MİLLİ Eğitim Bakanlığı’nın önerisi üzerine Bakanlar Kurulu’nun almış olduğu 2011/2174 nolu karar sonucunda, 10. madde Yabancı dille öğretim yapan yükseköğretim programlarında öğrenci katkı payı 2 katı, öğrenim ücreti ise 1.5 katı olarak belirlendi.
Ankara Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı-Amerikan Kültürü ve Edebiyatı bölümleri öğrencilerinden 2011-2012 bahar dönemi itibariyle 2 kat fazla katkı payı alınmaya başlandı. Lakin, garip olan tutum şu ki bu durum 2011- 2012 birinci dönemine yansıtılmamıştır. Ek olarak, Cumhuriyetin ilk fakültesi olan DTCF’de adı geçen bu bölümlerin programlarında bile Türkçe dersler bulunmakta hatta bitirme tezleri Türkçe olarak teslim edilmektedir. Ayrıca anlaşıldığı üzere bu haksız uygulama bütün ülkedeki İngiliz Dili ve Edebiyatı ve Amerikan Kültürü ve Edebiyatı öğrencilerini kapsayacaktır. Yabancı dille öğretim yapan programlarla (ingilizce İktisat, İşletme gibi) bu dil edebiyat programlarının adında İngilizce geçmesinin elmayla armut kadar farklı olduğu barizdir. Aksi halde ülkedeki tüm yabancı dil programlarına bu uygulama getirilmelidir (Arapça, İtalyanca, İspanyolca vs.) Ne MEB’in, ne YÖK’ün herhangi bir şekilde haberi olmayan bir harç parası toplanıyor bizlerden. Bir Amerikan Kültürü ve Edebiyatı öğrencisi olarak kısa süre önce normal şartlarda 184,6 TL olarak ödediğimiz eğitim harcı yerine 553 lira isteniyor bizden. Bir üniversite öğrencisi için bu paranın ne demek olduğunu umarım anlarsınız. Maddede sözü geçen programların bizimle alakalı olmadığı apaçık ortada. Bunun haksız yere kazanç olduğunu biliyoruz. Bu kararla hedeflenenler sanıyorum Hacettepe’nin ve ODTÜ’nün İngilizce olarak eğitim alan öğrencileri... Onlar bir “Beden Eğitimi” bölümünü yabancı dille okuyor olabilirler ama Amerikan Kültürü ve Edebiyatı ya da İngiliz Dili ve Edebiyatı öğrencileri için Türkçe yahut İngilizce şeklinde bir eğitim dili seçme hakkı verilmiyor bize. Ayrıca yabancı dille eğitim aldığımızı söyleyip bizden iki katı ücret istiyorlar ancak bu fakültede biz okuyoruz, ve derslerimizin tamamı İngilizce değil... Mezuniyet tezimizi bile Türkçe yazarak veriyoruz, hangi yabancı dilden bahsediyorlar. Musab BULUT
‘Malum şahsa’ dikkat
HER sabah Eskişehir Yolu’nu kullanarak Genelkurmay Başkanlığı’nın önünden Ümitköy’deki işyerime kendi özel aracımla gidiyorum. Akli dengesi yerinde olmayan bir şahıs araçların hızla seyrettiği sol şeritte hem kendisini hem de masum araç sürücülerini tehlikeye atarak yürümektedir. Tamamen araç trafiğine ait olan bu yolda malum şahıs, zaman-zaman sol şeridin tam ortasından yürüyerek araçların ani fren yapmalarına ve tehlike yaratmalarına sebep olmaktadır. Bu konunun çözümü için ilgililerin dikkatini çekmek isterim. Dr.Yener OĞUZ
OSTİM ve İvedik’in 1. yılı
“SİZ babanızı yitirdiniz mi? Ben yitirdim...” Siz hiç kardeşiniz, teyzeniz, dayınız, komşunuz, dostunuz, yâriniz, canınızdan çok sevdiğiniz bir yakınınızı yitirdiniz mi? Tam bir yıl oldu. Bir yıldır seslerine, kokularına, sıcaklıklarına, yarenliklerine hasretiz. 1 yıl önce OSTİM ve İVEDİK’te meydana gelen patlamada 20 canımızı yitirdik, dile kolay. Onlarca canımız yaralandı. Bir yıldır her gün yüreklerimiz dağlanıyor. Hâlâ sesleri kulaklarımızda. Hâlâ iş çıkışlarını gözlüyoruz camlarda. Boğazımızdan geçen her lokmadalar. Acımız taptaze. Haykırıyoruz: “İş kazası değil, bu bir Cinayet!”, “Sorumlular yargılansın, Adalet istiyoruz!”, “OSTİM’i unutmadık, unutturmayacağız!” Diyor, yakınlarını kaybedenler. Bu sabah OSTİM metro istasyonunda buluşuyorlar; patlamanın olduğu yere otobüslerle gidiyorlar. Tepkilerini gösterdikten sonra İvedik Melikgazi Camisinde cuma namazından sonra mevlit okutacak. (www.ostimiunutma.org)