Ham hayaller

Bu kişilere önerim cumhuriyetin, laikliğin, çağdaşlığın ne olduğunu okumaları ve hatta ezberlemeleri... Şunu akıllarından çıkarmasınlar.

Bu Anayasa durduğu sürece Türkiye Cumhuriyeti yıkılamaz ve başka bir idare tarzı ile değiştirilemez, Kürtlere veya herhangi birilerine ayrı statü verilmesi düşünülemez.

Ancak yandaş medya ve iktidar üyeleri, beraber çalışarak Türkiyemizi İran’a döndürebilirler, tarikatçı cemaatleri (mollaları) iç isyana sürükleyebilirler.

Başarılı olunursa Anayasamızı değiştirebilirler, ki bu da çok zor, bunun için halen % 70 kadar olan yoksul halkın oranının % 90’a çıkarılması gerekir. Ama halkımız yavaş yavaş da olsa artık uyanıyor, işleri zor olacak. Her ne kadar�hükümetin başı tek başına yasama ve yürütmeyi ele geçirmeyi başardıysa da henüz yargıyı ele geçiremedi. Cumhuriyet mitinglerini ve demiryolu işçilerinin direnişini de unutmayınız.         �Oral ANTMEN

İşe girmek için ben de mi din hocası olsaydım

GÖZYAŞLARIMA hâkim olamıyorum, Başbakan “40 bin öğretmen alıyoruz çalış, başarılı ol, atan” diyor.

Türkçe öğretmeniyim, 82.456 ile atanamadım, 40 puan alan okul öncesi öğretmeni atandı. 60 alan Din Kültürü hocası Türkçeden kat kat fazla ayrılan kontenjan ile atandı. (Türkçe haftalık 5 saatlik bir ders, din ise 2. Buna rağmen ayrılan kontenjan ters orantılı.)

Ben başarısız mıyım? Başbakan’ın haberi yok mu, bu yıl öğretmen atamalarının yarısından fazla kontenjan okul öncesine verildi. 18 bin tek branşa verildi. 15 bin gibi bir rakam ise 80 branşa bölüştürüldü.

“Eğitim Fakültesi’nden her mezun olacak olan öğretmen yapacağız diye bir kaide yok” dedi Başbakan.

Ne olacağım, ben manav mı?

AKP 2002 vaatlerini yaparken 50 bin Eğitim Fakültesi mezunu vardı, şimdi 300 bin.

Sorarlar adama, almayacaksan her yerde niye üniversite açıyorsun diye.

Başbakan gibi mi düşünüyorsunuz, sizce mağdur değil miyim ben?

Okul öncesine ayrılan kadrolar yetmezmiş gibi şubat atamasını da elimizden aldılar. Şimdi haziran diyorlar ama kadrolu alım sözleşmelilerin kadroya alınması süreci... Yani işsiz öğretmen yine işsiz.

Ayşe

TAŞKIRAN

GÜNÜN SÖZÜ

“Bir iktidar ordunun üzerine bu kadar gitmez. Bu ordu, asker, yani Türk Silahlı Kuvvetleri bizim, işgalci bir yabancı ordu değil. Elbette eleştirelim ama saldırmayalım. Benim gördüğüm, hükümet, askeri ‘darbe yapacak’ gibi gösteriyor kamuoyuna. Bazı çevreler de Türk ordusuna karşı düşmanca davranıyorlar.”       �(İlhan Selçuk)

Trakya’nın verimli toprakları�sel sularına kurban oluyor

TRAKYA’da geçen yıllarda sel suları, ülkemizin en verimli sulanabilen alüvyal karakterdeki 1. sınıf tarım arazilerine büyük zarar vermiş, topraklarımızın fiziki, kimyasal ve biyolojik dengesini bozmuştur.

Toprak suya doyduğu için sel suları uzun süre çekilmeyecek ve topraklar havasız kalacaktır. Bu durum, topraktaki azot dengesini bozacak ve yararlı mikroorganizma faaliyetlerini engelleyecektir.

En kötüsü de verimli üst tabaka toprağımız sel suları ile taşınarak erozyona maruz kalacaktır. Bölgede bulunan yüzlerce fabrikanın kimyasal atıklarının sel sularına karışacak olması ise yüksek bir olasılıktır. Trakya bölgesindeki 3 İl Valimizin gerekli mercileri görevlendirerek (il çevre müdürlükleri-jandarma çevre timi vs...) ortaya çıkabilecek tehlikeyi önlemeye yönelik kararlar alınması bölgemiz açısından çok yararlı olacaktır. Aksi takdirde kimyasallar toprakta birikecek ve daha sonra yediğimiz sebze, meyve ve diğer ürünlerle vücudumuza girecektir.         �Hakan DEDEOĞLU

Lüleburgaz TEMA Vakfı Temsilcisi

Biz başka bir millet miyiz

SAYIN Başbakan, son olarak Tekel işçileri için “Bizi iktidara Tekel işçileri getirmedi, millet getirdi” demiş.

Malum “Anamız ağladı” diyen çiftçiyi, “Ananı da al git” diye kovalamıştı.�Askere “Askerlik yan gelip yatma yeri değildir” diye çıkışmıştı. Üniversiteyi bitirmiş milyonlarca işsizi ve ailelerini “Üniversiteyi bitiren herkes iş bulacak diye bir kural yok” diye şoke etmişti. Küçük esnafa bakış açısını, birkaç gün önce bir AVM açılışında “Mahalle bakkallığı devri artık bitti” cümlesi ile gösterdi. Doktorları, eczacıları fırçaladı. Emekliye, dar gelirliye, işçiye ve memura yaklaşımı herkesçe malum.

Peki Sayın Başbakan’ın, kendilerini iktidara getirdiğini söylediği millet, bu kesimlerden oluşmuyor mu? Onun kastettiği millet acaba başka bir millet mi ki bütün bu kesimleri hiç dikkate almıyor.      �M.Y.

Prof. Kurtulmuş’un önerisi

SP yönetimi Dışişleri Bakanlığı’na gönderdiği bir yazı ile Suudi Arabistan’ın yıkmayı planladığı Kâbe’deki revakların, Türkiye’ye getirilerek Kocatepe Camii ya da Topkapı Sarayı’na yerleştirilmesini istedi. SP Genel Başkanı Prof. Numan Kurtulmuş, “Bu revaklar ecdadımızın mirasıdır. Kendini Kâbe’nin hizmetkârı kabul eden bir ecdadın vârisleri olarak bize bu tarihi mirası korumak yakışır” dedi.

Biliyor musunuz

* CHP Antalya Milletvekili Hüsnü Çöllü, Kalkan’daki imar skandalını Meclis’e taşıyarak İçişleri Bakanı’na “SİT alanında kalan Kalkan Beldesi Kalamar Koyu’nda imar planı olmadan kümes ruhsatı ile yapılaşmaya nasıl izin verildiğini...

* TRAKYA’da valiliklerin kurduğu TRAKAB’ın eşbaşkanı, CHP’li Lüleburgaz Belediye Başkanı Emin Halebak’ın, Trakya’nın yağmalanmasına karşı yayınlarıyla tanınan Lüleburgaz’da çıkan Görünüm Gazetesi’ne, 26 Ocak’ta okurlarına ücretsiz verdiği Atatürk takvimini ‘el ilanı’ sayarak 4 bin 850 TL ceza kestiğini...

LAF

 “Suskunluğum asaletimdendir.

Her lafa verecek cevabım var.

Ama bir lafa bakarım, laf mı diye.

Bir de söyleyene bakarım adam mı diye.”     �

(Lâ Edrî)