olan John Alpay’ın ise Kaliforniya eyaletinin en büyük ilçesi olan Capistrano Birleşik Okul Bölgesi Eğitim Kurulu’na seçildiklerini...
- SARIYER Belediyesi’nin yerel yönetim hizmetleri için kurmayı açıkladığı ‘Semt Evleri’nin ilkinin Bahçeköy’de açıldığını...
- CHP İl Genel Meclis üyesi Yahya Göktaş’ın, 50 yıl hizmetten sonra Fatih’e taşınan İl Özel İdare’nin Sultanahmet’teki ‘hangara’ dönüşen binasının ne olacağını sorduğunu...
- TKP’nin bugün Dolmabahçe’de YÖK’ün kuruluş yıl dönümü için bir yürüyüş düzenlediğini...

Haberin Devamı

‘Seyfi Abi’yi kaybettik

DOKTOR Seyfi Basa (90) 1960, 70, 80 ve 90’lı yılların ‘cemiyet hayatı’nın en renkli simalarından biriydi. Onun sosyal etkinlikleri her zaman gazete köşelerinde yer alırdı.
Askeri öğrenci olarak İstanbul Tıp’ı bitirdikten sonra meslek hayatının neredeyse bütününü İstanbul’da geçirdi. Cerrahpaşa Vakfı, Haseki ve FN Hemşirelik Okulları’nın kurucuları arasında yer aldı. Haydarpaşa Göğüs (Siyami Ersek), Haseki, Haydarpaşa Numune hastanelerinin başhekimliklerinde bulundu. Kadıköy’de, Türkiye’nin ilk çocuk hastanesi Se-Ba’yı kurdu. Çocuk hastalıkları ile uğraşmasına karşın esas ihtisas dalı cildiye idi; sedef hastalığının tedavisinde önemli çalışmalar yaptığı bilinir.
Siyaset ve sanat dünyasında sevilen bir isimdi her zaman. Süleyman Demirel’in isteği üzerine geçici bir süre DYP’nin İstanbul İl Başkanlığı’nı yürüttü. Rizespor Başkanlığı’nda da bulundu.
Dedesi Yanya Valiliği’nde bulunmuş hukukçu bir babanın oğluydu.
“En akıllı hastam Hülya Avşar’dı” demişti. ‘Onlar Başroldeydi’ adlı kitabının ölümünden sonra yayınlanmasını vasiyet etti.
“Yoksuldan para almam, zenginler ise zaten arkadaşım” dediği bilinir.
Hürriyet İnsan Kaynakları Koordinatörü Sancak Basa, Prof. Necdet Basa, Prof. Dr. Selçuk Basa, Rize Federasyonu Başkanı Dr. Süleyman Basa ve Köln Başkonsolusu Mustafa Kemal Basa’nın amcalarıydı.
Böyle bir ‘İstanbul beyefendisi’ni akrabaları ve dostları önceki gün Teşvikiye Camisi’nde kılınan öğle namazından sonra Feriköy Mezarlığı’nda toprağa verdiler.

Yazarın Tüm Yazıları