Paylaş
Ankara Büyükşehir Belediyesi 8 Nisan 2011 tarihinde aynı köşeye gönderdiği cevapta; “Koruma Kurulu tarafından betonarme olarak onaylanan 2 tanesinin uygulanmasına başlandığını... 254 adet parselde sadece 2 adet betonarmenin son derece düşük oranı temsil ettiğini” belirtmişti.
Beton bina yapımı 2 tane ile sınırlı kaldı mı?
Hayır!
Camiye yakın çok sayıda beton bina yapıldı, yapılıyor. Betondan yapılan devasa otopark... Son olarak caminin valilik tarafına bakan yerinde yıkılan çarşının yerine, muhtemelen kitapçılar çarşısı olacak, hızla yapılan beton inşaat...
Burada çalışan ustaların ifadesi şöyle:
“Birkaç yıl önce bize taş ve ahşap bina olacak denildi fakat neden olduğunu bilmiyoruz betona dönüş yapıldı. Beton yapılacaksa neden bu çarşıları yıktık?”. Kitapçılar çarşısında bulunan esnafın direnmesinin yanlış olduğunu düşünüyordum. Esnafın neden direndiğini taşınmayı kabul eden esnafa sordum. Onlardan aldığım cevap: “Direnenler haklı çünkü çarşı esnafının onayı alınmadı” dediler.
NE YAPILMALI
Ankara’nın turizm şehri olması için tarihi yerlere, su ve spor tesislerine yatırım yapılmalıdır. Ne Kızılay’da cephe süslemesi, ne Ankara Kalesi’nin hemen dibine betondan yapılan Turizm Danışma Ofisi Ankara’yı turizm şehri yapmaz.
Hasan ÇEKİÇ-ANKARA
Güvenpark, içimizi sızlatıyor
Hürriyet Ankara Eki’nde ‘Bir yokoluş hikayesi: Güvenpark’ (17 Eylül) başlıklı haberi içim sızlayarak okudum. Cumhuriyet tarihimizin en önemli anıtlarından olan Güven Anıtı ve Güvenpark’ın nasıl yok olduğunu 39 yıllık hayatımda gün be gün görüyorum.
Özellikle değinmek istediğim konu; Melih Gökçek, Büyükşehir Belediye Başkanı olduğu günden beri Güvenpark içerisinde bitkisel ve yapısal doku birçok kez revize edildiği halde -hatta havuzun ‘fışkıyeleri’ bile defalarca değiştiği halde- Güven Anıtı üzerinde hiç bir kez fiziksel ve kimyasal temizlik yapılmadı. Hatta güvercinler özellikle orada beslendi ki, anıt üzerinde dışkıları yıkıcı bir etki sağlansın diye...
Anıtlar ve heykeller konusunda politikası dünden belli olan bir yönetimin de Güven Anıtı’nın geleceğini koruması beklenemez değil mi?
Ertan DOĞAN
Cezalar hep bu sokağa mı
Emek 3 Sokak’ta işyerim var. Ama keşke bu sokakta olacağına bir paralel sokaklarda olsaydı. Ne fark eder diyeceksiniz? Çok fark eder ayda 300-400 TL trafik cezası yemekten ve aracımın çekilmesinden kurtulurdum. Şöyle ki bu sokak, 8 Cadde’de bulunan lokantaların ve galerilerin tam bittiği noktada başlıyor. Günlük ceza limitlerini doldurmak isteyen ve lokantalar galerilere ceza yazmayı unutan (!) polisler bu sokakta evinin önünde aracını park etmiş araçlara ceza yazarak günlük kotayı (belli bir cezayı doldurmak zorundalarmış) dolduruyorlar. Ceza yazsınlar öderim dedim ya devlet sağ olsun bu ceza ile Bişkek Caddesi’nde günün her saatindeki trafik keşmekeşine çözmüş oluyoruz. Ha bu arada 10 gündür Büyükşehir Belediye yolları kazmışken park yeri için cinnet geçirirken, trafiğin bu cezaları özellikle Çankaya bölgesinde yoğunlaştırması ise ayrıca takdir edilecek(!) bir husus.
İnadına kanunlara uyan bir vatandaş.
Halil ERSOY
Biliyor musunuz
- Ankara Botanik Parkında bugün 11.00’de düzenlenecek ‘Dünya Barış Çanı’ töreni ile “uluslararası topluluğa barışa daha fazla destek vermesi için” çağrıda bulunulucak.
KISA... KISA....
‘10. Gölbaşı Uluslararası Göller, Andezit ve Sevgi Çiçeği Şenliği’ 20-22 Eylül tarihlerinde Mogan Gölü kenarında yapılacak.
Paylaş