Haşim Bey, adalet sağlamak nedir bilir misiniz

ANAYASA Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç’a...

Kanuni Sultan Süleyman zamanında esir düşerek 6 yıllık ’Kürek Cezası’nı tamamladıktan sonra İspanya’ya dönen İspanyol denizci; İstanbul’da yaşadıklarını, gördüklerini anlatan 7 ciltlik hatıralarının bir bölümünde, şu ifadeleri kullanmıştır:

"Osmanl1ı Devleti’nin haşmet ve ihtişámını hiç kimse, kılıç kuvvetinde aramamalıdır. Bu haşmet ve ihtişámın yegáne sebebi, adalet sisteminin çok mükemmel olması ve seri çalışmasıdır. İstanbul’da kaldığım 6 yıl zarfında en uzun dava 33 gün sürmüştür. Ki; o nitelikteki bir dává İspanya’da olsaydı; hiç şüphesiz, dededen toruna intikál ederdi."

Anlayışla karşılayacağınızı düşünerek bu olayı anlatışımın sebebi şudur:

İnsanlık tarihi boyunca, bütün insanlığa ışık saçan büyük medeniyetler, adalet temelleri üzerinde kurulmuş ve yükselmiştir. Çöküşler ise, adaletsizlik sebebiyle olmuştur.

İsmi hafızamdan çıkmış Batılı bir fikir adamı ise; "Hürriyetler, adáletle sınırlanmazsa; demokrasi adı altında, acı esaretler kurulur" sözünü söylemiştir.

Fatih Sultan Mehmet Sırbistan’ı fethettiği zaman yayınladığı bildirinin bir bölümünde, "Müslüman, Hıristiyan, Musevî, dinli, dinsiz herkese duyurulur: Biz buraya, Allah’ın buyruğunu duyurmaya ve adalet sağlamaya geldik" ifádesini kullanmıştır.

Bu örnekleri çoğaltmak mümkündür. Öz olarak bir değerlendirme yapılırsa; adalet, her şeyde hakkı görmek ve aşk derecesinde tapmaktır. Her türlü zulmün ve keyfiliğin yegáne ilácı da, adalettir:

Cumhuriyetimizin kuruluşunda benimsenen ’kuvvetler ayrılığı’ ilkesi, seçtiğimiz rejimin en önemli teminátıdır.

Uzunca bir zamandan beri şahit olduğumuz yüksek yargı organları arasındaki uyumsuzluklar ve bilhassá son zamanda, Anayasa Mahkemesi’ni tartışılır hale getiren beyanlarınız; aksini iddiá edenler çıksa da, düşünmesini bilen ve ülkenin gündemini dikkatli biçimde izleyen insanlarımızı, hayálkırıklığı yaratacak şekilde üzmüştür ve zihinlerde tereddüt yaratmıştır.

Hásıl olan üzüntü, hayál kırıklığı ve tereddüdün giderilmesi şarttır ve size düşen en önemli görevdir.

Gereğini yapacağınıza inanmaktayım.

Ecz. Hüsnü AKINCI

akincidan.blogspot.com

Seçimlere kadar sözleşmeli 25 bin öğretmen alınabilir

ÖĞRETMENLERDEN gelen onlarca e-postalardan biri, sıkıntılı tabloyu ortaya koyuyor: Milli Eğitim Bakanlığı’na, binlerce öğretmen adayının ortak çağrısıdır: 26 Aralık Cuma günü sayın Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik’in sözleşmeli öğretmenler ve şubat ayında yapılacak atamalarla ilgili açıklamalarını dinlemiş bulunmaktayız.

Sözleşmeli öğretmenlerin belli bir plan dahilinde kadroya geçirileceği gelişmesini çok olumlu buluyoruz. Ayrıca, sayın bakanın sözleşmeli öğretmenler için gelecekte planlanan askerlik durumları ve benzer farklılıkların ortadan kaldırılacağı ile ilgili açıklamalarını bir gelişme olarak algılıyoruz.

Ancak, şubatta yapılacak 8000 kadrolu öğretmen atamasının bir bölümünü sözleşmeliden kadroya geçen öğretmenler oluşturacağı için bu yapılacak olan atamanın ülkemizdeki atanamayan öğretmen sayısını çok fazla azaltmayacağını düşünüyoruz. Bu sebeple; küresel ekonomik kriz nedeniyle durgunlaşan ekonomimizi bir nebze olsun canlandırmak ve sözleşmeli dahi atanamamış öğretmen adayı arkadaşlarımızın bir kısmını göreve başlatmak amacıyla şubat ayında en az 15 bin civarında sözleşmeli öğretmen alınmasını talep ediyoruz. Bu durumun henüz 2009 yılının başında var olan işsizliği biraz azaltacağını düşünüyor ve bu talebimize en kısa zamanda olumlu bir yanıt almayı umuyoruz.

Sonuç olarak seçimler öncesi 25.000 gibi bir çoğunluğu göz önüne almanız dileğiyle.

Anlaşılmaz senet ısrarı

GEÇEN hafta arabamla trafikte her insanın başına gelebilecek bir kaza geçirdim. Daha sonra rapor vs gibi klasik mevzuatlar tamamlandıktan sonra aracımı Peugeot GÖRAL’a bıraktım. Arabamın tamir süresi bittikten ve almaya gittiğimde (tüm masraflar karşı tarafın sigortasından karşılanacak olmasına rağmen) önüme bir senet koydular ve bu senedi imzalamazsam aracımı teslim edemeyeceklerini söylediler. (Araçım Peugeot Göral’dan almama rağmen, yine Goral’dan full kasko yaptırmama rağmen... )

Bu duruma itiraz ettim ve yönetimi aramalarını, herhangi bir senete imza atmayacağımı söyledim onlar da üstlerini arayıp tarafıma patronlarımızın iyi yanına geldiniz diyerek aracımı teslim ettiler. (Sanki tarafıma lütuf yapmışlar gibi...)

Serkan KOÇYİĞİT

İnsanlar dilleriyle yakalanır

’İKTİSATÇI başkan’ın ülkeye ne kadar zarar verdiğini biliyormusunuz?

Thomas Fuller, "Kuşlar ayaklarıyla, insanlar dilleriyle yakalanırlar" der,

Anayasa Mahkemesi Haşim Kılıç, icraatlariyla, söylemleriyle yakalanmıştır.

Anayasa Mahkemesi Başkanlığını hak etmiyor.

Derhal istifa etmelidir veya değerli 8 üyenin baskısıyla başkanlıktan ayrılmalıdır.

Tevhide TEKİN.

ÖZAL döneminde belli görüşün misyonunu üstlenen Haşim Kılıç’ın tarafsızlığını kaybettiği herkes tarafından anlaşıldığından derhal istifa etmesi gerektiğini, bu görüşü toplumsal destek için herkesi duyarlı davranmaya, bu konuda tavır almaya çağırıyoruz.

Halil ERDEM
Yazarın Tüm Yazıları