BİLİYORSUNUZ, bugünlerde gerekli veya gereksiz Ankara’da büyük bir kaldırım yenileme harekatı var.
Dikkatinizi şu noktaya çekmek isterim ki Cumhurbaşkanlığı Köşk’ü etrafındaki kaldırımların büyük bir kısmı bozuk olmaktan öteye kullanılamaz durumda ve yürekler acısı bir görünümdedir.
Ankara’da ikamet eden birçok yabancı kişilerle beraber semt sakinlerinin de sabah yürüyüş parkuru gibi kullandığı bir yerdir de bu kaldırımlar. Tüm ülkeler, devlet başkanlarının çalışma ve ikamet binalarına gözleri gibi bakmakta, ve buraları özel olarak düzenleyerek turistik bölge haline de getirmektedirler. Bizdeki durum ise köhne ve yürünemez haldeki kaldırımlar ile çevrili bir Cumhurbaşkanlığı Köşkü’dür.
Acaba Büyükşehir Belediyesi’nin ’gerici’ kadroları, böyle kafalara geçit vermeyen Cumhurbaşkanlığı makamını ’cezalandırıyor’ mu? Gecekondulara kadar benzer hizmetleri vermekten çekinmeyen belediye sorumluları acaba böylece intikam mı alıyorlar? Ama, bilmiyorlar mı ki böylece devletimizi ve kendilerini de çok düşürüp aşağılatıyorlar? Şehrin en güzel ve prestijli bulvarını ’köstebek yuvası’ görünümlü otoban şekline sokma saçmalığı için bu milletin parasını heba eden bu adamlar hiç utanmıyorlar mı?
Bu kadar saygısızlık içerisinde nasıl oluyor da hala ekranlarda sırıtabiliyorlar?
Bu küstahlık olmaz; onlara en güzel cevap seçimlerde verilecektir. Zaten bu zihniyetin en belirgin özelliği de önce sabırları ’denemek’ ve gittiği yere kadar da gitmek değil mi? Ne olduklarını şaşırıp da kaçacak delik bulamadıkları nokta da ülkenin Atatürk’çü çoğunluğundan arada bir yedikleri tokat değil mi?
Birgün mutlaka gidecekler, hem de arkalarına bile bakmadan...
Dr.Mert DOĞUŞ
İnsan hayatı bu kadar ucuz olmamalı
ANKARA’da Dikmen Caddesi, Ayrancı Pazarı’nın bulunduğu caddede çok sık olmakla beraber trafik kazaları meydana gelmekte, kazaların çoğunluğu da araçların yayalara çarpması sonucu ölümle neticelenmektedir.
Üzücü ve düşündürücü olan bahsi geçen noktada vatandaşın huzurunu ve güvenliğini sağlamakla görevli Emniyet Sarayı binasının bulunmasıdır.
Emniyet yetkilileri bu kazaları görüp önlem almayı hiç düşünmemektedir.
Söz konusu noktaya hız kesici kasislerin yapılması, yolun ortasında bulunan kaldırıma yüksek demir korkulukların yapılarak yayaların karşıdan karşıya geçişlerde yolu kullanmasının engellenmesi ve en önemlisi bir üst geçidin inşa edilmesi acilen gereklidir.
Çok klasik olacak ama insan hayatı bu kadar ucuz olmamalıdır. Tüm yetkilileri göreve davet ediyorum.
Füsun YARLIĞAN
TTB hep pasif duruşta
TÜRK Tabipler Birliği (TTB), Güneydoğu sorununu ’kürt sorunu’ olarak gördüler, milli duyarlılıklara karşı pasif duruş sergilediler...
Cumhuriyet mitinglerine karşın duruş gösterdiler pasif kaldılar hiçbir bir mesleğe uygulanmayan, doktorlara uygulanan mecburi hizmete karşı pasif kaldılar. (Avukatlar savcı olmadıkça, öğretmenler devlette çalışmadıkça mesleklerini yapabiliyorlar. Meslekten men cezası yok. Bir doktorlarda var)
Peki nerede aktif tavır aldılar ’şahin’ oldular? Üyelik aidatlarını geciktiren ödemeyen doktorları icraya vermekle tehdit etmekte...30 gün süre tanıdılar... Gerçekten tebrikler!..
K.POYRAZ
Çöp toplama kampanyası başlatalım
50 yıldır Ankara’da yaşıyorum. Zaman zaman yolum Kızılay’da Güven Park’a düşüyor ve parkın o yürekler acısı halinin gördükçe kahroluyorum. Her yer çöp-pet şişe, yemiş kabukları dolu. Geceleri de tinercilerin mekanı olduğu söyleniyor.
Yok mu bu güzelim tarihi parkın sahibi? Büyükşehir Belediyesinden zaten beklenmiyor, ama ya Çankaya Belediyesi?
Yalçın Bey, en iyisi siz gazeteniz Hürriyet Ankara öncülüğünde bir kampanya başlatın. Bir çok sivil toplum kuruluşu destek verecektir. Ankara’yı seven tüm okuyucularınız kampanyaya katılacaktır. Kendi payıma emekli maaşımdan her ay gücümün yettiğince katılmaya söz veriyorum.
Taner KOÇYILDIRIM
Allah hesabını mutlaka soracak
EVİMİZİN huzuru kalmadı. Çocuklarimin yüzüne bakamaz hale geldim. Namuzumuzla çalışıp evimize ekmeğimizi aldığımız, çocuklarımızın eğitimini sağladığımız ekmek teknemiz elimizden alındı. Böyle binlerce insan aynı durumdayız. Kendimizi boşlukta hissediyoruz. Maddi ve manevi olarak ailece perişan durumdayız. Sayın Melih Gökçek’in kıyağını unutmayacağiz! Kendisi oğluna dolar bazında villa salırken, biz çocuklarımıza TL bazında ekmek alamıyoruz.
Allah bunun hesabını mutlaka soracaktir!
Biz halk otobüscüleri olarak bu kadar mi kötü insanlarız?
Ticari taksiler ,dolmuşlar, mavi otobüsler ve EGO halk otobüsleri içinde bi yeşiller mi günahkar? Allah çoluğumuzun çocuğumuzun yardımcısı olsun.