Hint horozunu tanır mısınız?

HEREKE'den Kimya Mühendisi Şahabettin Tan, Hürriyet'te bundan bir süre önce yer alan Zeytinburnu'nda horoz dövüştüren Mustafa Kemal Dönmez'in polisçe gözaltına alındığı ve 40 kadar seyicinin dağıtıldığı haberini okumuş; etkilenmiş...

‘‘Gerçekte yüzü gözü kan içinde kalan horozlara bakıldığında ‘Bu ne vahşettir' sorusu akla gelebilir. Bu hal madalyonun bir yüzüdür. Bir de öteki yüzü var. Öteki yüzünü gerçek bir hayvansever olan 50 yıllık arkadaşım Rıdvan Yanılmaz'dan aktarıyorum’’ diyor.

‘‘Ben 70 yaşındayım; 60 yıldır hayvanlarla haşır neşirdim; at, eşek, inek, koyun, keçi, tavuk, horoz, her türlü muhabbet kuşları vs... Bunlardan Hint horozu ile 50 yıldan beri et ile tırnak gibi oldum. (Yanılmaz gerçekten de horoz dünyasında bir ordinaryüs olarak kabul edilmektedir.)

1956 yılında bahriye askeri olarak denizaltı ile Amerika'nın Philadelphia kentine gitmiştik. Dünyada ne kadar çeşitli kanatlı hayvan varsa, burada bulunduğunu yazmışlar kapıda... Gerçekten on binlerce vardı. Yalnız biri yoktu, o da Hint horozuydu. Yetkililere bunu sordum; haklısınız dediler. ‘Hint horozunun bakımı aslanınkinden daha zordur' dediler: ‘Bir sürü kanatlı hayvanı aynı yere koyabilirsiniz, fakat iki Hint horozunu aynı yere koyarsanız dövüşerek birbirlerini öldürüyorlar. Biz onlarla baş edemedik, onun için özür dileriz.'

Rıdvan Yılmaz,
Hint horozunu da şöyle tanıtıyor:

‘‘Bir Hint horozu 21 günde kuluçkadan çıkar. Beslenmesinde tıpkı bir bebek ihtimamı gösterilir. Haşlanmış yumurta, haşlanmış et ve balık, süt mamulleri, özel yem, mısır, buğday, kuru üzüm, çeşitli yeşilliklerle beslenir. Yavrular ayrı kafeslere konur. Civciv 20 günlükken kendi kendine dövüşe başlar. Dövüşlerde bazen yara bere içinde kalır. Yaralı bir civciv diğerleri tarafından korunmaz. Korunmadığı için daha da çok çullanırlar. Alta kalanın canı çıksının güzel bir örneği...

GIDASI DÖVÜŞMEK

Hint horozuna dövüş öğretilmez, doğasında vardır. Kartal ve atmaca gibi hayvanlar yerde Hint horozu ile dövüşemezler; onları perişan eder. Hint horozunda dövüş idmanları 9-10 ay sonra başlar; kilo alma faslı durduktan sonra horoz arenaya çıkarılır. Arenaya çıkan horoz erkektir. İki saat kadar dövüşebilir; yara bere içinde kalan Hint horozu 8-10 günlük tedavi ile iyileşir. Takriben 21 gün sonra tekrar ringe çıkabilir. İstisnai durumlarda kafesine konulan bir yavru ile katiyen dövüşmez. Çünkü yavru ustasını sesinden tanır.

Hint horozu, her zaman dövüşür diye bir kural yoktur. Antrenmanlarda çok iyi performans gösterdiği halde ringe çıktığında dövüşten cayabilir. Rengi süt beyaz olan Hint horozlarından ancak binde biri dövüşür; diğerleri dövüşmez. Dövüşenler genellikle karaçil, vişne çürüğü ve samani renkte olanlardır. Hint horozu en fazla iki sene dövüşür, sonra emekli edilir. İyi cinslerinden damızlık olarak faydalanılır. Hint horozunda şecere önemlidir. Bende 50 yıldır soyu devam eden Hint horozu var.

Yarıştan men edildiği takdirde soyu körelir. Bu kanatlının gıdası dövüştür. Bu dünyadan bihaber sözde hayvanseverler, tutumlarıyla Hint horozunun kökünü kuruturlar. Konu bilimsel olarak incelenmelidir. Böylece Hint horozunun nesli korunmuş olur.’’

