Paylaş
TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Başkanı Nevzat Ersan tarafından yapılan açıklamada, son değişiklikle kamu ihalelerinde suiistimal, kayırmacılık ve haksız kazanç elde etmenin yasal zırha kavuştuğunu kaydetti.
İhale Kanunu’nda yapılan değişikliklerin ihale sistemini zaafa uğrattığını belirten Ersan şöyle dedi:
“Doğrudan temin, bir ihale usulü değildir. Bu nedenle bu usulün kullanılması, 4734 sayılı Kanun’un ilk haliyle oldukça sınırlandırılmış, ancak sonrasında yapılan değişikliklerle, istisnalarda yapılan değişikliklerle de koşut olarak genişletilmiştir.
Bu değişikliğin tek bir okuması vardır: İdare, ‘doğrudan temin’ yöntemiyle, ilan yapmaksızın istediği kişiye, istediği yapım işini verebilecektir. Başlıkta öne çıkarıldığı gibi artık, ihalesiz “ihale” dönemi resmen başlamıştır.
Ersan ayrıca, ‘İş Denetleme Belgesi’ değerlendirme oranlarında yapılan değişiklikle, mühendis ve mimarların ihalelere girmesinin neredeyse imkânsız hale getirildiğini, büyük sermaye gruplarının elinin rahatlatıldığını ifade etti.
İMO’nun açıklamasının bütünü okunduğunda ne kadar ‘vahim’ bir durumun ortaya çıktığı görülebilir.
Çoruh Vadisi yok ediliyor
UNESCO tarafından ‘Kafkas arı ırkının gen koruma alanı’ ilan ettiği, ülkemizin ilk ve tek ‘Biyosfer Rezerv Alanı’ Çoruh Vadisi’ni HES için cehenneme dönüştürüyorlar. Dönüştürücüler, doğana ve doğaya düşman dünyalılar olamaz, bunlar başka gezegenin acımasız kabileleri. Gezegenimiz, Habil ve Kabil’den bu yana böyle bir kabile görmedi. Artvin, Arhavi ve Çoruh’un tüm vadileri acilen ‘karantina’ya, doğrusu korumaya alınmaz ise, bu kabileler cennetin izdüşümü coğrafyamızı cehenneme çevirecekler. Kadir Topbaş’ın memleketi Artvin Yusufeli ilçesinde, organik sebze ve meyvecilik yapılan yeşil Ayvalı yöresinin üç yıl içinde tanınmaz hale getirildi.
(Şevket ÇORBACIOĞLU)
(Daha da acı çekmek için, bu yazının devamını hurriyet.com.tr/yazarlar/yalcinbayer’de okuyabilirsiniz.)
GÜNÜN SÖZÜ
“Bundan on sene sonra bugün yaptığımız ameliyatların yarısını aptal ve gereksiz bulacağız.”
(Amerikan meme kanseri duayenlerinden cerrah Dr. Armando Giulliano)
Cevap ve düzeltme
GAZETENİZİN 12.04.2014 tarihli nüshasında Yalçın Bayer’in köşesinde ‘TÜRGEV bağışlarıyla İstanbul yağmalanıyor” başlığıyla kaleme alınan yazı müvekkilimle ilgili gerçekdışı, haksız, hukuka ve gazetecilik meslek ilkelerine aykırı bilgiler ve yorumlar içermektedir. Müvekkilimin itibarını zedeleyen, kişilik haklarına ağır saldırı ve aşağılama içeren yazı gerçeğe aykırı ve kamuoyunu yanlış yönlendirme yaratmak amacı gütmektedir. Haberde yer alan bilgiler gerçekdışı olup bu yanlışın düzeltilmesi gereği doğmuştur.
Yazıda Suudi Kralı tarafından 1984 yılında alınan Sevda Tepesi olarak bilinen arazinin imara açılmasının gerçek bir belgeye ya da delile dayanmaksızın müvekkil vakıfla yapılan yağışla ilgili olduğu belirtilmekte ve köşe yazısı ‘TÜRGEV bağışlarıyla, İstanbul yağmalanıyor” şeklinde bir başlıkla kamuoyuna duyurulmakla müvekil vakıf bu konuyla ilişkilendirilmiş ve müvekkile ‘yağmacı’ sıfatı yakıştırılmıştır.
‘Yağma’nın kelime anlamı “baskı ya da zor kullanarak başkasına ait bir malı almaktır”. Görevi gazetecilik olan bir kimsenin yaptığı işle ilgili olarak bilmesi gereken ilk ve en önemli kural kaleme aldığı yazıyı ya da haberi gerçeğe uygun bir şekilde kamuoyuna duyurmak, gerçekliği de ciddi ve titiz bir araştırmayla ortaya çıkarmaktır.
