Hekimler mutsuz edilemez

HEKİM örgütlerinden görüş alınmadan çıkarılmak istenen Tam Gün Yasası’nın gerekçesinden:

"... hekimin tüm mesaisini kendi kurumuna hasretmemesi kamu hizmetlerinin layıkı ile sunulmasını

engellemiş ve hastaların memnuniyetsizliğine yol açmış; toplumda serbest çalışılan muayenehanelere hasta yönlendirildiği söylentileri yaygınlaşmış ve bu da kamu hastanelerimize olan güvene ve

hekimlerimizin saygınlığına gölge düşürür hale gelmiştir. Son dönemde, performansa dayalı ek ödeme sistemi ile birlikte serbest çalışmaya son verilmesi, bu tür istenmeyen olayları son derece azaltmış ise de, bu tasarının kanunlaşması ile tamamen ortadan kalkacağı kesindir..."

İnsanın aklına:

"Bütün bir meslek grubunu üçkağıtçılıkla suçlayacağınıza, kim kamudaki görevini suistimal ediyorsa yakalasanıza. İktidarsınız da, muktedir değil misiniz?

Hekimlere, baktığı hasta başına aylık ödemek hem hasta ve hem de hekime karşı saygın bir tutum mudur?

Hekimler bu denli paragöz insanlar olduğuna göre, daha çok gelir için daha çok hastaya baştan savma bakmaları ihtimali yok mudur?

Kamu hastanelerine olan güvensizlik; sözgelimi yatalak hastanın altını değiştirecek bir hastabakıcı dahi bulunamamasından, tuvaletlerinin kirliliğinden, bir hekimin günde 60-70 hastaya bakmak zorunluluğu nedeniyle her bir hastaya gereken zamanı ayıramamasından kaynaklanıyor olabilir mi?

’Söylenti’lere dayanan yasa gerekçesi olur mu? Yasalar başbakanların hekimlere ilişkin bireysel kötü anılarına göre yapılır mı?

’Zorla çalıştırma’ gibi Anayasaya, İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi’ne, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ne aykırı bir eylemi uygulayabildiğiniz veya gelecekte uygulayabileceğiniz,

hekimden başka bir sivil meslek grubu var mıdır?

Hayatlarının yaklaşık 50 yılını başka insanların dertlerini anlamak ve onlara yardım etmeye çalışmakla geçirmeye adamış bu insanlar, sırf mesleklerine ve kendilerine olan saygıları nedeniyle günde 1 veya 2 hastaya, onun hak ettiği süreyi ayırmak istiyor olabilirler mi?

Hekimleri mutsuz etmekle ülkedeki sağlık sorunlarında en küçük bir düzelme olma ihtimali var mıdır?" gibi sorular geliyor. Sonra insan kendi iyimserliğine şaşarak susuyor.

Prof.Dr. H. Özden ŞENER-Ankara Üniversitesi

Tıp Fakültesi

Sayın Gökçek, haksız paraları iade edin


5669 nolu Doğal Gaz Piyasası Yasası’nda Değişiklik Yapılması Hakkında Yasa ile EGO’nun doğal Gaz birimi özelleştirmeye hazır hale getirilmek üzere Başkent Doğalgaz Dağıtım AŞ’ye devredilmişti

Özelleştirmeyi cazip hale getirebilmek için de kişiye ve kuruma özel ayrıcalık yapılarak EGO’nun BOTAŞ’a olan 300 milyon dolarlık faiz borcu silinmişti.

Yani, burada tüketici ve kamu yararı değil, özel kişilerin yararı düşünülmüştür. Başkent Doğal Gaz Dağıtım AŞ’nin elindeki hisselerin %100’ü 14 Mart 2008 günü ihaleye çıkartılarak özelleştirilecektir. Özelleştirmeyi cazip hale getirebilmek için yasayla getirilen en önemli ayrıcalık ise 10 yıl boyunca tüketicilere yansıtılacak olan Birim Hizmet ve Amortisman Bedeli’nin 5.555 cent/m3 karşılığı YTL olarak uygulanacak olmasıdır.

Oysa bir çok dağıtım şirketinin tüketicilere yansıttığı Birim Hizmet ve Amortisman Bedeli 1 cent/ m3 ve daha altındadır.

Şu anda Ankaralı tüketiciler Türkiye’nin en yüksek Birim Hizmet ve Amortisman Bedelini ödemektedir. Yani tüketiciler 1 m3 doğal gaza 4.5 cent yani 5.625 Ykr daha fazla bedel ödüyorlar.

Ankara’da 1 yıl içerisinde ortalama 2 milyar m3 dolayında doğalgaz tüketilmektedir.

On yıl boyunca doğal gaz tüketiminde bir artış olmayacağını dikkate alsak bile, her yıl Ankaralı tüketiciler 112.5 milyon YTL fazladan ödeme yapacaktır. On yıl boyunca Ankaralı tüketicilerin fazladan yapacağı birim hizmet ve amortisman bedelinin toplamı 1 milyar 125 milyon YTL olacaktır.

Hükümete ve Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne soruyoruz: Tüketicileri zarara sokmaya ve mağdur etmeye ne hakkınız var, hiç vicdanınız sızlamayacak mı?

İş bununla da bitmiyor. Yıllarca EGO, haksız yere binlerce tüketiciden 177 ABD doları bağlantı bedeli almıştır.

EPDK, (K) faktörünü hatalı uygulayan, ESGAZ’ın tüketiciden haksız yere fazladan tahsil ettiği 10 milyon doların, faturaları üzerinden tüketiciye iadesine karar verdi. Oysa, aynı EPDK, EGO’nun yaptığı haksız tahsilatın tüketiciye iadesi için bir karar almadı.

Sayın Melih Gökçek’e sesleniyoruz: Haksız yere aldığınız bu paraları bugüne kadar tüketicilere niçin iade etmediniz? Özelleştirmeden elde edeceğiniz gelirle haksız yere tüketicilerden aldığınız bağlantı bedellerini iade edecek misiniz ?

Turhan ÇAKAR-

Tüketici Hakları Derneği Genel Başkanı

(0312-417 93 34 www.tuketicihaklari.org.tr)

GÜNÜN SÖZÜ

"Bir ülkede, mülkün temeli sayısal güç olursa, adalet devede hörgüç olur."

(Nurettin Kaptan)
Yazarın Tüm Yazıları