Hacettepe Hastanesi lüks otel olsun!

SÜREKLİ yenilenen ve güzelleşen binalarının yanısıra bir tek acil servisinin olması, hastaneden çok otele benzeme ironisini gündeme getiriyor.

Üç yıl önce hastalanan annemizi bu hastanedeki uzun vadeli randevu ve tetkik günleri nedeniyle zaman yitirmemek için, zorunlu olarak İstanbul’da muayene ettirdik. İstanbul’da kolon kanseri teşhisi konulan ve ameliyat edilen annemizin hiç değilse kemoterapisini evinin bulunduğu Ankara’da Hacettepe Hastanesi’nde 1,5 yıl önce başlattık. Birkaç çesit kemoterapi uygulaması çare olamayınca bu tedaviye son verilmek zorunda kalındı. Son zamanlarda annemizin durumu ağırlaşınca yatarak tedavi görmesi gerekti.
Tedavisini sürdüren doktora hastaneye yatırmasını rica edince ne dese beğenirsiniz:
“Maalesef odalar bir türlü boşalmıyor, Onkoloji acili de olmadığına göre herhangi bir hastanenin aciline götürün, özel hastaneye de yatırabilirsiniz, yapılacak bir şey yok.”
Bu hasta tıp alemine 1,5 yıldır hem deneklik etmiş, hem de ilaç firmalarına astronomik paralar ödenmiş, bari son kez lütfedilse de bir oda ayarlansaydı. Kalacağı zaten bir hafta ya da on gün. Demek ki iş bitince güle güle...
Bu tedaviden anladık ki kemoterapi tamamen hikaye ve hastaya eziyet; özellikle hastalığın 3. ve 4. evresinde yapılması faydadan çok eziyet getiren, tamamen ilaç firmalarının işine yarayan acımasiz bir yöntem. Ayrıca kemoterapili hastanın yanında yakını yoksa vay haline; tüm bürokratik işlemler ve prosedürler ayakta zor duran hastaların üstüne biniyor ve binadan binaya koşturmak zorunda kalıyorlar.
Dileğimiz; bu ünlu hastanemizin Onkoloji gibi önemli bir merkezinin her bakımdan yeterli bir binaya kavuşmasıdır.
Orada teşekkür edeceğimiz bir tek hemşireler, onlar sağolsunlar...
Hülya ÖZDİLEK

Gene de ümitliyim

SESİMİ kimsenin duymayacağını düşünüyordum ancak çocuğumun Ankara TOBB Üniversitesi yanındaki Gazi Anadolu Lisesi’nden ayrılarak özel bir okula kayıt yaptırmak zorunda kalmamız ile ilgili soruna duyarlılık gösterip köşenizde yayınlayarak sesimizi duyurduğunuz için çok teşekkür ederim.
Köşenizdeki yazınız üzerine asıl duyarlılık göstermesi gereken Milli Eğitim Bakanı, Ankara Valisi, dünkü Hürriyet Ankara Ek’i kapağında yer alan Ankara İl Milli Eğitim Müdürü, Okul Müdürü, Okul Aile Birliği ve servis sahibi duyarlılık gösterir de belki bizim gibi başka ailelerde mağdur ve perişan olmaz diye ümit ediyorum.
İsmail ÖCAL
Yazarın Tüm Yazıları