Gazeteci faraziyelerle, delile ve belgeye dayanmaksızın, tahmin üzerine kişileri ve kuruluşları karalayamaz, daha da önemlisi gerçekliği ispatlanmamış iddialara dayanarak bir kimse ya da kuruluşa ‘yağmacı’ diyerek o kimseyi ya da kuruluşu zan altında bırakamaz.
Tekzibe konu yazı gazetecilik kaygısıyla değil, müvekkil vakıf üzerinden hükümete karşı sistemli ve devamlı şekilde yürütülen algı operasyonuna hizmet etmek amacıyla kaleme alınmıştır. Zira gerçekliği ispatlanmamış, hiçbir belgeye ve delile dayanmaksızın kalema alınan bu yazıyı masumane değerlendirmek mümkün değildir. Ayrıca bilinmiyorsa araştırılmasını tavsiye edeceğimiz “Vakıf” kelimesi, “Bir kişinin, belirli bir hizmetin yerine getirilmesi ya da başkalarının yararlanması için malını, parasını ya da mülkünü bağışlayarak oluşturulmuş olduğu kuruluş” anlamına gelmektedir. Vakıfların kuruluş amaçları toplumsal dayanışma ve yardımlaşmadır, yöneticilerine ya da kurucularına para kazandırmak değildir, bu yasal olarak da zaten mümkün değildir.
Müvekkil TÜRGEV de yukarıda açıkca ne anlama geldiği belirtildiği üzere tüzel kişiliği olan ve eğitim alanında yardım faaliyetlerini amaç edinen, bağışlarla ve bağışları değerlendirmek suretiyle elde ettiği gelirleri yine kuruluş amacı doğrultusunda yardım faaliyetlerinde değerlendirilen, yöneticilerine ya da kurucularına para kazandırma amacı gütmeyen tamamen gönüllülük ve yardım esaslarına dayanılarak kurulmuş bir vakıftır. Yazınızla müvekkil vakfı zan altında bırakmakta ve iftira atarak itibarını zedelemektesiniz, buna ilişkin
müvvekkil vakıf tüm yasal haklarını kullanacaktır.
Türkiye Gençlik ve Eğitime Hizmet Vakfı (TÜRGEV) Vekili
Av. Selma YILDIZ
Bakmayın, görün!
ÇYDD’nin, Fotopya ile ortak düzenlediği fotoğraf yarışmasının adı; ‘Kente Karşı İşlenen Suçlar’. Aslında bu söz merhum mimar-gazeteci Oktay Ekinci vermişti. Ekinci bir şey daha söylerdi:
“Bakmayın görün, çevrenizde olup bitenin farkında olun, sahip çıkın!”
Her yıl düzenlenen ‘Ağaçlara Ağıt’ konulu fotoğraf yarışması Ekinci anısına yapılacak.
Biliyor musunuz
MANİSA Milletvekili Hasan Ören’in, Bakan Efkan Ala’ya “Manisa Valisi Abdurrahman Savaş’ın (1 yıl), Emniyet Müdürü Erhan Alkaya’nın (3 ay) görevlerinden alınarak merkeze çekilme gerekçeleri nedir; bu atamalarda Başbakan’a karşı yapılan protesto gösterilerinin etkisi olmuş mudur?” diye sorduğunu...
OKUYUNUZ
“YENİ seçilecek cumhurbaşkanından beklenen kurtla kuzuyu uzlaştırmak mıdır? Türkiye yeniden bir akıl tutulması dönemine girmiş bulunuyor.”
(Onur ÖYMEN)
TÜRKİYE Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Turgay Olcayto “Gazetecilere şiddet uygulayan polislerin araştırma yapılarak suçlu ve saldırgan polislerin ortaya çıkarılarak cezalandırılmasını istiyoruz” açıklamasını yaptı.
CUMHURBAŞKANLIĞI’na iki aday önerisi daha; ‘Altın Palmiye’ ödüllü sanatçı Nuri Bilge Ceylan’ı CHP’nin sıra dışı adayı olarak öneriyorum. (Kadir İNANAÇ) Benim adayım da sağ eğilimli, muhafazakâr ve CHP, MHP, SP ve BBP’lilerin büyük bir çoğunluğunun oy verebileceği Abdullatif Şener.
(Ahmet Turan KAYA)
Rize’de ‘Doğum yerim Vize, görev yerim Rize’ diyen emniyet müdürünün torpili baskın çıktı...
Paylaş