Altı yıl önce kaybettiğimiz Cumhuriyet Gazetesi yazarı Mustafa Ekmekçi'nin, Erdal İnönü'ye ‘Hint Horozu' lakabını takmasının nedenini anladınız mı şimdi?

Mescitler nedir


ALMANYA'dan Gülşen Reinl'ın ‘‘Sertab ve Süreyya tesettürlü değil ki! AKP kızlarımızı rahat bıraksın’’ (30.5.2003) başlıklı yazısında ‘‘Mescitler bir şer yuvası’’ olarak nitelendirilmektedir. Tarih boyunca halkımızın, yaygın olarak İslam dininin esaslarını öğrendiği ve toplu ibadetlerini yerine getirdiği cami ve mescitleri küçük düşürücü bu ifadelerin, tasvip edilmesi mümkün değildir.

Cami ve mescitlerimiz, Allah'ın adının anıldığı birer ibadet ve kulluk ocağı olmalarının yanı sıra; sevgi ve samimiyet duygularının, birlik ve beraberlik bağlarının kuvvetlendiği, insanların ayrıma tabi tutulmaksızın yan yana gelebildiği, ilim ve irfanın coştuğu, sosyal yardımlaşma ve dayanışma hususunda halkın birbirleriyle yarıştığı kutsal mekánlardır. Milli ve manevi varlığımızın geleceği ve toplumsal barışımız açısından hayati önem arz eden bu mekánlar, tarihten gelen müstesna fonksiyonlarını bugün de en güzel bir şekilde icra etmektedirler.

Rıdvan ÇAKIR

Diyanet İşleri Başkan Vekili


Sen ve ben


‘Bu dünyada fakirlik olduğu sürece, bir milyar dolarım da olsa, hiçbir zaman kendimi zengin hissedemem. Milyonlarca insan hastalıktan ölürken, ben Mayo kliniğinde tam sağlam raporu almış olsam dahi, kendimi tümüyle sağlıklı hissedemem. Sen olman gerekeni olamadan, ben olmam gerekeni gerçekleştiremem. Bizim dünyamız böyle yaratılmıştır. Hiç kimse ya da ulus, kendisinin tamamıyla bağımsız olduğu ile övünemez. Biz birbirimize mecburuz.’’

(Martin Luther King)

Sertab’ın bir eksiği var


EUROVISION şarkı yarışmasıyla bizleri çok mutlu eden sanatçı Sertab Erener'e bir mesaj aktarmak istiyorum:

Sertap Hanımefendi,

Cumhuriyetin temellerine ve kazanımlarına yönelik sinsi ve haince bir planın yürütüldüğü bugünlerde, başarınız sahte davranışlarla sizi kutlayan devlet yöneticilerine büyük bir engeldir. Onlar, siz cumhuriyet kadınlarını, nasıl yapalım da türbana, çarşafa sokalım diye planlar yaparken, siz aydınlanmanın bir Türk kadınına neler kazandıracağını somut bir biçimde gösterdiniz.

Sizi kutluyor ve alkışlıyorum.

Lakin Anıtkabir özel defterine duygularınızı yazarken bir eksik yaptığınız düşüncesindeyim. Aldığınız ödülün gerçek sahibi Atatürk'tür. O'nun ilke ve devrimleri sayesinde bu başarıya ulaştınız.

Bunu ifade edebilirdiniz.

Başarılarınızın devamı dileğiyle...

Kuddusi ÇALATLI

Kozan-ADANA


MESAJ


ŞİŞLİ Belediyesi, Çevre Haftası nedeniyle insanlar ve hayvanların beraber katılacağı bir yürüyüş düzenliyor. Yürüyüş bugün saat 10.00'da Şişli Meydanı'ndan başlayıp Maçka Demokrasi Parkı'nda sona erecek. (0 212 288 75 76)

ARNAVUTKÖY Semt girişimi ise bugün saat 14.00'de Boğaziçi Arnavutköy İskele meydanı'nda (Vapur iskelesi karşısı) 3. Boğaz Köprüsü projesine karşı bir panayır düzenliyor.

(0 212 265 67 95) (www.arnavutkoy.org.tr)
Yazarın Tüm Yazıları