Paylaş
İmamoğlu, İstanbul’un sadece kendisini değil çevresini de etkileyen bir konumda olduğunu belirterek şöyle konuştu: “Trakya’nın ve Marmara’nın iyi bir tasarrufu, iyi bir planlaması olması halinde Türkiye’nin soluk alacağını hepimiz biliyoruz. Trakya ile birlikte bölgemizde şu an resmi nüfusu ile 26-27 milyonluk bir bölgeden bahsediyoruz. Türkiye’nin neredeyse üçte biri. Ekonomik anlamda çok daha fazlası. Bu anlamda biz süreci yönetiyoruz. Buraya gelişimizdeki temel amaç da bu. Karşılıklı işbirliği içerisinde neler yapabiliriz noktasında değerlendirmelerimiz olacak. Başkanımızın koordinasyonu ve sizlerin katılımı ile süreci toparlarız diye düşünüyorum.”
İmamoğlu, Tekirdağ ziyaret programı çerçevesinde gün içerisinde TBB ile İBB’nin işbirliği anlamında yapılabilecek çalışmaların ele alınacağı değerlendirme ve koordinasyon toplantısına da katıldı.
Görüşmede İstanbul’a sınırı olan Çorlu, Ereğli ve Çerkezköy belediye başkanları da bulundu.
GÜNÜN SÖZÜ
“ÜLKEMDE kendimi rehine gibi hissediyorum.” Enis BERBEROĞLU
CHP’de parti içi demokrasi grupları tüzük hazırladı!
‘DEMOKRATİK DİJİTAL DEVRİM’
ESKİ CHP PM üyesi Bedri Baykam’ın öncülüğünde Ankara, İstanbul ve İzmir parti içi demokrasi gruplarının katılım ve desteği olarak ‘Demokratik Dijital Devrim’ (D3) başlığı altında bir tüzük taslağı hazırlandığı açıklandı.
Baykam’ın açıkladığı D3 tüzük taslağının içeriği şöyle:
Cumhurbaşkanlığı adaylarının tüm üyelerin katılımıyla seçilmeleri,
Genel başkan, parti meclisi, milletvekilleri ve belediye başkanlarının yüzde 3’lük genel merkez kontenjanı dışında tüm üyelerle seçilmesi,
Cinsiyet ve gençlik kotaları kapsamına giren üyelerin, seçilebilir noktalardan listeye girmeleri,
Güçlü genel sekreterlik kavramı ile beraber, üç genel sekreter yardımcısının alacağı önemli somut sorumluluklar,
İki kere üst üste genel seçimi kaybeden genel başkanın koltuğunu kaybetmesi ve partinin olağanüstü kurultaya gitmesi,
Tüm üyelere verilecek akıllı kartlar ile partinin dijital çağa uyum sağlaması, üyelerin aday seçimlerinde ve her konuda ‘karar verici’ noktaya yükselmesi.
Kamuoyuna, medyaya ve parti üyelerine ilk tanıtımının yapılacağı bugün 11.30’da Taksim Piramid Sanat’ta yapılacak basın toplantısına Ankara, İstanbul ve İzmir’den gelen CHP ‘parti içi demokrasi’ grupları temsilcileri de katılacak.
MESAJ PANOSU
GERÇEK REKORTMEN
20 dal sigaranın 16 dalına vergi ödeyen, içtiği rakının yüzde 75’i vergi olan, bir araba kendine üç araba devlete alan, bir cep telefonuna 5 ayrı vergi veren, maaşı daha eline geçmeden vergisi kesilen, doğalgaza bile ÖTV ödeyen vatandaşlardır!
Ozan BİNGÖL
ERGENE’DEKİ ARAZİ ‘MUTLAK KORUMA’ ALANIDIR
TEKİRDAĞ Namık Kemal Üniversitesi’nin emekli öğretim üyelerinden ve İMP (şimdiki adı İstanbul Planlama Ajans-İPA) kurucusu Prof. Dr. Hasan Tok, plastik kooperatifinin kurulması amacıyla Çorlu/Ergene kesimindeki Marmaracık köyü sınırlarında 2.8 milyon metrekarelik tarım alanının ‘mutlak korunması gereken alan’ sınıfında olduğunu bildirdi ve bunun bir plan notu olduğunu da ekledi.
Dünkü yazımız üzerine değerlendirmelerde bulunan Prof. Tok bu kararın daha önce de 1/100 binlik Ergene Havzası çevre düzeni plan kararında da yer aldığını, daha sonra da Kadir Topbaş döneminde, İBB’ye bağlı olarak rahmetli imar plancısı Prof. Dr. Hüseyin Kaptan’ın başkanlığında oluşturulan İstanbul Metropolitan Planlama (İMP) tarafından 1/25 binlik plan çalışmaları sırasında kesinlik kazandığını açıkladı. Trakya bölgesinin plan çalışmaları sırasında bu kararların önce Tekirdağ, Kırklareli ve Edirne il genel meclislerinde, sonra da belediye meclislerinde onaylandığını anımsattı.
Prof. Tok’a göre, kuru mutlak tarım alanı 5403 sayılı toprak koruma ve arazi kullanım yasasında geçen bir arazi vasfı olup, eski arazi kullanım kabiliyet sınıflamasına göre, arazinin yüzde 80’e yakın kısmı toprak uzmanları ve plancılar tarafından 2. sınıf tarım alanı olarak tanımlanmıştır.
“Şimdi buraya neye hizmet ettiği ve ne amaçla verildiği bilinmeyen rapora dayanılarak ‘Ağır metal kirliliği vardır, tarım alanı değildir’ demek ihanettir. Orası hep tarım alanı olarak kaldı. Buranın bir süre tarıma açılmaması değerini azaltmaz, hatta bazı hallerde daha da artırır. Yineliyorum: Burası bin yıl önce de tarım toprağı idi, bin yıl sonra da tarım toprağı olarak kalacaktır.”
Paylaş